Ali(Kerramellâhu Te‘âlâ Vechehû)nun şöyle buyurduğu vârid olmuştur:
“Yedi
âyet vardır ki, her kim bunları okur veya yanında taşırsa, gök yerin üzerine
kapansa elbette Allâh o kişiye bir çıkış ve kurtuluş yaratır. Onlar da;
Tevbe
Sûresinin (51.) âyeti,
Yûnus
Sûresinin (107.) âyeti,
Hûd
Sûresinin (6. ve 56.) iki âyeti,
Ankebût
Sûresinin (60.) âyeti,
Fâtır
Sûresinin (2.) âyeti ve
Zümer
Sûresinin (38.) âyet-i kerîmesidir.”
(Rûhu’l-Furkan Tefsîri:17/325-326)
﴿قُلْ
لَنْ يُصِيبَنَا إِلَّا مَا كَتَبَ اللَّهُ لَنَا هُوَ مَوْلَانَا وَعَلَى
اللّٰهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُؤْمِنُونَ﴾
﴿وَإِنْ
يَمْسَسْكَ اللَّهُ بِضُرٍّ فَلَا كَاشِفَ لَهُ إِلَّا هُوَ وَإِنْ يُرِدْكَ
بِخَيْرٍ فَلَا رَادَّ لِفَضْلِهِ يُصِيبُ بِهِ مَنْ يَشَاءُ مِنْ عِبَادِهِ
وَهُوَ الْغَفُورُ الرَّحِيمُ﴾
﴿وَمَا
مِنْ دَابَّةٍ فِي الْأَرْضِ إِلَّا عَلَى اللّٰهِ رِزْقُهَا وَيَعْلَمُ
مُسْتَقَرَّهَا وَمُسْتَوْدَعَهَاكُلٌّ فِي كِتَابٍ مُبِينٍ﴾
﴿إِنِّي
تَوَكَّلْتُ عَلَى اللّٰهِ رَبِّي وَرَبِّكُمْ مَا مِنْ دَابَّةٍ إِلَّا
هُوَ آَخِذٌ بِنَاصِيَتِهَا إِنَّ رَبِّي عَلَى صِرَاطٍ مُسْتَقِيمٍ﴾
﴿وَكَأَيِّنْ مِنْ دَابَّةٍ لَا تَحْمِلُ رِزْقَهَا
اللَّهُ يَرْزُقُهَا وَإِيَّاكُمْ وَهُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ﴾
﴿مَا يَفْتَحِ اللَّهُ لِلنَّاسِ مِنْ رَحْمَةٍ
فَلَا مُمْسِكَ لَهَا وَمَا يُمْسِكْ فَلَا مُرْسِلَ لَهُ مِنْ بَعْدِهِ وَهُوَ
الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ﴾
﴿وَلَئِنْ سَأَلْتَهُمْ مَنْ خَلَقَ السَّمَاوَاتِ
وَالْأَرْضَ لَيَقُولُنَّ اللَّهُ قُلْ أَفَرَأَيْتُمْ مَا تَدْعُونَ مِنْ دُونِ
اللّٰهِ إِنْ أَرَادَنِيَ اللَّهُ بِضُرٍّ هَلْ هُنَّ كَاشِفَاتُ ضُرِّهِ
أَوْ أَرَادَنِي بِرَحْمَةٍ هَلْ هُنَّ مُمْسِكَاتُ رَحْمَتِهِ قُلْ حَسْبِيَ
اللَّهُ عَلَيْهِ يَتَوَكَّلُ الْمُتَوَكِّلُونَ﴾
بسم الله الرحمن الرحيم
قُل لَّن يُصِيبَنَا إِلاَّ مَا كَتَبَ اللّهُ لَنَا هُوَ مَوْلاَنَا وَعَلَى
اللّهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُؤْمِنُونَ
Bismillâhirrahmânirrahîm
Kul len yüsıybena illa ma ketebellahü lena hüve mevlana ve alellahi fel
yetevekkelil mü’minun
Kurân Referansı: (Tevbe Suresi 51)
Anlamı: De ki: “Bizim başımıza ancak, Allah’ın bizim için yazdığı
şeyler gelir. O, bizim yardımcımızdır. Öyleyse mü’minler, yalnız Allah’a güvensinler.”
بسم الله الرحمن الرحيم
وَإِن يَمْسَسْكَ اللّهُ بِضُرٍّ فَلاَ كَاشِفَ لَهُ إِلاَّ هُوَ وَإِن
يُرِدْكَ بِخَيْرٍ فَلاَ رَآدَّ لِفَضْلِهِ يُصَيبُ بِهِ مَن يَشَاء مِنْ
عِبَادِهِ وَهُوَ الْغَفُورُ الرَّحِيمُ
Bismillâhirrahmânirrahîm
Ve in yemseskellahü bi durrin fe la kaşife lehu illa hu* Ve in yüridke bi
hayrin fe la radde li fadlihi yüsiybü bihi men yeşaü min ıbadihi ve hüvel
ğafurur rahiym
Kurân Referansı: (Yunus Suresi 107)
Anlamı: Eğer Allah sana herhangi bir zarar verecek olursa, bil ki
onu, O’ndan başka giderebilecek yoktur. Eğer sana bir hayır dilerse, O’nun
lütfunu engelleyebilecek de yoktur. O, bunu kullarından dilediğine eriştirir.
O, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.
بسم الله الرحمن الرحيم
وَمَا مِن دَآبَّةٍ فِي الأَرْضِ إِلاَّ عَلَى اللّهِ رِزْقُهَا وَيَعْلَمُ
مُسْتَقَرَّهَا وَمُسْتَوْدَعَهَا كُلٌّ فِي كِتَابٍ مُّبِينٍ
Bismillâhirrahmânirrahîm
Ve ma min dabbetin fil erdı illa alellahi rizkuha ve ya’lemü müstekarraha* Ve
müstevdeaha küllün fi kitabin mübin
Kurân Referansı: (Hûd Sûresi 6)
Anlamı: Yeryüzünde hiçbir canlı yoktur ki, rızkı
Allah’a ait olmasın. Her birinin (dünyada) duracakları yeri de, (öldükten
sonra) emaneten konulacakları yeri de O bilir. Bunların hepsi açık bir kitapta
(Levh-i Mahfuz’da yazılı)dır.
بسم الله الرحمن الرحيم
إِنِّي تَوَكَّلْتُ عَلَى اللّهِ رَبِّي وَرَبِّكُم مَّا مِن دَآبَّةٍ إِلاَّ هُوَ
آخِذٌ بِنَاصِيَتِهَا إِنَّ رَبِّي عَلَى صِرَاطٍ مُّسْتَقِيمٍ
Bismillâhirrahmânirrahîm
İnni tevekkeltü alellahi rabbi ve rabbiküm* Ma min dabbetin illa hüve ahızün bi
nasıyetiha*İnne rabbi ala sıratın mustekıym
Kurân Referansı: (Hûd Sûresi 56)
Anlamı: “İşte ben, hem benim, hem sizin Rabbiniz olan Allah’a dayandım. Yeryüzünde
bulunan hiçbir canlı yoktur ki, Allah, onun perçeminden tutmuş olmasın.
Şüphesiz Rabbim dosdoğru bir yol üzerindedir.”