CİHAD HAKKINDA AYET VE HADİSLER

 
Cihad kelime olarak “El Cehd” veya “El Cühd” kökünden gelir. Düşmana karşı savunmada bütün gücü ile çalışmak demektir. Diğer bir manası da meşakkate tahammül ederek fazla derece çalışmaktır. İçtihad kelimesi de bu köktendir.
Cihad 3 bölüme ayrılır:
1-Nefse karşı cihad
2- Şeytana karşı cihad
3- Görünen düşmana karşı cihad
Şer’i istılah (terim) olarak cihad “Allah yolunda düşmanla savaşmaktır” Allah yolunda demek, Allah’ın sözünün en üstün olması için yapılan cihad demektir.
Allah yolunda cihad, imandan sonra amellerin ne üstünüdür. Bu bakımdan cihad, İslam’In temel kaidelerinden bir esastır. Cihad, İsalm’ı ve ehlini a’danın zararından, kötülüklerinden koruyan bir muhafız, manevi bir zırhtır.
1-NEFSE KARŞI CİHAD
Nefsi kötü meyillerinden arındırıp, bütün arzularında Cenab-ı Hakk’ın rızasına yönelmektir. Nefsi böyle kötü arzularından arıtınca, insan her işinde sadece Cenab-ı Hakk’ın rızasını, buyruğunu gözetir. Servet, şöhret veya makam, meşru olmayan hiçbir arzu, böyle bir kimsenin gönlünde yer alamaz. O insanın gayesi Cenab-ı Hakkın rızasıdır. O, Allah’ın sözünün üstün olması ve Allah’a karşı olanların sözünün de geçersiz olması için cihad eder. Kendi meyil ve isteklerini, Cenab-ı Hakk’ın hükümlerine, buyruklarına boyun eğdirir.
Bu nedenle nefis ile cihadı yapmayan bir Müslüman görünen düşmanlara karşı savaşmakta ya aciz düşer, ya da niyeti ile bu savaşı batıl kılar. Ortaya nefsani hesaplar girebileceği için şeytanın oyuncağı olabilir.

MÜHRÜ ŞERİF - 35 BESMELE - NAL-I ŞERİF - AYET-EL KÜRSİ - ASHAB-I KEHF

MÜHRÜ ŞERİF - 35 BESMELE - NAL-I ŞERİF - AYET-EL KÜRSİ - ASHAB-I KEHF


MÜHRÜ ŞERİF'İN FAZİLETİ
Tirmizi'nin Rivayetine Göre : Herkim bu mührü şerife abdestli olarak sabahleyin baksa akşama kadar , Ayın başında baksa sonuna kadar , yılın başında baksa sonuna kadar , yola çıkarken baksa dönünceye kadar geçen zaman hayırlı ve bereketli olur.
NAL-İ ŞERİF'İN FAZİLETİ
Bu Nal-i şerifi yanında taşıyan kötülüklerden beri olur . Doğum yapacak kadın üzerinde bulundursa doğumu Allah'ın izniyle kolay olur .Evinde ise yanmaktan ve hırsızlıktan korunur. İnsanlar arasında hatrı sayılır . Suda boğulmaktan emin olur . Hasta ise iyileşir . Geçim darlığı çekiyorsa Allah ona rızık kapısı açar.
35 BESMELE'NİN FAZİLETİ
Kim bu besmele-i şerif'i yanınada taşısa hertürlü kötülükten emin olur .
AYET-EL KÜRSİ'NİN FAZİLETİ
Ayet-el kürsi cinlere karşı kendisinden yardım alınacak duaların en büyüğüdür. Ayet-el kürsi'nin insanlardan şeytanları kovmaktan çok tesirli olduğunu söylemişler. Ayrıca saralı kişiye , şeytanın kendisine sahir ( Büyücü ) , Kahin , Falcı , nefis ve şehvet ehli .Zülum ve gazab erbabı üzerine sadakatle okunduğunda onların şeytanlarını etkisiz hale getirmekte e büyük gücü olduğunu denemişlerdir. Ancak sadakatle okunması şart koluşmuştur.
ASHAB-I KEHF'İN İSİMLERİNİN FAZİLETİ
Ashab-ı Kehf 'in isimleri yazılıp üzerinde taşındığında biiznillah baş ağrısı iyileşmesine , çok ağlayan çocuğun ağlamasının kesilmesine , doğum yapacak olan kadının kolay doğum yapmasına , yangın ve hertürlü tehlikeden selamette olunmasına faydası olduğu rivayet edilmiştir.

Alinti: http://www.islamcihadi.com

ŞÜKÜR VE SABIR


Yüce Allah'a,bahşettiği sağlık,iman ve rızık gibi büyük nimetlere karşılık şükretmek,içine düşülen sıkıntılara karşı rıza gösterip sabretmek,kulluk görevlerindendir.Nimet içinde bulunmak nasıl hoşa gidiyorsa,başa gelen kötülüklere de sabretmek ve katlanmak gerekir.Allah'tan gelen nimet de,sıkıntı da iyi karşılandığı takdirde hayırlı ve yararlı,karşılanmadığında zararlıdır.

Her nimeti,o nimet cinsinden şükürle karşılamak kadirşinaslığın bir gereğidir.Meselâ:Sağlık nimetinin şükrü,namaz kılmakla,oruç tutmakla;mal varlığının şükrü,zekât ve sadaka vermekle;yine her bu iki nimetin şükrü,hacca gitmekle;ilim nimetinin şükrü,bundan başkalarını da yararlandırmakla eda edilmiş olur.

Nimete şükretmek,o nimetin arttırılmasına vesîle olur.Nitekim Yüce Rabbimiz Kur'an-ı Kerim'inde mealen:

"Allah'ın kitabını okuyanlar,namazı kılanlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan(Allah için)gizli ve açık sarf edenler,asla zarara uğramayacak bir kazanç umabilirler.Çünkü Allah,onların mükâfatlarını tam öder ve lütfundan onlara fazlasını da verir.Şüphesiz O,çok bağışlayan,şükrün karşılığını bol bol verendir."(1)buyurmuşlardır.