Mevlâ Te’âlâ o habibini bütün kulları arasından seçmiş ve onu bütün mahlûkâta takdim etmiştir. O’nun devletinin günleri, bayram günleri ve düğün geceleri gibidir. O, bütün ümmetler hakkında umûmî bir rahmet olup, havas ve avam nazarında O’nun kadr-u kıymeti çok yücedir.
Kasr-ı Arifan dergimizin bu ay ki sayısının, kâinatın Efendisine tahsis edilmesi hasebiyle; Ehli sünnet dışı görüşlere reddiye mahiyetinde devam ettiğimiz yazı dizisine bu ay ara verip, fendimiz (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem)in anısına bir âyet-i kerimenin tefsirini sizlere arz ediyoruz.
Allâh-u Te’âlâ
göndermiş olduğu Resûlünün bizler için ne büyük bir nimet olduğunu, Kur’an-ı
kerim’de şöyle beyan ediyor:
“Andolsun ki, içlerinde, kendilerinden, onlara Onun (Allâh-u Te’âlâ’nın) âyetlerini okuyan, onları (bozuk inançlarından ve kötü huylarından) tertemiz eden ve onlara o kitabı (Kur’an-ı Kerim’i) ve hikmeti (Sünneti Seniyyeyi) tam manasıyla öğreten bir peygamber gönderdiği için Allah müminlere (büyük bir) iyilikte bulunmuştur. Hâlbuki bundan önce apaçık bir alâlet içindeydiler.”1