Ezan; lügatta, bildirmek anlamındadır.
Allahu Teâlâ şöyle buyuruyor:
"Allah ve Rasulü
tarafından bir ezandır (yâni;bir bildiridir.)
(Tevbe: 3)
Şeri manada ise ezan; belli ve kendine özgü sözlerle
namazın vakitlerini bildirmektir.
Ezanın Hükmü: Şehir ve köy halkına ezan;
vacib-i kifâyedir. Yâni; bir belde halkı ezanı terkederse hepsi günahkâr
olur.
Rasulullah (s.a.s) şöyle
buyurdu:
"Namaz vakti geldiği zaman
biriniz sizin için ezan okusun. Ve büyüğünüz imam olsun."
(Buhari,Müslim)
‘Yolcu ve çölde
olanlara ise ezan; sünnettir.
Rasulullah (s.a.s) Ebu Said
el-Hudri (r.a)ye şöyle dediği rivayet edildi:
"Muhakkak senin, koyunları
ve çölü sevdiğini görüyorum. Koyunların yanında ve kırda bulunup ta ezan
okuduğun zaman sesini yükselt. Çünkü insan ve cin müezzin, sesini işiten
herşey, kıyamet gününde ona şehadet eder."
(Buhari, Müslim)
Ezanın şekli
şöyledir:
Dört defa Allahu Ekber,
İki defa Eşhedu enla ilahe
illallah,
İki defa Eşhedu enne Muhammeden
Rasulullah,
İki defa Hayya ales-salah,
İki defa Hayya alel-felah,
İki defa Allahu Ekber,
Bir defa Lailahe illallah.
‘Sabah namazında Hayya alel-felahtan sonra iki
defa "Essalatu hayrun minen-nevm" denilir.
İkamet te, ezan gibidir. Fakat "Hayya alel
felah" tan sonra iki defa "Kad kamet-is-salah" denilir.
Abdullah b. Zeyd (r.a)den şöyle dediği rivayet
edilmiştir:
Rasulullah (s.a.s) insanları namaza çağırmak için
çan yapılmasını emrettikten sonra rüyamda elinde çan taşıyarak dolaşan bir
adam gördüm. Ve ona dedim ki:
- "Ey Allahın kulu! Bu çanı bana satar
mısın?"
Bana dedi ki:
- "Bununla ne yapacaksın?"
- "Onunla insanları namaza çağıracağız."
Adam:
- "Sana ondan daha hayırlı birşey öğreteyim
mi?" dedi. "Evet" dedim. Adam dedi ki:
Dört defa Allahu Ekber,
İki defa Eşhedu enla ilahe illallah,
İki defa Eşhedu enne Muhammeden
Rasulullah,
İki defa Hayya ales-salah,
İki defaHayya alel-felah,
İki defa Allahu Ekber,
Bir defa Lailahe illallah."
Sonra benden biraz uzaklaştı ve dedi ki:
"İkamette de "Hayya alel-felah"tan sonra iki defa "Kad
kamet-is-salah" dersin."
Sabah olunca Rasulullah (s.a.s)e gittim. Ona rüyamı haber verdim.
Rasulullah (s.a.s) buyurdu ki:
"Gerçekten bu, hak bir
rüyadır. Bilâle git. Çünkü O, senden daha güzel ve uzun seslidir. Sonra,
rüyanda söyleneni ona öğret. Bilâl bununla müslümanlan namaza çağırsın.
Abdullah b. Zeyd (r.a) diyor ki: Ömer b. Hattab (r.a) Bilâlin, namaz için
nidasını işitince izar (belden aşağısını örten libas )ını yerden çekerek
Rasulullahiri yanına geldi ve şöyle dedi:
"Yâ Rasulallah! Seni hak
ile gönderen Allaha yemin ederim ki ben de onun söylediği gibi
gördüm." Bunun üzerine Rasulullah (s.a.s):
"Allaha hamd olsun. İşte bu
daha sağlam" buyurdu.
(Ebu Davud, İbni Mace, Ahmed,
Tirmizi, İbni Hıbban, İbni Huzeyme)
Tirmizi ve İbni Huzeyme bu hadis için sahih dediler.
Rasulullah (s.a.s) şöyle
buyurdu:
"Eğer sabah namazı ise
"Hayya alel-felah"tan sonra iki defa "Essalatu hay run
minen-nevm" sonra da iki defa "Allahu Ekber, bir defa
"Lailahe illallah" dersin."
(Ebu Davud)
İbni Huzeyme bu hadis için Sahih
dedi. Enes (r.a)nün şöyle dediği rivayet edildi:
"Müezzin sabah ezanında "Hayya
alel-felah" dedikten sonra "Essalatu hay run minen-nevm"
demesi sünnettir."
(Dare Kutni, İbni Huzeyme)
İbni Huzeyme bu hadis için sahih dedi.
Abdullah b. Zeyd (r.a)nün şöyle dediği rivayet
edilmiştir:
"Rasulullah (s.a.s)in ezanı, gerek ezanda ve
gerek kamette ikişer ikişer idi."
(Tirmizi, Dare Kutni)
Tirmizi, İbni Hıbban ve
İbni Huzeyme bu hadis için Sahih dediler.
|