script src='http://ajax.googleapis.com/ajax/libs/jquery/1.2.6/jquery.js' type='text/javascript'/>

Ramazan´da Teravih Ve Bitir Namazından Sonra Kılınacak Nafile Namazlar ve Vaad Edilen Sevapları

Ramazan´da Teravih Ve Bitir Namazından Sonra Evde Kılınacak Çok Faziletli Nafile Namazlar ve Vaad Edilen Sevapları
 
 
Lalegül Dergisi
 

Ramazan-i Şerifte İftar Duaları

Ramazan-i Şerifte İftar Duaları
 
 
Lalegül Dergisi

Ramazan Ayinin Namazları

Ramazan Ayinin Namazları
 
 
Lalegül Dergisi
 
 

Ramazan-i Şerifte Çok Yapılması Emredilen Dört Dua

Ramazan-i Şerifte Çok Yapılması Emredilen Dört Dua
 

 
 
 

Beraat Gecesi Vazifeleri


Beraat Gecesini Nasıl Ihya Edelim?




AYET-İ KERİME

“Apaçık olan Kitab’a andolsun ki, biz onu [Kur’anı] mübarek bir gecede indirdik. Elbette biz insanları uyarmaktayız.” Duhan 2,3

HADİS-İ ŞERİF

“Berat gecesi göklerin kapıları açılır, melekler müminlere müjde verir ve ibadete teşvik ederler.” [Nesai, Beyheki, A, Münziri]

ALİMLERDEN ÖĞÜTLER

"Kur'an-ı kerimden ve Resul aleyhisselamın hadis-i şeriflerinden sonra en kıymetli kitap, İmam-ı Rabbani hazretlerinin Mektubat kitabıdır. Hanefi mezhebinde en mükemmel ve en kıymetli fıkıh kitabı, İbni Abidin'in Dürrül-Muhtar haşiyesidir. Şafii’de Tuhfet-ül-Muhtac kitabıdır."
Seyyid Abdülhakim-i Arvasi
 

BERAAT GECESi İLK SECDEDE YAPILACAK DUA

Âişe (Radıyallâhu Anhâ)dan rivâyet edilen bir hadîs-i şerîfte Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)in beraat gecesi kıldığı nâfile namazın ilk secdesinde:  “Karartım da hayalim de Sana secde etti. Gönlüm sana iman etti. İşte elim ve onunla kendi aleyhime işlediklerim. 

Ey her büyük şey için kendisine umut bağlanan Büyük Allah’ım! Ey büyük! Büyük günahları affet! Yüzüm, kendisini yaratan, kulağını ve gözünü yar(ıp yarat)ana secde etti.  Nimetlerini Sana karşı ikrar ediyorum. Büyük günahlarımı itiraf ediyorum. 

Ben nefsime zulmettim. Öyleyse beni bağışla. Zira günahları Senden başkası affedemez. Azâbından affına sığınıyorum. Hışmından rahmetine, gazâbından rızana sığınıyorum.  Senden sana sığınıyorum. Sana karşı övgüyü sayıp bitiremem. Zat’ın, pek yüce olmakta daim oldu. Sen kendini övdüğün gibisin” dualarında bulundu. 

İKİ SECEDE ARASINDA YAPILACAK DUA

Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) beraat gecesi kıldığı namazda iki secde arasında: “Ey Allâh! Bana şerden arınmış bulunan takvâ sahibi olan, kâfir ve bedbaht olmayan bir kalp bağışla” diye dua etti.
(Beyhakî, Fadâilü’l-evkāt, no:26-29, sh:126-132; Şu‛abü’l-îmân, no:3556-3557, 5/362-365; Münzirî, et-Terğîb, no:1546, 2/124; Süyûtî, ed-Dürru’l-Mensûr, 13/257-260)

İKİNCİ SECDEDE YAPILACAK DUA 

Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) beraat gecesi kıldığı namazın ikinci secdesinde:
 “Yâ Rabbi! Sana kardeşim Dâvud (Aleyhisselâm)ın dediği gibi diyorum. Seyyidim için yüzümü toprağa sürüyorum. Efendimin cemâli için tüm yüzler toprağa sürülmeye değer” diye duada bulunmuştur.
(Beyhakî, Fadâilü’l-evkāt, no:26-29, sh:126-132; Şu‛abü’l-îmân, no:3556-3557, 5/362-365; Münzirî, et-Terğîb, no:1546, 2/124; Süyûtî, ed-Dürru’l-Mensûr, 13/257-260)
 

BU GECE DUALARLA SABAHLAMALIYIZ

Ey kardeşler! Bizler yalvarıp yakarmaya muhtacız, zira bizim günahlarımız haddinden aşkındır. Peygamberimiz bizim için ağlarken bizim  de kendimize ağlamamız ve bu mübârek gecede hem kendimiz, hem âilemiz, hem de tüm İslam ümmeti için dualarla sabahlamamız daha ziyade yakışır. 

Allâh-u Teâlâ bu gecenin fazîleti hakkında şöyle buyurmuştur:

“Hâ! Mîm! O (hidâyet yollarını) iyice açıklayıcı Kitâb (olan Kur’ân)a yemin olsun!

Muhakkak Biz onu (bereketi bol olan) mübârek bir gecede indirdik. Şüphesiz Biz dâima (kullarımızı önlerindeki tehlikelerden) uyarıcılar olduk. Her hikmetli iş onda ayrılır.  Katımızdan pek önemli bir iş olarak (ki, o geceden, bir daha seneki benzeri geceye kadar meydana gelecek ecellerin kesimi, hacca gideceklerin yazımı, zelzeleler, yıldırımlar ve harplerin kaydı ve bunlarla ilgili nüshalamanın başlaması bu önemli işimizin örneklerindendir)! 

MÜBAREK GECEDEN MAKSAT

Şüphesiz ki Biz dâima (kullarımıza elçiler) göndericiler olduk!

Senin Rabbinden (kullarına) büyük bir rahmet olsun için! Şüphesiz ki O (tüm işitilenleri hakkıyla duyan) Semî’de, (yaratıkların tüm halleri dâhil olmak üzere, bütün malumatı çok iyi bilen) Alîm de ancak O’dur!” (Duhân Sûresi:1-6)

Beydâvî, Nesefî, Hâzin ve Âlûsî (Rahimehumullâh) gibi birçok mûteber müfessirin beyânı vechile; bu âyet-i kerîmelerde geçen mübârek geceden maksat; bazı müfessirlere göre kadir gecesi ise de, Ikrime (Radıyallâhu Anh) ile müfessirlerden bir cemaate göre beraat gecesidir. 

KADER VE KAZALAR

Bu görüş Kur’ân’ın kadir gecesinde indirilmiş olmasıyla çelişmez. Zira bu görüşün sahipleri indirilen şeylere âit zamiri Kur’ân’ı Kerîm’e değil de, ilerisinden anlaşılan: “Kaderle ilgili büyük bir emr”e raci kabul etmişlerdir.
Buna göre mana: “Biz eceller, rızıklar, zengin etme, fakir kılma, diriltme ve öldürme gibi önemli emirlerimizi beraat gecesinde takdir edip, Cibrîl, Mîkâîl, İsrâfîl ve Azrâîl’e bildirdik ki, bir dahaki seneye kadar kullarımız hakkında bu hükümleri icrâ etsinler” demektir. 

Ebu’d-Duhâ (Radıyallâhu Anh)ın beyanına göre Allâh-u Teâlâ şabânın yarı gecesinde kaza ve kaderleri takdir eder, kadir gecesinde ise bu hükümlerin yazılı bulunduğu nüshaları erbâbı meleklere teslim eder. 

MELEKLERİN TAKİBİ

Zemahşerî (Rahimehullâh)ın beyanına göre; bir senelik hâdiselerin levh-i mahfûzdan istinsâhı (kopyalanması)na beraat gecesi başlanır, kadir gecesi bitirilir ve bu dosyalar dört meleğe tevdî edilir (ısmarlanır). Bu nüshalar şunlardır:

1) Rızıklarla ilgili nüsha Mîkâîl (Aleyhisselâm)a, 

2) Harplerle ilgili dosya Cebrâîl (Aleyhisselâm)a, 

3) Zelzeleler, yıldırımlar ve yer çöküntüleriyle ilgili, bir de kulların amellerini zapteden evrak birinci kat semânın görevlisi olan İsmâîl isimli büyük bir meleğe, 

4) Hastalıklar ve ölümlerle ilgili kayıtlar da ölüm meleğine teslim edilir. 

Beyhakî (Rahimehullâh)ın beyanına göre; kadir gecesi bir dahaki seneye kadar Kur’ân-ı Kerîm’den indirilecek olan sûre ve âyetler takdir edilir. Beraat gecesi ise yeryüzünün yönetimiyle ilgili meleklerin takip ettiği diğer işler vuzûha kavuşturulur. 

LEYLE-İ MÜBAREKE

Dolayısıyla: “Her hikmetli ve önemli iş, tarafımızdan pek önemli bir iş o gece ayrılır” kavl-i şerîfinde geçen: “Her muhkem iş” tâbiri, kadir gecesiyle ilgili olarak: “Kur’ân’ın cüzleri, sûre ve âyetleriyle alâkalı her önemli konu” diye tefsir edilir. 

Beraat gecesi hakkında ise: “Kulların rızıkları ve ecelleri gibi önemli meseleleri” şeklinde izah edilir. (Beyhakî, Şu‛abü’l-îmân, 5/253) Bu yüzden ulemâ: “Recebin fazîleti ilk gecesinden dolayı ilk onunda, şabânın fazîleti yarı gecesinden dolayı ortasında, ramazanın fazîleti ise kadir gecesinden dolayı son onundadır” demişlerdir. (Ahmed ibni Hicâzî, Tuhfetü’l-ihvan, sh:42)

Leyle-i mübârekeden beraat gecesinin kastedildiği görüşünü destekleyen birçok hadîs-i şerîf ve rivâyet mevcuttur.

Nitekim Ebû Hureyre (Radıyallâhu Anh)dan rivâyet edilen bir hadîs-i şerîfte Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:

 ECELLER YAZILIR

“Eceller şabândan şabâna (belirlenip) kesilir. Hatta (beraat gecesi) adamın ismi ölüler arasında (yazılıp) çıkmışken, o (başına geleceklerden habersiz bir şekilde) nikâh yapar ve çocuğu doğar.” (İbni Zencüveyh, Deylemî, no:2410; İbni Ebi’d-dünyâ, İbni Cerîr et-Taberî, 21/10; Beyhakî, Şu‛abü’l-îmân, no:3839-40; İbni Hacer, Tesdîdü’l-kavs, 2/115; Süyûtî, ed-Dürru’l-Mensûr, 13/253-254)

Râşid ibni Saîd (Radıyallâhu Anh)dan rivâyet edilen bir hadîs-i şerîfte Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:

“Şabânın yarı gecesi Allâh-u Teâlâ ölüm meleğine o sene öldürmek istediği her canlının rûhunu kabzetmesini vahyeder (bir dahaki seneye kadar öldüreceği canlıların isimlerini bildirir).” (Dînevrî, Süyûtî, ed-Dürru’l-Mensûr, 13/254)

Ikrime (Radıyallâhu Anh): “Her hikmetli ve önemli iş o gece ayrıntılı bir şekilde yazılır” âyet-i kerîmesinin tefsiri hakkında şöyle buyurmuştur:

 “Şabânın yarısının gecesinde senenin tüm işleri kesin karara bağlanır. Yaşayacak olanlar, ölecek olanlardan ayrılıp yazılır. 

Hacca gidecekler de yazılır, artık ne onlara bir kişi ilave olunur, ne de onlardan bir kişi eksiltilir.” (İbni Cerîr et-Taberî, 21/9-10; Süyûtî, ed-Dürru’l-Mensûr, 13/252-253)

ŞABAN AYI VE ORUÇ

Atâ ibni Yesâr (Radıyallâhu Anh) şöyle demiştir.   “Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şabân ayında tuttuğu kadar hiçbir ayda oruç tutmazdı. Bunun sebebi de o sene ölecek olanların ecellerinin o ayda (levh-i mahfûzdan alınıp) nüsha (kopyalanarak görevlilerine ısmar) lanmasıdır.” (İbni Ebî Şeybe, el-Musannef, 3/103; Süyûtî, ed-Dürru’l-Mensûr, 13/253)

Âişe (Radıyallâhu Anhâ) şöyle demiştir. 

 “Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şabân ayında tuttuğu oruçtan daha çok hiçbir ayda oruç tutmazdı. Çünkü o ayda, o sene ölecek olanların ruhları nüsha (dosya)lanır. Hatta adamın adı ölenlerin arasında yükseltilmişken, o düğün yapar, ismi ölenler arasında kaldırılmış olan bir adam da hacca gider.” (İbni Asâkir, Târîh-u Dimeşk, 61/250; Süyûtî, ed-Dürru’l-Mensûr, 13/253-254)

 

 
1 9