Yasin-i Serif Hakkinda Mühim Bir Havas


Gusül Bahsi



GUSÜL BABI
GUSLÜN HÜKMÜ
GUSLÜN FARZLARI
GUSLÜN SÜNNETLERİ
GUSLÜ GEREKTİREN HALLER
SÜNNET VE MÜSTEHAP OLAN GUSL
GUSLETMELERİ FARZ OLAN KİMSELERE HARAM VE MEKRUH OLAN ŞEYLER
Guslün Hükmü:
Guslü gerektiren hallerden birisi gerçekleştiği anda bir kimsenin gusül yapması farzdır.
Allahu Teâlâ şöyle buyuruyor: "Eğer cünüp iseniz temizlenin."
(Maide:6)

"Cünüb iken (yolcu olan müstesna) gusledene kadar namaza yaklaşmayın."
(Nisa:43)

Rasulullah (s.a.s) buyurdu ki:
"Haşefenin (sünnet mahallinin veya o kadar bir kısmın) girmesi ile gusl vacib olur."
(Müslim)

Sûrelerin Nüzûl (İniş) Sebepleri




1-el-FÂTİHA

Müddesir sûresinden sonra Mekke'de inmiştir. 7 (yedi) âyettir. Kur'an'ın ilk sûresi olduğu için açış yapan, açan manasına "Fâtiha" denilmiştir. Diğer adları şunlardır: Ana kitap manasına "Ümmü'l-Kitâp" dinin asıllarını ihtiva eden manasına "el-Esâs", ana hatlarıyla İslâm'ı anlattığı için "el-Vâfiye" ve "el-Seb'u'l-Mesânî", birçok esrarı taşıdığı için "el-Kenz". Peygamberimiz "Fâtiha'yı okumayanın namazı olmaz" buyurmuştur. Onun için, Fâtiha, namazların her rekâtında okunur. Manası itibariyle Fâtiha, en büyük dua ve münâcâttır. Kulluğun yalnız Allah'a yapılacağı, desteğin yalnızca Allah'tan geldiği, doğru yola varmanın da doğru yoldan sapmanın da Allah'ın iradesine dayandığı, çünkü hayrı da şerri de yaratanın Allah olduğu hususları bu sûrede ifadesini bulmuştur. Kur'an, insanlığa doğru yolu göstermek için indirilmiştir. Kur'an'ın ihtiva ettiği esaslar ana hatları ile Fâtiha'da vardır. Zira Fâtiha'da, övgüye, ta'zime ve ibadete lâyık bir tek Allah'ın varlığı, O'nun hakimiyeti, O'ndan başka dayanılacak bir güç bulunmadığı anlatılır ve doğru yola gitme, iyi insan olma dileğinde bulunulur.
Fatiha Suresi Ruh´ul Furkan Tefsiri icin bakiniz:
http://eliftenyeye.blogspot.de/2012/05/fatiha-suresi.html#more

2-el-BAKARA

Medine'de inmiştir. 286 (ikiyüzseksenaltı) âyettir. Kur'an'ın en uzun sûresidir. Adını, 67-71. âyetlerde yahudilere kesmeleri emredilen sığırdan alır. Yalnız 281. âyeti Veda Haccında Mekke'de inmiştir. İnanca, ahlâka ve hayat nizamına dair hükümlerin önemli bir kısmı bu sûrede yer almıştır.

3-ÂL-İ İMRÂN

Medine'de nâzil olmuştur. 200 (İki yüz) âyettir. 34-37. âyetlerde Hz. Meryem'in babasının mensup olduğu İmrân ailesinden söz edildiği için sûre bu adı almıştır.

4-en-NİSÂ

Hicretten sonra Medine'de nâzil olmuştur, 176 (yüzyetmişaltı) âyettir. "Nisâ" kadınlar demektir. Bu sûrede daha çok kadından, cemiyet içinde kadınların hukukî ve içtimaî yer ve değerlerinden bahsedildiği için adına "Nisâ" denmiştir.

Esma'ul Hüsna 8. İsm-i Şerif


 
Arifan Dergisi
 
 

İslâm’a Göre Ağaç Dikmek



İslâm’a Göre Ağaç Dikmek, yeşillendirmek hayırlı bir iştir ve bu hayrı yapana mükafat verilecektir.
Meyveli ve meyvesiz ağaçların, ormanların, yeşilliklerin, çeşit çeşit bitkilerin faydaları sayılamayacak kadar çoktur.
Peygamber Efendimiz, "Dikilen ağaçtan alınacak meyve sayısı kadar dikene sevap verilir" buyurmuştur. (Ahmed İbn Hanbel)
Diğer bir hadîs: "Bir ağaçtan insanlar, hayvanlar, kuşlar yararlanırsa, o ağacı diken için sadaka olur." (Ahmed İbn Hanbel)
Bir kimse bir ağaç dikse, aradan uzun yıllar geçse, adam ölse, ağaç büyüse, gölgesinde biri dinlense ve ferahlansa dikene yine sevap yazılır, mükafat verilir.
Biri, çölleşen, bitki örtüsü tahrip edilen, erozyona uğrayan bir araziyi otlarla, çalılarla, ağaçlarla yeşillendirse yine sevap alır.
Ormanları yakanlar canidir, azap göreceklerdir.
Tarlalarda anız yakmak günahtır.

Aşağıda yazılı altı şeyi yapanlar, öldükten sonra sevap kazanırlar, amel defterleri açık olur:

1. (Dine uygun olan, dine aykırı olmayan) faydalı bir kitap yazan.
2. Bir su kuyusu açan.
3. Bir çeşme yaptıran.
4. Meyve ağacı diken.
5. Bir cami veya mescid yaptıran.
6. Kendisi öldükten sonra, ona dua edecek veya ettirecek sâlih evlat yetiştiren.
Ağaç dikmek de böyledir.