ENGELLİLER VE İSLAM


 

            "Engelli" kavramı; zihin, ruh, beden ve uzuvlarda  bulunan bir ârıza ve hastalık sebebiyle hayatını sürdürmede, işlerini görmede ve topluma uyum sağlamada sıkıntısı bulunan kimseleri ifade eder. Engelliler "özürlü" kavramı ile de ifade edilmektedir. Özürlüler hakkında hazırlanan kanun tasarısında "engelli" şöyle tanımlanmaktadır: “Doğuştan veya sonradan, herhangi bir hastalık veya kaza sonucu, bedensel, zihinsel, ruhsal, sosyal, duyusal ve duygusal yeteneklerini çeşitli derecelerde kaybetmesi nedeniyle toplumsal yaşama uyum sağlama ve günlük gereksinimlerini karşılamada güçlükleri olan bireydir.”[2]

İster sağlıklı ister engelli olsun her insan, Allah'ın yer yüzünde yarattığı  en kıymetli ve en değerli varlıktır. 

 لقد خلقنا الانسان في احسن تفويم  

Biz gerçekten insanı en güzel biçimde yarattık(Tin, 95/4), 

  وصوركم فاحسن صوركم  

Allah size şekil verdi ve şeklinizi en güzel yaptı(Teğâbün, 64/3) ve 

 ثم سويه و نفخ فيه من روحه و جعل لكم السمع و الابصار و الافئدة  

Sonra insanı şekillendirip ona ruhundan üfledi. Sizin için işitme, görme ve idrâk organları yarattı(Secde, 32/9) anlamındaki âyetler, Allah’ın insanları en güzel ve en mükemmel biçimde yarattığını ifade etmektedir

Tercüme-i İsm-i Âzâm Duası




Bismillâhirrahmânirrahiym

Subhaneke ya Allâh
tealeyte yâ Rahmân
ecirnâ mine'n-nâr bi afvike yâ Rahmân

Subhaneke ya Râhîm
tealeyte yâ Kerîm
ecirnâ mine'n-nâr bi afvike yâ Rahmân

Subhaneke ya Hamîd
tealeyte yâ Hakîm
ecirnâ mine'n-nâr bi afvike yâ Rahmân

Subhaneke ya Mecid
tealeyte yâ Melik
ecirnâ mine'n-nâr bi afvike yâ Rahmân

Esma'ul Hüsna 33. İsm-i Şerif


Sapitanlar 3 - MASON ABDUH VE HEZEYANLARI

 
Muhammed Abduh miladi 1849 yılında Mısırda doğdu ve 1905’de orada öldü. O dönemde Mısır’da çıkan Vekayı’-ul-Mısrıyye gazetesinde ve El-Menar dergisinde ve El-Ahram gazetesindeki yazıları, bozuk düşüncelerini ortaya koymaktadır.
Bir müddet Beyrut’ta da faaliyette bulundu. Ehli sünnet alimleri bunun kötü maksatlarını anladığı için yüz bulamayınca Paris’e gitti. Orada İslam’a karşı mason planlarını hazırlamaya çalışan Afgani’nin çalışmalarına katıldı.
Orada “El-urvetulvuska” dergisini çıkardılar. Sonra Beyrut ve Mısır’a gelerek alınan planları uygulamaya ve genleri aşılamaya başladı ise de hidiv Tevfik Paşa hükümeti, derslerinin ve yazılarının zararlı olduğunu anlayarak onu mahkeme ve memurluklarında kullandı.
Masonları desteği ve entrikaları ile Mısır müftüsü oldu. Ehlisünnete saldırmak için iyi fırsat bulmuştu. İlk olarak Cami-ul Ezher üniversitesini ders programlarını bozmaya, gençlere değerli ilimlerin öğretilmesini engellemeye başladı. Üniversiteden birçok dersi kaldırdı. Lise ve ortaokulda okutulan kitaplar, yüksek sınıflarda okutuldu.