HARAM AYLARIN İSTİĞFARI


İmam Abdullah ibni Alevî el-Haddâd (Rahimelmllâlı) ikindiden sonra özellikle haram aylar (olan receb, zülkade, zülhicce ve muharrem ayların)da şu istiğfarı yedi kere okurdu.


 

"Kendisinden başka hiçbir ilâh bulunmayan, Hayy ve Kayyûm olan O büyük Allâh-u Te'âlâ'dan mağfiret talep ederim.

Kendisi hakkında ne bir zarara ne bir faydaya, ne ölüme, ne de yaşamaya ve ne de dirilmeye mâlik olmayan (günahlar işleyerek) kendisine zulmetmiş bir kulun tevbesiyle de O'na tevbe ederim."

(Habîb Zeyn, en-Nücûmüz-zâ-hin: 147, Safûrî, Nüzhetü 7 mecâtis, 1/140)
 

 

NAMAZIN FAZİLETİ



NAMAZ BAHSİ
NAMAZIN FAZİLETİ
FARZ OLAN NAMAZLAR
FARZ OLAN NAMAZLARIN VAKTİ
NAMAZ KILMAK MÜSTEHAP (DAHA SEVAP) OLAN VAKİTLER
NAMAZ KILMANIN CAİZ OLMADIĞI ZAMANLAR
Namazın Hükmü: Namaz; akıl baliğ olan erkek ve kadın her mümine farzdır.
Allah Teâlâ şöyle buyurdu:
"Namazı gereği gibi kılın. Muhakkak namaz, mü minlere belirli zamanlarda yapılması gereken bir farzdır."
(Nisa: 103)
"Namazı kıl! Zira namaz, hertürlü hayasızlıktan, fenalıktan korur."
(Ankebut: 45)
Rasulullah (s.a.s) şöyle buyurdu:
"İslâm beş temel üzenine kuruldu. Kelime-i şehadet getirmek, namaz kılmak, zekât vermek, hacca gitmek, ramazan orucunu tutmak."
(Buhari)

SALATÜ'L - FATİH SIĞASI



Muhammed el-Bekrî (Kuddise Sirruhû) ya ait olan bu salât öyle büyük bir salâttır ki Rasûlüllâh

(Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) in mana alemindeki beyanı veçhile ömründe bir kere dahi bu salâtı okuyan kişi cehenneme girmez. (Cehenneme girmesi mukadder olana nasip edilmez.)

Mağrib sâdâtından bazısının nakline göre bu salât Allâh-u Te'âlâ tarafından bir sahife ile bu zata indirilmiştir. Bu salâtın bir defa okunması altı kere Kur'ân-ı Kerîm'in hatmine denktir. Bir rivayet onbin, bir rivayet altıyüzbin salât okumaya muâdildir.

Bu salata kırk gün devam edene Allâh-u Te'âlâ bütün günahlardan tevbe nasib eder. Her kim bu sîğayı perşembe veya cuma ya da pazartesi gecesi bin defa okursa Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) ile uyanık halde buluşur.

Ancak bu, dört rekat namazın ardından okunmalı, bu namazın birinci rekatında üç kere Kadr Sûresi, ikinci rekatında üç kere Zelzele Sûresi, Üçüncü rekatında üç kere Kâfirûn Sûresi, dördüncü rekatında da üçer kere mu'avvizeteyn (Felak ve Nâs sûreleri) kıraat edilmelidir ve bu salâtın tilâveti esnasında ûd yakılmalıdır. İsteyen bunu deneyebilir.

Ahmed Dalılân (Rahimehullâh) ın beyanına göre; bu salata günde yüz kere devam edene manevî perdeler açılır ve Allâh-u Te'âlâ'dan başka kimsenin bilemeyeceği kadar nurlar saçılır.

Bu salâtın sahibi olan büyük kutub demiştir ki: "Ömründe bir kere bu salâtı okuyan cehenneme girerse Allah'ın huzurunda beni yakalasın." Bu sözün sahibi olan zat Abdülkadir-i Geylânî (Kuddise Sirruhû) dan sonra: "Benim bu ayağım doğuda ve batıda bulunan bütün velilerin boynu üzerindedir" diyebilmiş ikinci zattır. Bir kere kendisi Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) in kabrini ziyaret ederken Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) ona şifahen: "ol4)i ^5 &\ 3jlJ" "Allah seni ve zürriyetini mübarek kılsın." diye hıtab etmiştir. Şa'rânî, Şihâb ve Münâvî gibi bir çok âlim bu zatı en mübalağalı ifadelerle methetmiş-lerdir. (es-Sâvî, el-Esrâru'r-Rabbâniyye, sh:45; Yûsuf-u Nebhânî, Efdalü 's-salevât, Salât no:50, sh:89-96)

 Alinti: www.islamcihadi.com


 
Salavat-ı Fatih - Salatul Fatih Sighasi -(Cübbeli Ahmet Hoca)
 

Seytan Görüldügünde veya Korkuldugunda Okunacak Dua


 
Arifan Dergisi Mayis 2011

Alemin Yaratılışı - Kütübü Sitte




1656 - İmran İbnu Husayn (R.a) anlatıyor: "Mescidde, Resûlullah (S.a.v)'ın huzuruna girmiştim. (O sırada) Benî Temim kabilesinden bir grup insan geldi. Onlara:

"Ey Benî Temim, size müjde olsun!" diyerek söze başlamıştı. Onlar hemen:

"Bize müjde verdin. Öyle ise (beytü'l-mâlden) iki kere bağış yap!" diye talepde bulundular. Onların bu cevabı karşısında Resûlullah (S.a.v)'ın yüzünden rengi attı. Hz. Peygamber (S.a.v)'ın huzuruna (Hayber'in fethi sırasında) Yemen halkından bir grup (Eş'ârî) girmişti. Onlara:

"Ey Yemenliler! Benî Temim'in kabul etmediği müjdeyi siz bari kabul edin!" dedi. Onlar:

"Kabul ettik ey Allah'ın Resûlü!" dediler ve arkadan ilâve ettiler:

"Biz dinimizi öğrenmeye ve bu (yaratılış) işinin başı ne idi, onu senden sormaya geldik!" dediler. Bunun üzerine Resûlullah (S.a.v), mahlükatın ve Arş'ın başlangıcını anlatmaya başladı:

"Bidayette Allah vardı, O'ndan önce başka bir şey yoktu. O'nun Arş'ı suyun üzerinde bulunuyordu. Sonra gökleri ve yeri yarattı. Sonra zikr (denen kader defterinde ebede kadar cereyan edecek) her şeyi yazdı."

Buhârî, Megâzî, 67, 74, Bed'u'l-Halk 1, Tevhid 22; Tirmizî, Menâkıb, 3946.