PEYGAMBER EFENDİMİZDEN (sav) 10 NASİHAT VE 55 ALTIN ÖĞÜT



Allahû Teâla (cc) bizlere elçisi Muhammed (sav)'e Rabbinden getirip tebliğ ettiği şeylerde O'na uymayı, örnek alıp yolundan gitmeyi emretmiştir.
Peygamber (sav)'in sünneti sözlü ve fiili şekildedir ki bunlar dinin gayesini anlama ve tafsili hükümleri kavramada bizlere yol gösteren ışıktır. Rasulullah (sav)'den sözlü ve fiili olarak sabit olan herşey Kur'an'da açık nas olarak zikredilmese dahi bizim için hüccettir. Kur'an'da zikredilmediği halde bizim için delil olan hadislerden bir tanesi de Ebu Hureyre (ra)'nin rivayet ettiği şu hadistir: "Bir erkek hanımı ile hanımının halasını, hanımı ile hanımının teyzesini bir nikahta birleştiremez."

Sünnet Kur'an'da açık ifade edilmesede delil sayılır. Allah Teâla (cc) şöyle buyurmuştur: "Rasul size hangi şeyi vermiş ise onu alınız, hangi şeyden de yasaklamış ise ondan geri durun. " (Haşr:7)

Bütün müslümanlara gereken şey peygamberlerinin sünnetine sarılmaları, öğrenmeleri ve müslümanlar arasında yaymak için gayret sarfetmeleridir. Bu kitabın düşüncesi de bu yolda atılmış başarılı bir adımdır. Zira kitaptaki hadisleri derleyen müellif-Allah O'nun sevabını versin-kitabı yayınlama hakkını bütün müslümanlara vermekle tüm tavsiyeleri toparlamayı ve kitaptaki nebevi tavsiye, öğüt ve yönlendirmelerdeki faideyi genelleştirmeyi uygun görmüştür. Başarı Allah'tandır.

Ahmet Muhammed Tâhûn
 
Başlarken :

Hamd Allah içindir. Selam Allah'ın seçtiği kullarına ve seçtiği en değerli peygamber olan Efendimiz Muhammed (sav)'edir ki O'na Rabbinden: "Biz Seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik" (Enbiya:107), hükmü indirildiği gibi yine: "Andolsun içinizden size öyle bir peygamber geldi ki sıkıntıya ugramanız O'na ağır gelir; size düşkün, mü'minlere şefkatli, merhametlidir" (Tevbe:128), diye bildirmiştir.
 

Sene Sonu ve Sene Basi Dualari

 

Her Seyin Ölçüsü Seriattir

 

Müslüman olunca; nefsanî ve şeytanî işlere paydos denmesi gerekecek, fakat nefsimiz bu paydostan hoşlanmıyorsa ne olacak? Elbette İslâm’a leke, pislik ve çamur atacak.

Ey insan bil ki; Allah’ın dinine, mukaddesatına attığın o pislik ve çamurlar, o lekeler hep sanadır.

Zina yapacaksın diye, istediğinle flört edeceksin diye, nikâhsız gayr-i meşru hayat yaşayacaksın diye, çıplak, âşifte gezeceksin diye, şarap içecek, kumar oynayacaksın diye, hırsızlık edip rahat yaşayacaksın diye, haksız yere insan öldürüp zulmedeceksin diye, namaz kılmaktan, oruç tutmaktan, kadın isen kapanmaktan, haremlik-selamlıktan hoşlanmıyorsun diye, doğruluk ve hak gözüne batıyor demektir.

Eğrilik ve zulümden hoşlanıyorsun diye, üç-beş günlük dünyada şeytanlığı icra edeceğim diye... Allah’ın dinine, Allah’ın kitabına, Allah’ın peygamberine iftira atma.

Zulmetme. Zalim olma...

İLA BAHSİ




İLA BAHSİ
İLANIN HÜKÜMLERİ
MUHALEA (MAL KARŞILIĞINDA BOŞAMA)
MUHALEA'NIN HÜKÜMLERİ
İla: Kişinin, karısına ya dört ay veya daha fazla bir süre için veyahut süresiz olarak yaklaşmamaya dair yemin etmesidir.
Allah (c.c) şöyle buyuruyor:
"Kadınlarına yaklaşmamaya yemin edenler ancak dört ay bekleyebilirler."
(Bakara: 226)
İlanın Hükmü: Dört aydan fazla olmamak şartıya kişinin, karısını terbiye etmek maksadıyla ona belli bir müddet yaklaşmamak üzere yemin etmesi caizdir.
Enes (r.a)'den;
Rasulullah (s.a.s) zevceleri ile münasebette bulunmamaya yemin etmişti. O sırada ayağında da bir ağrı vardı. Bu sebeple 29 gece kendisine ait bir odada oturdu. Sonra çıkıp zevcelerinin yanına geldi. Dediler ki:
"Bir ay zevcelerinle münasebette bulunmamaya yemin etmiştin. Halbuki tam bir ay olmadı."
Bunun üzerine Rasulullah (s.a.s) "Bir ay, 29 gün olabilir" buyurdular.
(Buhari, Müslim, Tirmizi, Nesei)
Fakat, eğer kişinin, sırf hanımına zarar vermek niyetiyle belli bir müddet yaklaşmamak üzere yemin etmesi caiz değildir.
Rasulullah (s.a.s) şöyle buyurdu:
"Zarar vermek veya zarara yol açan şeyleri yapmak caiz değildir."
(Ahmed ve İbni Mace Hasen senedle rivayet ettiler.)

ON DÖRT BİN SELAVATA DENK GELEN SELAVAT

 

"Ey Allah! Nurlarının denizi, sırlarının mâdeni, hüccetinin lisânı (delillerini dile getiren), (dünya ve âhiret tüm) memleket(ler)inin süsleyicisi, huzurunda bulunan meleklerin, nebilerin ve velîlerin imâmı, mülkünün ziyneti, rahmetinin hazînelerinin anahtarlarını elinde tutan), şerîa'tının yolu (nu gösteren), Senin (zikir ve) tevhidinle lezzet al(ıp, başka şeylerden lezzet alamay)an, varlık âleminin gözdesi olan insanın gözü (gibi değerli) olan, mahlûkâtının seçkinlerinin gözdesi olan, Senin ziyanın nurundan ilk önce zuhur eden Efendimiz Muhammed'e salât eyle.
Öyle bir salât ile ki, o salât Senin devamınla dâim olsun, bekan ile bakî kalsın, (sonu olmayacağı için de) Senin ilminden başka hiçbir şey onu kavrayıp kuşatamasm.
Ey âlemlerin Rabbi! O öyle bir sa-lât olsun ki, Seni de razı etsin, O'nu da razı etsin, O'nun sebebiyle Sen de bizden razı olasın."
Bu salâtın Seyyid Ahmed er-Ri-fâ'î (Radıyallûhu Anhja âit salevâttan biri olduğu rivayet edilmiştir.
Bu salât, her gün sabah namazından sonra hangi murad ve niyet için okunmaya devam edilirse, Allah 'in izniyle o dilek yerine gelir. On iki bin kere okuyan, rüyasında Rasûlüllâh (Sallal-lâhu Aleyhi ve Sellem)İ görür. Hangi mühim sıkıntısı ve derdi için kırk sabah devam edenin maksadı hâsıl olur. (Nehhânî, Sa'âdetü'd-dâreyn. sh: 250-251)
Bâzı büyük velîlerin beyânına göre bu salâtın bir kere okunması on dört bin salevâta denktir.