Esma'ul Hüsna 58. İsm-i Şerif

Esma'ul Hüsna 58. İsm-i Şerif
 

Kurtulus Icin Yedi Ayet...





Ali(Kerramellâhu Te‘âlâ Vechehû)nun şöyle buyurduğu vârid olmuştur:

“Yedi âyet vardır ki, her kim bunları okur veya yanında taşırsa, gök yerin üzerine kapansa elbette Allâh o kişiye bir çıkış ve kurtuluş yaratır. Onlar da;

Tevbe Sûresinin (51.) âyeti,

Yûnus Sûresinin (107.) âyeti,

Hûd Sûresinin (6. ve 56.) iki âyeti,

Ankebût Sûresinin (60.) âyeti,

Fâtır Sûresinin (2.) âyeti ve

Zümer Sûresinin (38.) âyet-i kerîmesidir.”

(Rûhu’l-Furkan Tefsîri:17/325-326)

 

﴿قُلْ لَنْ يُصِيبَنَا إِلَّا مَا كَتَبَ اللَّهُ لَنَا هُوَ مَوْلَانَا وَعَلَى اللّٰهِ  فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُؤْمِنُونَ

﴿وَإِنْ يَمْسَسْكَ اللَّهُ بِضُرٍّ فَلَا كَاشِفَ لَهُ إِلَّا هُوَ وَإِنْ يُرِدْكَ بِخَيْرٍ فَلَا رَادَّ لِفَضْلِهِ يُصِيبُ بِهِ مَنْ يَشَاءُ مِنْ عِبَادِهِ وَهُوَ الْغَفُورُ الرَّحِيمُ

﴿وَمَا مِنْ دَابَّةٍ فِي الْأَرْضِ إِلَّا عَلَى اللّٰهِ  رِزْقُهَا وَيَعْلَمُ مُسْتَقَرَّهَا وَمُسْتَوْدَعَهَاكُلٌّ فِي كِتَابٍ مُبِينٍ

﴿إِنِّي تَوَكَّلْتُ عَلَى اللّٰهِ  رَبِّي وَرَبِّكُمْ مَا مِنْ دَابَّةٍ إِلَّا هُوَ آَخِذٌ بِنَاصِيَتِهَا إِنَّ رَبِّي عَلَى صِرَاطٍ مُسْتَقِيمٍ

﴿وَكَأَيِّنْ مِنْ دَابَّةٍ لَا تَحْمِلُ رِزْقَهَا اللَّهُ يَرْزُقُهَا وَإِيَّاكُمْ وَهُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ

﴿مَا يَفْتَحِ اللَّهُ لِلنَّاسِ مِنْ رَحْمَةٍ فَلَا مُمْسِكَ لَهَا وَمَا يُمْسِكْ فَلَا مُرْسِلَ لَهُ مِنْ بَعْدِهِ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ

﴿وَلَئِنْ سَأَلْتَهُمْ مَنْ خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ لَيَقُولُنَّ اللَّهُ قُلْ أَفَرَأَيْتُمْ مَا تَدْعُونَ مِنْ دُونِ اللّٰهِ  إِنْ أَرَادَنِيَ اللَّهُ بِضُرٍّ هَلْ هُنَّ كَاشِفَاتُ ضُرِّهِ أَوْ أَرَادَنِي بِرَحْمَةٍ هَلْ هُنَّ مُمْسِكَاتُ رَحْمَتِهِ قُلْ حَسْبِيَ اللَّهُ عَلَيْهِ يَتَوَكَّلُ الْمُتَوَكِّلُونَ



بسم الله الرحمن الرحيم

قُل لَّن يُصِيبَنَا إِلاَّ مَا كَتَبَ اللّهُ لَنَا هُوَ مَوْلاَنَا وَعَلَى اللّهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُؤْمِنُونَ


Bismillâhirrahmânirrahîm

Kul len yüsıybena illa ma ketebellahü lena hüve mevlana ve alellahi fel yetevekkelil mü’minun


Kurân Referansı: (Tevbe Suresi 51)

Anlamı: De ki: “Bizim başımıza ancak, Allah’ın bizim için yazdığı şeyler gelir. O, bizim yardımcımızdır. Öyleyse mü’minler, yalnız Allah’a güvensinler.”




بسم الله الرحمن الرحيم

وَإِن يَمْسَسْكَ اللّهُ بِضُرٍّ فَلاَ كَاشِفَ لَهُ إِلاَّ هُوَ وَإِن يُرِدْكَ بِخَيْرٍ فَلاَ رَآدَّ لِفَضْلِهِ يُصَيبُ بِهِ مَن يَشَاء مِنْ عِبَادِهِ وَهُوَ الْغَفُورُ الرَّحِيمُ

Bismillâhirrahmânirrahîm

Ve in yemseskellahü bi durrin fe la kaşife lehu illa hu* Ve in yüridke bi hayrin fe la radde li fadlihi yüsiybü bihi men yeşaü min ıbadihi ve hüvel ğafurur rahiym


Kurân Referansı:
(Yunus Suresi 107)

Anlamı: Eğer Allah sana herhangi bir zarar verecek olursa, bil ki onu, O’ndan başka giderebilecek yoktur. Eğer sana bir hayır dilerse, O’nun lütfunu engelleyebilecek de yoktur. O, bunu kullarından dilediğine eriştirir. O, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.




بسم الله الرحمن الرحيم

وَمَا مِن دَآبَّةٍ فِي الأَرْضِ إِلاَّ عَلَى اللّهِ رِزْقُهَا وَيَعْلَمُ مُسْتَقَرَّهَا وَمُسْتَوْدَعَهَا كُلٌّ فِي كِتَابٍ مُّبِينٍ

Bismillâhirrahmânirrahîm

Ve ma min dabbetin fil erdı illa alellahi rizkuha ve ya’lemü müstekarraha* Ve müstevdeaha küllün fi kitabin mübin


Kurân Referansı:
(Hûd Sûresi 6)

Anlamı:
Yeryüzünde hiçbir canlı yoktur ki, rızkı Allah’a ait olmasın. Her birinin (dünyada) duracakları yeri de, (öldükten sonra) emaneten konulacakları yeri de O bilir. Bunların hepsi açık bir kitapta (Levh-i Mahfuz’da yazılı)dır.




بسم الله الرحمن الرحيم

إِنِّي تَوَكَّلْتُ عَلَى اللّهِ رَبِّي وَرَبِّكُم مَّا مِن دَآبَّةٍ إِلاَّ هُوَ آخِذٌ بِنَاصِيَتِهَا إِنَّ رَبِّي عَلَى صِرَاطٍ مُّسْتَقِيمٍ


Bismillâhirrahmânirrahîm

İnni tevekkeltü alellahi rabbi ve rabbiküm* Ma min dabbetin illa hüve ahızün bi nasıyetiha*İnne rabbi ala sıratın mustekıym


Kurân Referansı:
(Hûd Sûresi 56)

Anlamı: “İşte ben, hem benim, hem sizin Rabbiniz olan Allah’a dayandım. Yeryüzünde bulunan hiçbir canlı yoktur ki, Allah, onun perçeminden tutmuş olmasın. Şüphesiz Rabbim dosdoğru bir yol üzerindedir.”

Ramazan Bayrami Gecesi ve Gününün Namazi


RAMAZAN-I ŞERİFİN VEDASI


Cabir ( Radıyallahu Anh)'dan  rivayet edilen bir hadisi şerifte Rasulüllah ( Sallallahu Aleyhi ve Sellem)  şöyle buyurmuştur:
“Ramazanın son gecesi olduğu zaman, gökler, yerler ve melekler ümmet-i Muhammed’in musibeti için ağlar.”
O zaman: “Ey Allah’ın Rasulü! O hangi musibettir?” denilince, Rasulüllah ( Sallallahu Aleyhi ve Sellem)  :
“Ramazanın gidişidir, zira şüphesizki onda dualar kabuldür, sadakalar makbuldür, sevaplar katlanmıştır, azap ise uzaklaştırılmıştır.
Mükellef olmadıkları için, ramazan-ı Şerife hiç ihtiyaçları olmayan gökler ve yerler bizim adımıza ağlarken, bu mübarek aya son derece muhtaç olan bizler şu veda anında ne kadar üzülüp ağlasak yeridir.
Tabi ki burada önemli bir mesele üzerinde durulmalıdır ki o da, oruçlarımızın, teravihlerimizin, fitrelerimizin ve diğer Salih amellerimizin kabul olunup olunmadığını bilmememizdir.
Zira bu konuda kimsenin garantisi bulunmamaktadır.
Bundan dolayı Ali (Radıyallahu Anh)’ın ramazan-ı şerif ayı son gecesinde:
“Ah keşke bilseydim; kabul olunmuş kimse hagisidir ki onu tebrik edelim, red kimse hangisidir ki ona taziyede bulunalım.”

Ramazan ayına duayla veda edelim
Ey Allah! Bizleri oruçlarını ve namazlarını kabul buyurduğun, günahlarını sevaplarıyla değiştirdiğin, rahmetinle cennetlerine girdirdiğin ve yine rahmetinle derecelerini yükselttiğin kimselerden eyle!

Ey acıyanların en merhametlisi! Dualarımızı kabul eyle Amin! 

Fıtır bayramınız mübarek olsun!

Bayramınız dostların bayramına ilhak olsun!

Ramazan-ı şerif ayı ile ilgili tüm konulara Cübbeli Ahmet Hocamızın Ramazan-ı Şerif Risalesinden ulaşabilrisiniz.
·Ramazan-ı şerife ait hususiyetler
·Ramazan-ı şerifin günleri
·Ramazan-ı şerifin orucu
·Ramazan-ı şerifin namazları
·Ramazan-ı şerifteki faziletli ameller