Arap krallarının, vesile ederek Osmanlı’ya düşmanlığa fırsat buldukları,
diğer mezheplere mensup beldeleri işgal ettikleri, yağma ettikleri, insanlarını
katlettikleri VEHHABİLİĞİN temel inançları konusunda bilgi edineceğiz.
Abdülvehhab’ı ve inanç sistemini okuduktan sonra BİR İNGİLİZ
CASUSUSN İTİRAFLARINI okuyarak, bu mezhebin İngilizler tarafından
nasıl kurulduğunu ve yayıldığını anlayabilirsiniz.
MUHAMMED
B. ABDÜLVEHHAB
İbn-i Teymiyye’in görüşlerini genişletip geliştirerek O’nun
tenkid ettiği bazı fiilleri küfrü mucib hatta şirk addetmiş olan (İzmirli
İsmail Hakkı – Yeni İlm-i Kelam eserinden) Abdulvehhab, 1703 tarihinde Necid
bölgesinde küçük bir kasaba olan Uyeyne köyünde doğmuştur. (Eyüp Sabri – Tarih
Vehhabiyan eserinde)
Ailesi Hanbeli fıkhı üzerinde pek çok alim yetiştirmiş ola
Beni Temim kabilesine mensuptur. Babasının adı Muhammed olduğundan Muhammed bin
Abdulvehhab diye anılır. İbni Teymiyye’nin görüşlerini kendi adıyla
“Vehhabilik” suretinde anılmasına sebep olacak bir şekilde siyaset arenasına
intikal ettirerek geliştirmiş olan Abdulvehhab, ilk dini bilgileri Uyeyne
kadısı olan babasından almıştır. Daha sonra Mekke ve Medine’de de muhtelif
hocalardan ders almış bulunan Abdülvehhab, Eyüp Sabri Bey (Paşa)’ya göre O,
daha tahsilinin başlangıcında bilahare izhar edeceği zemin buluncaya kadar
ketum davranmıştır. (Eyüp Sabri a.g.e 33)
Bu fırsatı tahsilini ikmal ettikten sonra gittiği Basra’da bulmuş, fakat
gördüğü aksülamel üzerine buradan uzaklaştırılmıştır. Tekrar Necid’de babasının
vazifeli bulunduğu Hureymila’ya döndü. O’nun ölümü üzerine bazı dini tavırları
şirk olarak vasıflandırmaya başlamış bundan dolayı ölümle tehdid edilmesi
üzerine doğum yeri olan Uyeyne’ye dönmüştür. Burada da aynı sapık fikirleri
yaymaya başlamış hatta Müyselemetü’l Kezzab adıyla bilinen ve Hazreti
Ebubekir’in hilafet devrinde peygamberlik iddiasıyla ortaya çıkmış bulunan
sapıkla yapılmış olan muharabelerde vefat etmiş olan sahabelerin kabirlerini
yıktırması üzerine halkın büyük ölçüde aksülameliyle karşılaşmış ve bu sebeple
1745 tarihinde Suud ailesinin hâkimiyetindeki Dir’iyye bölgesine gidip
yerleşmiştir. Bu hareket O’nun hayatında büyük bir dönüm noktası teşkil
etmiştir. Zira sapık fikirleri için Suud ailesinden büyük bir desteğe mazhar
olmuştur.
Bugünkü Suudi Arabistan Devleti’ni kuran Muhammed Bin Suud
ile akrabalık tesis eden Abdülvehhab, onların sağladığı siyasi destekle büyük
ölçüde fikirlerini yaymak fırsatı bulabilmiştir. Zira Suudlar, artık inkıraz
alameti başlamış olan Osmanlı Devleti’nden ayrılarak müstakil olmak hususunda
bir fikre meyletmiş bulunuyorlardı. Böyle bir zamanda Abdülvehhab’ın fikirleri
Osmanlı’ya isyan için mükemmel bir kılıf olabilirdi. Zira bu fikirleri
kabullenmek Osmanlı Devleti ve O’nun memurlarının “müşrik” addedilmesine müncer
olacak ve bu da onlara itaatten vazgeçerek isyan için haklı bir sebep teşkil
edecekti.
TASAVVUF
DÜŞMANLIĞI