14. Mucize: Düşmanlarından Korunması etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
14. Mucize: Düşmanlarından Korunması etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14. Mucize: Düşmanlarından Korunması


 

Kur’an-ı Kerim’de “Allah seni insanlardan koruyacaktır.”[1] ayetinin de işaret ettiği gibi, Peygamber Efendimiz (asm), hayatı boyunca, Allah tarafından düşmanlarından muhafaza edilmiştir. Bu şekilde vuku bulan pek çok olağanüstü olay, hadis ve siyer kitaplarında nakledilmiştir. Allah Resulü (asm), vazifesini tebliğe başladığı zaman, sadece bir kabileye veya şehre değil, bütün dünyaya ve bütün dinlere tek başıyla meydan okumuştur. Halbuki başta kendi amcası ve akrabaları O’na (asm) düşman iken, O (asm) yirmi üç sene, muhafızı olmadan, kendi halinde yaşamaya devam etmiştir. Çok defalar suikast girişimleri olmuşsa da hiçbirisinde muvaffak olunamamış, O (asm) yine “Allah seni insanlardan koruyacaktır.”[2] ayetinin mucizane haberine mazhar olup, vazifesini sonuna kadar başarıyla götürüp, kendi evinde kalp rahatlığıyla vefat edip Mele-i Âlâya çıkmıştır.

Peygamberimizin (asm) düşmanlarından muhafaza edilmesinin örneklerinden birkaç tanesini burada sizinle paylaşacağız:

Hicret Yolculuğunda

Siyer ve hadis alimleri beraberce haber veriyorlar ki: Kureyş kabilesi, Allah Resulü’nü (asm) öldürtmeye karar verdiler... Hattâ, insan suretine girmiş bir şeytanın da onlara katılıp onlara akıl vermesiyle, her kabileden en az bir adamın içinde bulunduğu kalabalık, bir gece Ebu Cehil ve Ebu Leheb’in emri ile Efendimizin (asm) evini bastılar. Allah Resulü’nün (asm) yanında Hazret-i Ali (ra) vardı. Ona “Sen bu gece benim yatağımda yat.” dedi. Allah Resulü (asm) Kureyş kabilesinin gelmesini beklemiş. Geldiklerinde evin etrafını sardılar. Ardından Efendimiz (asm) evden çıktı, bir parça toprağı evin etrafını tutan müşriklerin başlarına attı. Hiçbirisi onu görmedi, içlerinden çıktı, gitti.[3] Evinden çıktıktan sonra yolda mağaraya saklandılar. Orada da iki güvercin ve bir örümcek, bütün Kureyş müşriklerine karşı ona nöbetçi olup düşmanlarından muhafaza ettiler.[4]