Nefs-i kâmile, tezkiye netîcesinde arınmış, sâf, berrak, ulvî ve olgun
nefstir. Bütün mârifet sırlarının tahsîl edildiği ve ancak Cenâb-ı Hak
tarafından vehbî olarak lutfedilen bir makâmdır; Hak vergisidir, sırf
çalışmakla elde edilmez. Kader sırrına mebnî, ilâhî bir ihsândır.
Nefs-i kâmileye erişenlere umûmiyetle irşad hizmeti tevdî edildiğinden bu
makâma aynı zamanda “irşad makâmı” da denilir. Cenâb-ı Hak, bu makâmdakilerin
hâl ve davranışlarındaki mükemmellikle, insanları gafletten îkâz edici bir
tesir halkeder. Böyle zâtlar, bir fâsık ile görüşseler, o fâsığın hâlini anlar,
kalbî hastalıklarının ilâcını, hâl lisânıyla kendilerine bildirirler. Fâsık,
eğer kalbi mühürlenmemişse insafa gelir ve pişmanlıkla gafletten uyanır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.