script src='http://ajax.googleapis.com/ajax/libs/jquery/1.2.6/jquery.js' type='text/javascript'/>

Salavat-ı Beşairu'l Hayrat


 Salavat-ı Beşairu'l Hayrat

Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adıyla.

Bu salat, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem üzerine, imamların imamı şeyh Abdulkadir Geylani (Allah bizi onun bereketiyle faydalandırsın. Âmin) tarafından telif edilen Beşairu'l Hayrat  - Hayırların Müjdeleri isimli salattır.

Allah, Efendimiz Muhammed'e, onun ailesine ve ashabına salât ve selam eylesin. Bize iman ve İslam nimetini ihsan eden Allah'a hamd olsun.

İmamların imamı, ümmetin şeyhi, seçkinlerin seyyidi, kutupların kutbu, gavsul azam seyyid Abdulkadir Geylani Hazretleri bazı din kardeşlerine dedi ki:

Benden bu salatı alın. Ben bu salâtı ilham yoluyla Aziz ve Celil olan Allah'tan aldım. Sonra (manevi yolla) bu salâtı, Peygamber sallallahu aleyhi veselleme gösterdim. Ona bu salâtın sevabını sormayı istedim, daha ona sual edemeden bana şu bilgileri verdi. Buyurdu ki: bu salâtta sınırsız, garip üstün bir şey var. Bu salât, sahibini en yüksek derecelere yükseltir. Bir şey kastettiğinde düşündüğü şey zayi olmaz, Allah katında duası geri dönmez. Bu salâtı bir kere okuyan  kişinin ve o mecliste bulunanların günahlarını Allah affeder. Eceli gelip ölüm anı geldiğinde ise, bu salâtı okuyan kişinin yanında dört melek hazır olur.

Birincisi şeytanı kovalar. İkincisi kelime i şahadeti telkin eder. Üçüncüsü ona bardakla Kevser’den içirir.
Dördüncüsü elinde cennet meyveleri dolu altından kapla ona cennetteki yerini müjdeler ve der ki:

“Müjde sana ey Allah'ın kulu!”. O kişi cennetteki yerine bakar, daha ruhu çıkmadan cennetteki yerini gözleriyle görür ve güven içerisinde, sevinçli ve mutlu olarak kabrine girer. Kabrinde yalnızlık ve darlık görmez, kabrinde ona kırk tane rahmet kapısı açılır. Başucuna nurdan bir kandil asılır. Kıyamet gününde o kandille diriltilir. Sağında onu müjdeleyen, solunda da ona güven veren birer melek, üzerinde de iki elbise olur. Ona üzerine bineceği seçkin bir binek verilir. Hasret ve pişmanlık çekmez. Hesabı kolay olur.

Bu salâtı okuyana, sırattan geçerken cehennem şöyle seslenir:  "Çabuk geç ey Allah'ın azat ettiği! Muhakkak ben sana haram kılındım." Bu salatı okuyan, önce girenlerle beraber cennete girer. Ona cennette gümüşten kırk kubbe verilir. Her kubbenin içerisinde nurdan yüz çadır, her çadırın içinde kafur ağacından yapılmış bir divan, her divanda ince ipek kumaştan bir yatak, her yatakta Allah' (Celle Celalühü) ın en güzel surette yarattığı güzel kokulu, en uzun gecedeki ay gibi parlak, iri gözlü bir huri vardır. Bunlardan başka Allah (Celle Celalühü) bu salâtı okuyana gözün görmediği, kulağın işitmediği, insanın kalbine gelmeyen şeyler verir.

Evliyalar Sultanı, seyyid Abdulkadir Geylani Hazretleri dedi ki: Bu salâvat, yetmiş tane rahmet kapısının açılmasına ve hikmet yolundan harikaların zuhur etmesine sebep olur. Bu salavat bin tane erkek ve kadın köle azat etmekten, bin deve kesmekten, bin dinar sadaka vermekten, bin ay oruç tutmaktan daha hayırlıdır. Bu salâvatta gizli sır vardır. Bu salavat rızıkların kolaylaşmasına, ahlakların güzel olmasına, ihtiyaçların giderilmesine, derecelerin yükselmesine, günahların silinmesine, ayıpların örtülmesine, zelil kişinin saygın olmasına sebep olur.

Evliyalar Sultanı, seyyid Abdulkadir Geylani Hazretleri dedi ki: Bu salâvat, salih ve kâmil olan insandan başkasına verilmez (herkes bu salâtı ders edinemez. Salih ve kâmil kişi olduktan sonra bu salatın ders izni ona verilir). Bu salavat özellikleri tamam olup faidelere sahiptir. Bu salâvatın sahibinin dünya ve ahiret işlerinden önemli bir işi olduğunda, bu salâvattan okuduğu bütün salâtlar Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin yanında ona şefaat olur. Bu salâvat, salât edenlerin salâtı (içindeki ayetler yönünden) zikredenlerin Kur'an'ı, vaaz edinenlerin vaazı, vesile edinenlerin vesilesidir ve bu salât, büyük Kur'an (içinde Kur'an ayetleri bulunan) salattır. Ben bu salâtı, Beşâiru'l Hayrat (hayırların müjdeleri) diye isimlendirdım. İşte kendinden bahsedilen o salâvat.   ( Mecmuu Evradı Kadiriye  s-231-232)


Arapça Metin:











 
 

Salavat-ı Beşairu'l Hayrat'ın Latin Harfleriyle Okunuşu:

Bismillahirrahmanirrahim
Elhamdülillahi rabbil alemine Allahümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedil beşiril mübeşşiri lil mü’minîne bimâ kâlallahul azîmu ve beşşiril mü’minîne ve ennallahe lâ yudîu ecrel mü’minîne Allahümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedil beşiril mübeşşiri lizzekirîne bimâ kalâllahul azîmu fezkurunî ezkurküm üzkürullahe zikren kesiren ve sebbihuhu bükraten ve esilen hüvellezî yusallî aleyküm ve melaiketühü liyuhriceküm minezzulumâti ilânnuri ve kâna bil mü’minîne rahîma tahiyyatühüm yevme yelkavnehü selamün ve eaddelehüm ecren kerimen Allahümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedil beşiril mübeşşiri lil amilîne bimâ kâlâllahül azîmu ennî leaüdîu amele amilin minküm min zekerin evünsâ ve men amile salihan min zekerin evünsâ ve hüve mü’minun feülâike yedhulunel cennete yurzakune fihâ bigayri hisâbin allahümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedil beşiril mübeşşiri lil evvebîne bima kâlâllahül azîmu feinnehu kâne lil evvebîne gafuren lehüm mâyeşâune inde rabbihim zalike hazâul muhsinîne allahümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedil beşiril mübeşşiri littevvabîne bimâ kâlâllahül azîmu innallahe yuhibbuttevvabîne ve yuhibbul mütetahhirîne ve hüvellezî yekbeluttevbete an ibâdihi ve ya’fu anisseyyiati Allahümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedil beşiril mübeşşiri lilmuhlasîne bimâ kâlâllahül azîmu femen kâne yercû likâe rabbihi felya’mel amelen salihan vela yüşrik biibâdeti rabbihi ehaden muhlisîne lehüddîne Allahümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedil beşiril mübeşşiri lilmusallîne bimâ kâlâllahül azîmu veekimissalâte innessalâte tenha anilfehşâi velmünkeri ekimissalâte ve’mur bilma’rufi venha anil münkeri vesbir alâ meâ esabeke inne zalike min azmil umuri Allahümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedil beşiril mübeşşiri lilhâşiîne bimâ kâlâllahül azîmu vestainu bissabri vessalâti ve innehâ lekebiratün illa alâl haşiîne ellezîne yezunnune ennehum mülâku rabbihim ve ennehum ileyhi raciune ellezîne yezkurunallahe kıyamen ve kuuden ve alâ cunubihim ve yetefekkerune fî halkissamâvati vel ardi rabbenâ mâ halakte haze bâtilen subhaneke fekınâ azabennâri Allahümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedil beşiril mübeşşiri lissâbirîne bimâ kâlâllahül azîmu innemâ yüveffessâbirune ecrehüm bigayri hisâbin ülâikellezîne hedahümüllahü ve ülâike hüm ulul el bâb Allahümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedil beşiril mübeşşiri lilhâifîne bimâ kâlâllahül azîmu velimen hâfe Mekâme rabbihi cennetâni ve emmâ men hâfe mekâme rabbihi venehennefse anil hevâ fe innelcennete hiyel me’va Allahümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedil beşiril mübeşşiri lilmüttakîne bimâ kâlâllahül azîmu ve rahmeti vesiat külle şeyin fesaktubuhâ lillezîne yettakune ve yu’tunezzekâte vellezînehum biayetinâ yü’minunellezîne yettabiunerrasulennebiyyel ümmiyye lehüm cezaâüddi’fi bimâ amilu vehüm fîl ğurufâti âminune Allahümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedil beşiril mübeşşiri lilmühbitîne bimâ kâlâllahül azîmu ve beşşiril mühbitînellezîne iza zükirâllahü vecilet kulûbühüm vellezîne yü’tune mâ atev ve kulûbühüm veciletün ennehüm ilâ rabbihim raciune Allahümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedil beşiril mübeşşiri lissabirîne bimâ kâlâllahül azîmu ve beşşirissâbirînellezîne izâ esâbethüm müsîbetün kâlu innâ lillahi ve innâ ileyhi râciune ülâike aleyhim salavatün min rabbihim ve rahmetün ve ülâike hümül mühtedune innî cezeytühümül yevme bimâ Sabarû ennehüm hümül fâizune Allahümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedil beşiril mübeşşiri lilkâzimîne bimâ kâlâllahül azîmu vel kâzimînel ğayze vel âfîne aninnâsi vallahü yühibbul muhsinîne femen afâ ve aslaha ve ecruhü alâllahi innehü la yühibbuzzalimîne Allahümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedil beşiril mübeşşiri lil muhsinîne bimâ kâlâllahül azîmu ve ehsinu innallahe yuhibbul muhsinîne men câe bil haseneti felahü aşrü emsâlihâ vemen câe bisseyyiati felâ yühzâ illâ mislehâ vehüm lâ yüzlemune Allahümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedil beşiril mübeşşiri lilmütesaddikîne bimâ kâlâllahül azîmu ve entesaddakû hayrün leküm inküntüm ta’lemune innallahe yeczil mütesıddıkîne Allahümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedil beşiril mübeşşiri lilmünfikîne bimâ kâlâllahül azîmu ve mimmâ razaknâhüm yünfikune vemâ enfaktüm min şey’in fehüve yühlifühü Allahümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedil beşiril Mübeşşiri lilşâkirîne bimâ kâlâllahül azîmu veşkürü ni’metallahi inküntüm iyyâhu ta’budune lein şekertüm laezîdeneküm velain kefertüm inne azâbî leşedidun Allahümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedil beşiril mübeşşiri lissâilîne bimâ kâlâllahül azîmu feinnî karîbun ucîbu da’veteddâi izâ daânid unî estacib leküm Allahümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedil beşiril mübeşşiri lissâlihîne ülâike hümül vârisunellezîne yerisunel firdevse hüm fîhâ hâlidûne Allahümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedil beşiril mübeşşiri lilmusallîne bimâ kâlâllahül azîmu innallahe ve melâiketühü yusallune alennebî yâ eyyühellezîne amenu sallü aleyhi ve sellimu teslimen yü’tikum kifleyni min rahmetihi ve yec’al leküm nûren temşune bihi ve yağfir leküm vallahü ğafürün rahîmun Allahümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedil beşiril mübeşşiri lilmübeşşirîne bimâ kâlâllahül azîmu ve beşşirillezîne âmenu ve amilussâlihâti lehümül büşrâ fî hayâtid dünyâ ve fil âhireti lâ tebdîla likelimâtillahi zâlike hüvel fevzul azîmu Allahümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedil beşiril mübeşşiri lil fâizîne bimâ kâlâllahül azîmu vemen yütiillahe ve rasulehu fekad fâza fevzân azîman Allahümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedil beşiril mübeşşiri lizzahidîne bimâ kâlâllahül azîmu elmâlu velbanune zînetül hayâtid dünyâ vel bâkiyâtüssâlihâtü hayrün inde rabbike sevâben ve hayrün amelen Allahümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedil beşiril mübeşşiri lilümmiyyîne bimâ kâlâllahül azîmu küntüm hayra ümmetin uhricat linnâsi te’murune bilma’rufi ve tenhevne anil münkeri Allahümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedil beşiril mübeşşiri lilmustafîne bimâ kâlâllahül azîmu sümme evrasnâl kitâbellezînestafeynâ min ibâdînâ feminhüm zâlimun linefsihi ve minhüm Muktesiddun ve minhüm sâbikun bil hayrâti biiznillahi zâlike hüvel fadlül kebîru Allahümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedil beşiril mübeşşiri lilmüznibîne bimâ kâlâllahül azîmu kul yâ ibâdiyellezîne esrafü alâ enfüsihim lateknetû min rahmetillâhi innellâhe yağfiruzzunube cemiân innehü hüvel ğafururrahîm Allahümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedil beşiril mübeşşiri lil mustağfirîne bimâ kâlâllahül azîmu ve men ya’mel suvâen evyezlim nefsehu sümme yestağfirillâhe yecidillâhe ğafuren rahîmen Allahümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedil beşiril mübeşşiri lilmukarrebîne bimâ kâlâllahül azîmu innellezîne sebakat lehüm minnâl hüsnâ ülâike anhâ müb’adune la yes’maune hasîsehâ vehüm fî mâştehat enfüsühüm hâlidune la yahzünühümül fezaül ekberu ve tetelekkâhümül melâiketü hâzâ yevmükümüllezî küntüm tuadune Allahümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedil beşiril mübeşşiri lilmü’minîne bimâ kâlâllahül azîmu innel müslimîne velmüslimâti velmü’minîne velmü’minâti velkânitîne velkânitâti vessâdikîne vessâdikâti vessâbirîne vessâbirâti velhâşiine velhâşiâti velmütesaddikîne velmütesaddikâti vessâimîne vessâimâti velhâfizîne furucehüm velhâfizâti vezzâkirînallâhe kesiren vezzâkirâti eaddallâhü lehüm mağfiraten ve ecran azîmen ve enleyse lilinsâni illâ mâseâ ve enne sa’yehü sevfe yürâsümme yüc’zâhül cezâel evfâ Allahümme salli aleyhi salaten tüşrahu bihâssuduru ve tehunu bihâl umuru ve tenkeşifu bihâşşuturu ve sellim tesliman kesîran daimân ilâ yevmiddîni da’vehüm fihâ subhânekellahümme ve tahiyyetühüm fihâ selâmün ve âhiru da’vehüm enilhamdülillâhi rabbil âlemîn

Bir Hatırlatma:


Kıymetli ziyaretçilerimiz!

Yeni yazı dediğimiz bugün kullanmakta olduğumuz latin harfleriyle Kur'an'ı doğru okumak mümkün değildir. Çünkü Kurân harflerinin birçoğunun karşılığı yeni yazıda mevcut değildir. Mesela: Zal, (üç noktalı) Se, Ha, Hı, Dât, Tı, Zı, Ayın, Hemze gibi harflerin ve uzatma işaretlerinin karşılıkları yoktur. Onun için her müslümanın Kurân'ı doğru okuyabilmesi için Kurân harfleriyle Kurân-ı Kerim okumasını öğrenmelidir. Kurân-ı Kerim okumanın çok büyük sevabı vardır. Bu ise ancak Kurân'ı, kendi harfleriyle öğrenip okumakla mümkün olacaktır.

Salavat-ı Beşairu'l Hayrat'ın Anlamı:


Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.

Azameti nihayet derecede olan Allah'ın (Celle Celalühü) buyurduğu “(ey Muhammed) müminleri müjdele.” (bakara 223) “Allah'ın müminlerin ecrini zayi etmeyeceğine sevinirler.” (Âli İmran 171) ayetleri ile müminleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle ey Allah'ım.

Azameti nihayet derecede olan Allah'ın (Celle Celalühü) buyurduğu "Beni anın ki bende sizi anayım.” (Bakara 152) “Ey iman edenler! Allah'ı çokça zikredin, onu sabah akşam tesbih edin. O sizi karanlıktan aydınlığa çıkarmak için size merhamet edendir, melekleri de sizin için bağışlanma dileğindedir. Allah müminlere çok merhamet edendir. Allah'a kavuşacakları gün müminlere yönelik esenlik dileği selamdır. Allah onlara bol bir mükâfat hazırlamıştır.” (Ahzab 41 - 44) ayetleri ile müminleri müjdeleyen efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle ey Allah'ım!

Azameti nihayet derecede olan Allah'ın buyurduğu “Ben erkek olsun, kadın olsun sizden hiçbir amel edenin amelini zayi etmeyeceğim.” (Âli İmran 195)

“Kadın ve erkek kim mümin olarak salih bir amel işlerse, işte onlar cennete girecek ve orada hesapsız olarak rızıklandırılacaktır. " (Mü'min 40) ayetleri ile amel edenleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle ey Allah'ım.

Azameti nihayet derecede olan Allah'ın (Celle Celalühü) buyurduğu "şunu bilin ki Allah tövbeye yönelenleri çok bağışlayandır. ” (İsra 25) “onlar için Rableri katında diledikleri her şey vardır, işte bu iyilik yapanların mükâfatıdır." (Zümer 34) ayetleri ile tövbeye yönelenleri müjdeleyen efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle ey Allah'ım.

Azameti nihayet derecede olan Allah'ın (Celle Celalühü) buyurduğu "şüphesiz Allah çok tövbe edenleri sever, çok temizlenenleri sever.” (Bakara 222) “kullanndan tövbeyi kabul eden, kötülükleri bağışlayandır." (Şura 25) ayetleri ile tövbe edenleri müjdeleyen efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle ey Allah'ım.

Azameti nihayet derecede olan Allah'ın (Celle Celalühü) buyurduğu "kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa yararlı bir iş yapsın ve Rabbine ibadette kimseyi ortak koşmasın” (Kehf 110) “dinde ihlâs sahipleri olarak, (Beyyine 5 ) ayetleri ile ihlâs sahiplerini müjdeleyen efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle ey Allah'ım.

Azameti nihayet derecede olan Allah'ın (Celle Celalühü) buyurduğu "namazı dosdoğru kıl; çünkü namaz insanı hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar” (Ankebut 45) “namazı dosdoğru kıl, iyiliği emret, kötülükten alıkoy, başına gelen musibetlere karşı sabırlı ol. Çünkü bunlar kesin olarak emredilmiş işlerdir. ” (Lokman 17)  ayetleri ile namaz kılanları müjdeleyen efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle ey Allah'ım.

Azameti nihayet derecede olan Allah'ın (Celle Celalühü) buyurduğu “sabrederek ve namaz kılarak (Allah'tan) yardım dileyin. Şüphesiz namaz ağır bir şeydir, ancak huşu duyanlar için değil. Onlar Rablerine kavuşacaklarını ve gerçekten ona döneceklerini çok iyi bilirler.” (Bakara 45-46) “Onlar ayaktayken, otururken ve yanları üzerine yatarken Allah'ı anarlar. Göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde düşünürler. Rabbimiz bunu boş yere yaratmadın, seni eksikliklerden uzak tutarız, bizi ateş azabından koru derler.” (Âli İmran 191) ayetleri ile huşu duyanları müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle ey Allah'ım.

Azameti nihayet derecede olan Allah'ın (Celle Celalühü) buyurduğu “sabredenlere mükâfatları elbette hesapsız olarak verilir.” (Zümer 18)  “işte onlar Allah'ın hidayete erdirdiği kimselerdir. İşte onlar akıl sahiplerinin ta kendileridir.” (Zümer 18) ayetleri ile sabredenleri müjdeleyen efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle ey Allah'ım.

Azameti nihayet derecede olan Allah'ın (Celle Celalühü) buyurduğu “Rabbinin huzurunda (hesap vermek üzere) duracağından korkan kimseye iki cennet vardır." (Rahman 46) “Kim de Rabbinin huzurunda duracağından korkar ve nefsini arzularından alıkoyarsa şüphesiz cennet onun sığınağıdır.” (Naziat 40-41) ayetleri ile Allah'tan korkanları müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle ey Allah'ım.

Azameti nihayet derecede olan Allah'ın (Celle Celalühü) buyurduğu "Rahmetim ise her şeyi kapsamıştır. Onu, bana karşı gelmekten sakınanlara, zekâtı verenlere ve ayetlerimize inananlara yazacağım. Onlar resule, ümmî peygambere uyan kimselerdir." (Araf 156-157) “İşte onlar için işlediklerine karşılık kat kat mükâfat vardır. Onlar cennet köşklerinde güven içindedirler." (Sebe 37) ayetleri ile muttakileri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle ey Allah'ım.

Azameti nihayet derecede olan Allah'ın (Celle Celalühü) buyurduğu "Alçak gönüllüleri müjdele, onlar Allah anıldığı zaman kalpleri ürperir.” (Hac 34-35) “Rablerine dönecekleri için, verdiklerini kalpleri ürpererek verirler." (Müminun 60) ayetleri ile alçak gönüllüleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salat ve selam eyle ey Allah'ım.

Azameti nihayet derecede olan Allah'ın (Celle Celalühü) buyurduğu “sabredenleri müjdele. Onlar başlarına bir musibet gelince, biz şüphesiz (her şeyimizle) Allah'a aidiz ve şüphesiz O'na döneceğiz, derler. İşte Rableri katında rahmet ve merhamet onlaradır. Doğru yola ulaştırılmış olanlar da işte bunlardır"  (Bakara 155-157) “sabretmiş olmaları sebebiyle, bugün ben, onları mükâfatlandırdım. Şüphesiz onlar başarıya erenlerin ta kendileridir"(Mü'min 111) ayetleri ile sabredenleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle ey Allah'ım.

Azameti nihayet derecede olan Allah'ın (Celle Celalühü) buyurduğu “onlar öfkelerini yenenler, insanları affedenlerdir. Allah iyilik edenleri sever.” (Âli İmran 134)

“Kim affeder ve arayı düzeltirse onun mükâfatı Allah'a aittir. Şüphesiz o zalimleri sevmez.” (Şura 40) ayetleri ile öfkelerini yenenleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle ey Allah'ım.

Azameti nihayet derecede olan Allah'ın (Celle Celalühü) buyurduğu "iyilik edin, şüphesiz Allah iyilik edenleri sever.” (Bakara 195) “kim bir iyilik yaparsa, ona on katı vardır. Kim de bir kötülük yaparsa, o da sadece o kötülüğün misliyle cezalandırılır ve onlara zulüm edilmez.” (En'am 160) ayetleri ile iyilik edenleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle ey Allah'ım.

Azameti nihayet derecede olan Allah'ın (Celle Celalühü) buyurduğu "eğer bilirseniz (borcu) sadaka olacak bağışlamanız sizin için daha hayırlıdır." (Bakara 280) “şüphesiz Allah sadaka verenleri mükâfatlandırır." (Yusuf 88) ayetleri ile sadaka verenleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle ey Allah'ım.

Azameti nihayet derecede olan Allah'ın (Celle Celalühü) buyurduğu "kendilerine rızık olarak verdiğimizden de Allah yolunda harcarlar.” (Nakara 3) “Allah yolunda her ne harcarsanız, Allah onun yerine başkasını verir.” (Sebe 39) ayetleri ile Allah yolunda harcayanları müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle ey Allah'ım.

Azameti nihayet derecede olan Allah'ın (Celle Celalühü) buyurduğu “Eğer yalnız ona ibadet ediyorsanız, Allah'ın nimetine şükredin.” (Maun 114) “Eğer şükrederseniz elbette size nimetimi artırırım; eğer nankörlük ederseniz hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir." (İbrahim 7) ayetleri ile şükredenleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle ey Allah'ım.

Azameti nihayet derecede olan Allah'ın (Celle Celalühü) buyurduğu "Ben onlara çok yakınım. Bana dua edince, dua edenin duasına cevap veririm.” (Bakara 186)  "bana dua edin, duanıza cevap vereyim.” (mümin 60) ayetleri ile dua edenleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle ey Allâh'ım.

Azameti nihayet derecede olan Allah'ın (Celle Celalühü) buyurduğu "Yere, muhakkak benim iyilik kullarım varis olacaktır.” (Enbiya 105) “İşte bunlar varis olanların ta kendileridir. Onlar Firdevs cennetlerine varis olurlar. Onlar orada ebedi kalacaklardır." (Müminun 10-11) ayetleri ile iyi kulları müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle ey Allah'ım.

Azameti nihayet derecede olan Allah'ın (Celle Celalühü) buyurduğu "Şüphesiz Allah ve melekleri Peygambere salât ediyorlar. Ey iman edenler, siz de ona salât edin, selam edin." (Ahzab 56) "Size rahmetinden iki kat pay versin, size kendisiyle yürüyeceğiniz bir nur versin ve sizi bağışlasın. Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.” (Hadid 28) ayetleri ile Peygamber Efendimize salât edenleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle ey Allah'ım.

Azameti nihayet derecede olan Allah'ın (Celle Celalühü) buyurduğu "İnanıp yararlı işler yapanları müjdele" (Bakara 25) “Dünya hayatında da ahirette de onlar için müjde vardır. Allah'ın sözlerinde hiçbir değişme yoktur, işte bu büyük bir başarıdır." (Yunus 64) ayetleri ile iman edip salih ameller işleyenleri ahirette sevapla müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle ey Allah'ım.

Azameti nihayet derecede olan Allah'ın (Celle Celalühü) buyurdugu "Allah'a ve resulüne itaat etmiş olursa, muhakkak kurtuluşa ermiş olur" (Ahzab 70-71) ayeti ile kurtuluşa erenleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle ey Allah'ım.

Azameti nihayet derecede olan Allah'ın (Celle Celalühü) buyurdugu "Mallar ve evlatlar dünya hayatının süsüdür. Baki kalacak salih ameller ise Rabbinin katında sevap olarak da, ümit olarak da daha hayırlıdır." (Kehf 46) ayeti ile dünya zevklerini terk edip az şeyle yetinerek, ibadete ve uhrevi işlere yönelenleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle ey Allah'ım.

Azameti nihayet derecede olan Allah'ın (Celle Celalühü) buyurdugu "Siz insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz, iyiliği emreder kötülükten men edersiniz." (Âli İmran 110) ayeti ile kendi ümmetine mensup olanları müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle ey Allah'ım.

Azameti nihayet derecede olan Allah'ın (Celle Celalühü) buyurduğu "Ssonra biz o kitabı kullarımızdan seçtiğimiz kimselere (Muhammed'in ümmetine) miras olarak verdik. Onlardan kendilerine zulmedenler vardır. Onlardan ortada olanlar vardır. Yine onlardan Allah'ın izniyle hayırlı işlerde öne geçenler vardır, işte bu büyük lütuftur.” (Fatır 32) ayetleri ile seçilmiş kimseleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle ey Allah'ım.

Azameti nihayet derecede olan Allah'ın (Celle Celalühü) buyurduğu “De ki: ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah bütün günahları affeder. Çünkü o çok bağışlayandır, çok merhamet edendir." (Zümer 53) ayeti ile günah işleyenleri (günahların af olunabileceğini) müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle ey Allah'ım.

Azameti nihayet derecede olan Allah'ın (Celle Celalühü) buyurduğu "Kim bir kötülük yapar yahut nefsine zulmeder de sonra Allah’tan mağfiret dilerse, Allah’ı çok yarlığayıcı ve esirgeyici bulur.” (Nisa 110) ayeti ile bağışlama dileyenleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle ey Allah'ım.

Azameti nihayet derecede olan Allah'ın (Celle Celalühü) buyurduğu “Şüphesiz kendileri için tarafımızdan  en güzel mükâfat hazırlanmış olanlar var ya, işte bunlar cehennemden uzaklaştırılmışlardır. Onlar cehennemin hışırtısını bile duymazlar. Canlarının istediği nimetler içerisinde ebedi olarak kalırlar. En büyük korku bile onları tasalandırmaz ve melekler onları “işte bu size vaat edilen (mutlu) gününüzdür” diyerek karşılarlar.” (Enbiya 101-103) ayetleri ile Allah'a (Celle Celalühü) yakın olanları müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle ey Allah'ım.

Azameti nihayet derecede olan Allah'ın (Celle Celalühü) buyurduğu “Şüphesiz Müslüman erkeklerle Müslüman kadınlar, mümin erkeklerle mümin kadınlar, itaatkâr erkeklerle itaatkâr kadınlar, doğru erkeklerle doğru kadınlar, sabreden erkeklerle sabreden kadınlar, Allah'a derinden saygı duyan erkeklerle Allah'a derin saygı duyan kadınlar, sadaka veren erkeklerle sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkeklerle oruç tutan kadınlar, namuslarını koruyan erkeklerle namuslarını koruyan kadınlar, Allah'ı çokça anan erkeklerle çokça anan kadınlar var ya, işte onlar için Allah bağışlanma ve büyük bir mükâfat hazırlamıştır.” (Ahzab 35) "İnsanlar için ancak çalıştığı vardır. Şüphesiz onun çalışması ileride görülecektir. Sonra çalışmasının karşılığı ona tastamam verilecektir." (Necm 39-41) ayetleri ile iman edenleri müjdeleyen Efendimiz Muhammed'e salât ve selam eyle ey Allah'ım.

Allah'ım! Efendimiz Muhammed'e gönüllerin açılmasına, işlerin kolaylaşmasına, perdelerin açılmasına sebep olan salât ile salat eyle. Hesap ve ceza gününe dek devam eden selam ile çokça selam eyle ey Allah'ım.

“Bunların oradaki duaları,  "seni eksikliklerden uzak tutarız Allah'ım, aralarındaki esenlik dilekleri selam, dualarının sonu ise hamd alemlerin Rabbi Allah'a mahsustur” sözleridir. ” (Yunus 10)
Siz bu yazıyı okuyan counter şanslı kişiden birisiniz..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

1 9