Kütüb-i Sitte Muhaddisleri


İMAM BUHARİ (Ölm. 256 / 869)
İMAM MÜSLİM (Ölm. 261 / 875)
EBU DAVUD (Ölm. 275 / 888)
İMAM NESAİ (Ölm. 303/915)
İMAM TİRMİZİ (Ölm. 279 / 892)
İBNU MACE (Ölm. 273 / 868)
İMAM MALİK (Ölm. 179 / 795)



İMAM BUHARİ (Ölm. 256 / 869)
Kısaca Buhari olarak bilinen Ebü Abdullah Muhammed b.İsmail, en büyük hadis bilgini olarak kabul edilir. Sünni gelenek O'nun ana eseri el-Cami es-Sahih'i Kur'an'dan sonra en muteber islam kaynağı ve hadis kitaplarının en büyüğü sayar. Buhari'nin, bu eserini 600.000 hadis içinden seçtiği 7275 hadisten vücuda getirdiği biliniyor. 16 yılda tamamlanan bu eser 97 kitaba ve 3730 baba ayrılmıştır.
Buhari, isminden de anlaşılacağı gibi, islam ilimlerinin, özellikle hadis ve tasavvufun beşik kentlerinden biri olan Buhara'da 13 Şevval 194 h.(21 Temmuz 810 miladi) doğdu. Çok küçük yaşta babasını kaybettiği için yetim olarak büyümüştür. Dedesi Bardizbah, gayrimüslimdi. Berdizbah, çiftçi demektir. Buhari'nin henüz 10 yaşındayken hadisle meşgul olmaya başladığını biliyoruz. Bu yaştan itibaren Mekke başta olmak üzere Hicaz bölgesi, Mısır, İran ve Irak gibi islam kültürünün merkez sahalarını, ilmi tetkikleri için yıllarca dolaştıktan ve sayıları yirmiye varan büyük bilginlerden dersler aldıktan sonra tekrar Türkistan'a dönmüş, Buhara, Semerkant ve Hartank'ta eserlerini yazmaya devam etmiş ve nihayet Hartank'ta, ata binmek üzere olduğu bir sırada kriz geçirmiş ve ardından da ölmüştür.
Buhari, baş eseri Sahih'deki hadisleri, kendilerinden aldığı kişilerin biyografilerini tetkik için et-Tarih el-Kebir adlı bir eser yazmış, daha sonra bu eseri et-Tarih es-Sagir adıyla özetlemiştir. Kaynakların bildirdiğine göre Buhari, et-Tarih el-Kebir'ini Medine'de ikameti sırasında mehtaplı gecelerde Peygamber (s.a.)'in kabri yanında yazmıştır.
Buhari'nin bugün elimizde bulunan diğer üç eseri es-Sülasiyat, el-Edeb el-Müfred ve Halkı Efali İbad adlarını taşımaktadır. O'na izafe edilen Tefsir el-Kur'an ve Tenvir el-Ayneyn'in durumları tartışmalıdır.

FATİHA SURESİ




FATİHA SURESİ


Mekke'de nazil olmuş (inmiş) tir. 7 ayettir.

Sure ve ayetlerin inişlerinin Mekke veya Medine'ye nisbet edilmesi hak­kında Üstadımız Hacı Ali Haydar Efendi (Kuddise Sırruhu) Hazretleri Kur’an-ı Keri­m’inin kenarına, "fayda" (buna dikkat edilsin büyük fayda vardır), olarak şunu yazmıştır. Hicretten önce inenler: Mekke'nin dışında da inmiş olsalar "Mekkî" (Mekke'de inmiş) ismini alırlar. Hicretten sonra inenler ise: Medine'nin dışın­da da inseler "Medenî" (Medine'de inmiş) ismine sahip olurlar.[1]


2012 SENESİ MUBÂREK GÜN VE GECELERİ

HİCRÎ 1433 / 1434 - MÎLÂDÎ 2012 SENESİ MUBÂREK GÜN VE GECELERİ
DÎNÎ GÜNLER HİCRÎ TARİHLER (1432-1433) MÎLÂDÎ TARİHLER (2011) GÜNLER
Mevlid Kandili Gecesi 11 / 12 Rebî'ul-evvel (1433) 3/4 Şubat (2012) Cuma / Cumartesi
Üç Ayların başlaması 1 Receb (1433) 22 Mayıs (2012) Salı
Regâib Kandili Gecesi 3 Receb (1433) 24 / 25 Mayıs (2012) Perşembe / Cuma
Mi'râc Kandili Gecesi 26 / 27 Receb (1433) 16 / 17 Haziran (2012) Cumartesi / Pazar
Berât Kandili Gecesi 14 / 15 Şa’bân (1433) 4 / 5 Temmuz (2012) Çarşamba / Perşembe
Ramezân-ı şerîf'in başlangıcı 1 Ramezân-ı şerîf (1433) 20 Temmuz (2012) Cuma
Kadr Gecesi 26 / 27 Ramezân-ı şerîf (1433) 14 / 15 Ağustos (2012) Salı / Çarşamba
Fıtr Bayramı Gecesi 30 Ramezân-ı şerîf / 1 Şevvâl (1433) 18 Ağustos / 19 Ağustos (2012) Cumartesi / Pazar
Fıtr (Ramezân) Bayramı 1. Günü 1 Şevvâl (1433) 19 Ağustos (2012) Pazar
Fıtr (Ramezân) Bayramı 2. Günü 2 Şevvâl (1433) 20 Ağustos (2012) Pazartesi
Fıtr (Ramezân) Bayramı 3. Günü 3 Şevvâl (1433) 21 Ağustos (2012) Salı
Terviye Günü 8 Zil-hicce (1433) 23 Ekim (2012) Salı
Arefe Günü 9 Zil-hicce (1433) 24 Ekim (2012) Çarşamba
Arefe Gecesi 9 / 10 Zil-hicce (1433) 24 / 25 Ekim (2012) Çarşamba / Perşembe
Kurban Bayramı 1. Günü 10 Zil-hicce (1433) 25 Ekim (2012) Perşembe
Kurban Bayramı 2. Günü 11 Zil-hicce (1433) 26 Ekim (2012) Cuma
Kurban Bayramı 3. Günü 12 Zil-hicce (1433) 27 Ekim (2012) Cumartesi
Kurban Bayramı 4. Günü 13 Zil-hicce (1433) 28 Ekim (2012) Pazar
Muharrem (Yılbaşı) Gecesi 30 Zil-hicce / 1 Muharrem (1433-1434) 14 / 15 Kasım (2012) Çarşamba / Perşembe
Hicrî Senebaşı (Yılbaşı Günü) 1 Muharrem (1434) 15 Kasım (2012) Perşembe
Aşûre Gecesi 9 / 10 Muharrem (1434) 23 / 24 Kasım (2012) Cuma / Cumartesi
Aşûre Günü 10 Muharrem (1434) 24 Kasım (2012) Cumartesi

NOT:
* Terviye günü, Zil-hicce'nin 8. günüdür. Bugün hâcılar Mekke'den Minâ'ya giderler. Hadîs-i şerîfde, "Bir müslimân, Terviye günü oruc tutarsa ve günâh söylemezse, Allahü teâlâ onu elbette Cennete sokar" buyuruldu. Bugüne Terviye denmesinin sebebi, hâcıların o gün Zemzem suyundan çok içip kanmalarındandır.
* Kıymetli geceye, kendinden sonra gelen günün ismi verilir. Önceki günü öğle nemâzı vaktinden, o gecenin fecrine (imsâk vaktine) kadar olan zemândır.
* Arefe ve üç kurban günlerinin geceleri böyle değildir. Bu dört gece, bu günleri ta’kîb eden gecelerdir. Arefe, Zil-Hicce'nin dokuzuncu günüdür.Başka günlere "Arefe" denmez!.. Kurban Bayramı Geceleri, Kurban bayramının birinci, ikinci ve üçüncü günlerinden sonraki gecelerdir. Bu üç güne, (Eyyâm-i nahr) denir.
* Yukarıdaki mubârek gecelerden, Mevlid, Berât, Mi'râc ve Regâib gecelerine, (Kandil) geceleri denir.
* Bu mubârek gecelerden başka, Receb ayının her gecesi, Fıtr Bayramı'nın diğer geceleri, Zil-hicce ayının ilk on geceleri, Muharremin ilk on geceleri ve her Cum’a ve Pazartesi gecesi de mubârek gecelerdir.
* Bu geceleri ihyâ etmeli, ya’nî kazâ nemâzları kılmalı, Kur’ân-ı kerîm okumalı, düâ, tevbe etmeli, sadaka vermeli, müslimânları sevindirmeli, bunların sevâblarını ölülere de göndermelidir. Bu gecelere saygı göstermelidir. Saygı göstermek, günâh işlememekle olur.


http://www.turktakvim.com/8/Diger_Bilgiler/2012_Senesi_Mubarek_Gun_ve_Geceleri.html?ID=170

Hadis-i şeriflerin çeşitleri



1- Hadis-i mürsel: Sahabe-i kiramın ismi söylenmeyip, Tabiinden birinin doğruca, (Resulullah aleyhisselam buyurdu ki) dediği hadis-i şerif.

2- Hadis-i müsned: Resulullaha isnat eden Sahabînin ismi bildirilen hadis-i şeriflerdir.

3-
Hadis-i müsned-i muttasıl: Resulullaha kadar, aradaki ravilerden hiçbiri noksan olmayan hadis-i şerif.
4-
Hadis-i müsned-i münkatı: Sahabîden başka, bir veya birkaç ravisi bildirilmeyen.
5-
Hadis-i mevsul: Sahabînin, (Resulullahtan işittim, böyle buyurdu) diyerek haber verdiği, hadis-i müsned-i muttasıl demektir. Bunlara, hadis-i merfu da denir.
6-
Hadis-i mütevatir: Birçok Sahabînin, Resulullahtan ve başka birçok kimsenin de, bunlardan işittiği ve çok kimselerin haber verdiği hadis-i şeriflerdir. Bunların, bir yalan üzerinde sözbirliği yapmalarına imkân olmaz. Bu hadis-i şeriflere inanmayan kâfir olur.
7-
Hadis-i meşhur: İlk zamanda bir kişi bildirmişken, ikinci asırda şöhret bulan hadis-i şeriflerdir. Yani bir kimsenin Resulullahtan, o kimseden de, çok kimselerin ve bunlardan da, başka kimselerin işittiği hadis-i şerif olup, son duyulan kimseye kadar, artık hep mütevatir olarak bildirilmiştir. Meşhur hadislere inanmayan da kâfir olur. (Redd-ül-muhtar s.176)
8-
Hadis-i mevkuf: Sahabîye kadar söyleyen hep bildirilip, Sahabînin, (Resulullahtan işittim) demeyip, (Resulullah böyle buyurmuş) dediği hadis-i şerif.
9-
Hadis-i sahih: Âdil ve hadis ilmini bilenden işitilen, müsned-i muttasıl, mütevatir ve meşhur hadis-i şerif.
10
- Haber-i âhâd: Bir kimse tarafından söylenilen, müsned-i muttasıl hadis-i şerif.
11-
Hadis-i muallâk: Baştan bir veya birkaç ravisi veya hiçbir ravisi belli olmayan.
12-
Hadis-i kudsi: Manası Allahü teâlâdan, kelimeleri Resulullah tarafından olan.
13-
Hadis-i kavi: Söyledikten sonra, bir âyet-i kerime okuduğu hadis-i şerif.
14-
Hadis-i nâsih: Son zamanlarında söyledikleri hadis-i şerif.
15-
Hadis-i mensuh: İlk zamanda söyleyip, sonra değiştirilen hadis-i şerif.
16-
Hadis-i âmm: Bütün insanlar için söylenmiş olan hadis-i şerif.
17-
Hadis-i has: Bir kimse için söylenmiş hadis-i hadis-i şerif.
18-
Hadis-i hasen: Bildirenler, sadık ve emin olup, fakat hafızası, anlayışı, sahih hadisleri bildirenler kadar kuvvetli olmayan kişilerin bildirdiği hadis-i şerif.
19-
Hadis-i maktu: Söyleyenler, Tabiin-i kirama kadar bilinip, Tabiinden rivayet olunan hadis-i şerif.
20-
Hadis-i şaz: Birinin, bir hadis âliminden işittim dediği hadis-i şerif.
21-
Hadis-i garip: Yalnız bir kimsenin bildirdiği hadis-i sahihtir. Yahut aradakilerden birine, bir hadis âliminin muhalefet ettiği hadis-i şerif.
22-
Hadis-i zayıf: Sahih ve hasen olmayandır. Ravilerden birinin hafızası, adaleti gevşek veya itikadında şüphe vardır. Bu hadise göre fazla ibadet yapılır; fakat ictihadda bunlara dayanılmaz.
23-
Hadis-i muhkem: Tevile muhtaç olmayan hadis-i şerif.
24-
Hadis-i müteşabih: Tevile muhtaç olan hadis-i şerif.
25-
Hadis-i munfasıl: Aradaki ravilerden, birden fazlası unutulmuş olan hadis-i şerif.
26-
Hadis-i müstefid: Söyleyenleri üçten çok olan hadis.
27-
Hadis-i muddarib: Muhtelif yollardan, birbirine uymayan şekilde bildirilen.
28-
Hadis-i merdud: Manası olmayan ve rivayet şartlarını taşımayan söz.
29-
Hadis-i müfteri: Müslüman görünen dinsizlerin uydurdukları söz.
30-
Eser: Mevkuf ve maktu hadis veya dua bildiren merfu hadis.

31-
Hadis-i mevdu: Bir hadis âlimine göre, hadis olma şartlarını taşımayan hadis, sadece o âlime göre mevdu, yani uydurma olur. Hadis usulü ilminde müctehid olan bir âlim, bir hadisin sahih olması için, lüzum gördüğü şartları taşımayan bir hadis için, benim mezhebimin usulünün kaidelerine göre mevdudur der. Yoksa, (Peygamber efendimizin sözü değildir) demek istemez. Yani, hadis-i şerif denilen bu sözün hadis olması, bence anlaşılmamıştır demektir. Hadis usulü ilminin başka bir müctehidi de, hadisin doğru olması için aradığı şartları bu sözde bulunca, hadistir, mevdu değildir diyebilir. Dört mezhep arasında ayrılık bulunması, sözlerinin yanlış olacağını göstermediği gibi, hadisler için de, böyledir. Böyle şeyler, ictihad işi olduğundan, bir müctehidin mevdu demesiyle, hakikatte mevdu olması lazım gelmez.

Zilhice Ayı'nın ilk On Gününün Fazileti




 Fecr süresinin 2. ayeti kerimesinde Rabbimiz:

“On geceye yemin olsun” buyurarak, bu gecelere yemin etmiş ve kıymetine işaret etmiştir.

Buradaki on geceden murat, Zilhicce ayının ilk on gecesi yani Kurban Bayramı’ndan önceki on gecedir. Mevla Teala’nın “on gün” değil de “on gece” buyurması ise, günlerinin dokuz olmasındandır, zira onuncu gün bayram günüdür. Geceler ise önce geldiğinden on gece tamam oluyor.

Nitekim Araplar geceyi zikrederler, günün tamamını yani gündüzü ile beraber kastederler.
İşte bu on günler içerisinde de en faziletli olanlar, “Terviye, Arefe ve Nahr (Kurban Bayramı) günüdür. Halk arasında “on günler” diye bilinen bu günler, Huccac-ı Kiram’ın mukaddes beldelerde hac göreviyle meşgul oldukları çok kıymetli günlerdir. Öyle ki, bu on günlerde yapılan ibadet kadar hiçbir günde yapılan ibadet Allah’a daha sevimli gelmez. Nitekim bir Hadisi Şerifte Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyuruyor: "Allah-u Tela’nın indinde Zilhiccenin ilk on gününden daha makbul ve amellerin Allâh-u Te'âlâ'ya daha sevimli olduğu başka bir gün yoktur. Bunun üzerine Ashab-ı kiram: "Ya Resülellah! Bunun benzeri bir gün Allah yolunda cihadda da yok mudur?" diye sorduklarında, buyurdular ki: "Onda da yoktur. Ancak bir kimse ki, malıyla ve canıyla Allah yolunda cihada çıkıp da (şehid olup) hiçbir şeyle dönmeyen kimse müstesna."
Selef-i Salihin üç tane “on gün”e tazim eder ve saygı gösterirlerdi. Bunlar; Zilhicce Ayının ilk on günü, Muharrem ayının ilk on günü ve Ramazan ayının son on günüdür.