HİLYE-İ HACE
ABDULHALIK
Boyu uzun,
başı büyükçe, teni beyaz, yüzü güzel, kaşları gür ve çatıktı. Göğsü enli,
omuzları genişti. İri vücudlu ve mehabetliydi. Basiretli ve gönlü maneviyatça
açıktı. Hızır'la yoldaş ve arkadaştı. Hacegan yolunun ilkiydi.
Kısa
çizgilerle hayatı:
Gucdûvanî,
altın silsilenin onuncu halkası. "Şeyh" anlamına kullanılan Farsça
"Hace", Türkçe "Hoca" lakabıyla meşhur. Kendi dönemine
kadar "Bistamiyye" ya da "Tayfûriyye" adıyla anılan
"Nakşbendiyye" Gucdûvanî'den Muhammed Bahaeddin Nakşbend'e kadar
"Tarik-ı hacegan" adıyla anılmıştır.
Emaneti Yusuf Hemedanî'den alan Hace Abdulhalık Gucdûvanî aynı Pir'den feyz alan Ahmed Yesevî'den farklı olarak hafî zikri esas almış ve tarikatın onbir prensibini vaz etmiştir. Ahmed Yesevî cehrî zikre dayalı tarikatini Maveraünnehr bölgesinde, Gucdûvanî ise, hafi zikre dayalı yolunu Harezm ve Horasan bölgesinde yaymıştır. Daha sonraki asırlardan günümüze kadar her iki tarikat Orta asya ve Anadolu ile Balkanlar'da müessir olmuştur.
Gucdûvanî'nin hayatı hakkında bilinenler, kendisinden bir kaç asır sonra yazılan Nefehatü'l-Üns ve Reşahat aynu'l-hayat gibi tabakat ve bazı adab kitaplarında verilen pek sınırlı bilgilerden ibarettir.
Emaneti Yusuf Hemedanî'den alan Hace Abdulhalık Gucdûvanî aynı Pir'den feyz alan Ahmed Yesevî'den farklı olarak hafî zikri esas almış ve tarikatın onbir prensibini vaz etmiştir. Ahmed Yesevî cehrî zikre dayalı tarikatini Maveraünnehr bölgesinde, Gucdûvanî ise, hafi zikre dayalı yolunu Harezm ve Horasan bölgesinde yaymıştır. Daha sonraki asırlardan günümüze kadar her iki tarikat Orta asya ve Anadolu ile Balkanlar'da müessir olmuştur.
Gucdûvanî'nin hayatı hakkında bilinenler, kendisinden bir kaç asır sonra yazılan Nefehatü'l-Üns ve Reşahat aynu'l-hayat gibi tabakat ve bazı adab kitaplarında verilen pek sınırlı bilgilerden ibarettir.