Hem Müslümanlar kardeştir diyorlar, hem de Sünnî Müslümanlara takiyye ve
kitman yapıyor, akidelerini meşreplerini gizliyorlar.
Bunların bir kısmı koyu Mutezilîdir. Mutezile fırkası, Ehl-i Sünnete
göre bir dalalet=sapıklık ve bid’at fırkasıdır.
Onlar mademki, Mutezile fırkasının hak fırka olduğuna inanıyor, bunu biz
kardeşlerine bildirmek, açıklamakla yükümlüdür. Bunu yapmıyorlar ve sinsice,
kalleşçe Ehl-i Sünneti yıkmaya çalışıyorlar.
Bir kısım ilahiyatçılar Fazlurrahman fırkasındandır. Onlar da kimliklerini
gizleyerek Ehl-i Sünneti yıkmaya çalışıyor. Mutezile için bid’at ve
dalalet fırkasıdır demiştim. Fazlurrahman, Kur’andaki üç yüz küsur muhkem
ayetin bugün geçerli olmadığını iddia ettiğine göre, Mutezileden de öte,
yoldan büsbütün çıkmış bir fırkadır.
Bazı ilahiyatçılar, Ebu Reyye ve Albanî gibi bozuk ve aşırı adamların
peşine düşmüşler, Sünneti yıkmaya çalışıyor… Sünnet yıkılınca fıkıh elden
gidecek, meydan bunlara kalacak…
Mezhepsiz ilahiyatçılar… Telfik-i mezahibçiler… Bunların kemalisti
bile var…
Türkiye’de Mutezile fırkasını hortlatanlara soruyorum: Bu fırka doğruysa
bunu Müslümanlara niçin mertçe, açıkça, samimî şekilde beyan etmiyorsunuz?
BOP’a hizmet eden, light ve ılımlı bir İslam türetmek için efendlerinin
direktifleriyle faaliyet gösterenler kimlere hizmet ediyorlar acaba?
Mert ve cesur olsunlar ve çok açık konuşsunlar… Biz Ehl-i Sünnetten çıktık;
Mutezilî, Fazlurrahmancı, mezhepsiz, telfikçi, Ebu Reyyeci, Albanîci,
BOP’çu, Kemalî olduk desinler… Bunu yapmadıkları müddetçe onların
samimiyetinden şüphe edilecektir.
Ehl-i Sünnet camiası bunların oluşturduğu zararları def’, red, cerh, ibtal
etmekte maalesef çok geç kalmıştır.
Bu adamlar Ehl-i Sünnetin Ümmet birliğini yıktılar. Yeterli ve sağlam
din kültürü almamış milyonlarca Müslümanın kafasını karıştırdılar… Hiçbirinin
İmamet ve râşid Hilafet, biat ve itaat konusunda bir satır konuştuğu
duyulmamıştır.
Zamanımızda öyle azgın ve aşırıya giden ilahiyatçılar vardır ki, İslam
Şinasi kitabında “Allah (bazı baskılarında Huda yazılıdır) yek Janus-i hakikî
est=Allah gerçek bir Janus’tur” (Janus iki çehreli bir Roma putudur) diyecek
kadar zıvanadan çıkmış Ali Şeriatî’yi gençliğe bir İslam önderi, büyük bir
mücahid olarak tanıtıyor.
Mutezilî, Fazlurrahmancı, Şeriatîci, BOP’çu, şucu veya bucu ilahiyatçılar
“Ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılacaktır. Biri dışında bunlar
cehennemliktir. Necat bulup kurtulacak fırka benim ve Ashabımın yolundan
gidenlerdir” hadisini çok iyi bilirler ama buna uymazlar.
Bazı yoldan çıkmış ilahiyatçılar, bilhassa mübarek Ramazan aylarında
büsbütün azıtıyor ve dinsiz gazetelere, din düşmanı TV’lere akıllara ziyan
beyanlarda bulunuyor.
İmanın altı temel şartından biri olan kaderi inkâr edenleri bile vardır.
Onlar Ehl-i Sünneti, bozuk fırkalarla bir tutarlar.
Bendeniz bir Müslüman olarak onlardan çok bizarım, çok şikâyetçiyim.
Kendilerinden ilk isteğim samimî, açık, bir yüzlü olmalarıdır.
Mutezilî, Fazlurrahmancı, BOP’çu, Kemalî, mezhepsiz olduklarını niçin
gizliyorlar? Bu, vahim bir ikiyüzlülük değil midir?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.