İstihare Yapmak

 
İstihare, bir işin hakkında hayırlı olup olmadığını anlamak için abdest alıp iki rekat namaz kıldıktan sonra bu husustaki duayı okuyarak o işle ilgili rüya görmek üzere uykuya yatmaktır.

İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki:
Dört şeyi yapan dört şeyden mahrum kalmaz:
1- Şükreden, nimetin artmasından,
2- Tevbe eden, kabulden,
3- İstihare eden, hayırdan,
4- İstişare eden, doğruyu bulmaktan, hakikate ulaşmaktan mahrum olmaz.

Herhangi bir işe başlarken, mesela evlenirken, ev alırken istihare yapmalıdır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Mutluluk, istihare namazı kılmakla gerçekleşir.) [Hakim]

(İstiharede bulunmak ve kadere rıza göstermek kişinin mutlu olacağına, bunun aksi ise, kişinin mutsuz olacağına alamettir.)
[Tirmizi]

(İstihare eden kimse mahrum kalmaz, istişare eden pişman olmaz. İktisat eden darlık çekmez.)
[Taberani]

Hasta Olan Kimsenin Namazi



HASTA OLAN KİMSENİN NAMAZI
1- Hasta olduğu için ayakta namaz kılamayan kimse rüku ve secdeleri yapmak şartı ile oturarak kılar.
2- Hasta eğer rüku ve secdeleri yapmaya gücü yetmiyorsa işaretlerle kılar. Ancak secde işaretinde, rüku işaretinden fazla eğilmesi gerekir. Eğer oturamıyorsa yan yatarak ve yüzünü kıbleye vererek te işaretle namaz kılabilir.
Rasulullah (s.a.s) hasta olan İmran b. Husayn (r.a)’ ye: “Ayakta namaz kıl. Ayakta kılamazsan oturarak kıl. Oturarak ta kılamazsan yatarken ve işaretler yaparak kıl” buyurmuştur.
(Buhari, Ebu Davud, Tirmizi, Nesei, İbni Mace)
3 - Secdede başını yere koyamayan kimse yerden herhangi birşey kaldırıp alnını o şeyin üzerine koyamaz. Ya da secde yerini yükseltemez.
Rasulullah (s.a.s) bir hastayı ziyaret etti. Bir yastığın üzerine secde ederek namaz kılıyordu. Rasulullah (s.a.s) yastığı alıp attı. Hasta ise bir sopa alıp üzerine secde edecekti. Rasulullah (s.a.s) sopayı aldı ve attı. ona şöyle buyurdu: “Eğer yere secde edebiliyorsan et, edemiyorsan başınla işaret et. Ve secde işaretini rüku işaretinden fazla yap.”
(Beyhaki ve Şezzar müsnedinde)
Ebu Hatim bu hadis için Mevkuf hadis dedi.
4 - Eğer hasta oturarak ta namaz kılamıyorsa o zaman sırtüstü yatarak ve ayaklarını kıbleye doğru uzatarak kılabilir. Rüku ve secdeleri de işaretlerle yapabilir.
Rasulullah (s.a.s) şöyle buyurdu: “Hasta olan kişi ayakta namaz kılar. Eğer ayakta kılamazsa oturarak kılar. Oturarak ta kılamazsa sırtüstü ve işaretler yaparak kılar. Bunu da yapamazsa Allah (c.c) onun mazeretini kabul eder.”
(Dare Kutni)’Zayıf hadis.
5 - Başı ile işaret etmeye de gücü yetmeyen kimse için ise namaz ertelenmiş olur. Yani; yirmidört saatin içinde başını eğebilme imkanı hasıl olduğu vakit namaz kılmak ona farz olur. Bu kimse ne gözü ile ne kalbi ile ve ne de kaşları ile işaret edemez. Çünkü yukarıda ki hadiste (eğer yer üzerinde secde edemiyorsan başınla işaret et) diye buyurulmuştur. Namazın bir rüknü olan secde de, başı yere koymak demek olduğundan göz, kalp ve kaşlar gibi başka şeyler başa kıyas edilemez.
6 - Eğer sağlam olan bir kimse ayakta namaz kılarken hastalanır, ayakta duramaz bir duruma gelirse eğer yapabiliyorsa oturarak ve rüku ile secdeleri yaparak, eğer ruku ile secdeleri yapamıyorsa işaretler yaparak ve eğer oturarak ta kılamıyorsa sırtüstü yatarak, namazını tamamlar.
7 - Eğer bir kimse hasta olduğu için oturarak ve de Rükû ve secdeleri yaparak namaz kılarken iyileşip ayakta durabilecek duruma gelirse ayakta namazını tamamlar. Eğer namazını işaretlerle kılarken iyileşip rüku ve secdeleri yapabilir bir duruma gelirse namazını bozup yeni. baştan kılması gerekir.
8 - Nafile namazını ayakta kılarken yorulan bir kimsenin baston veya duvara dayanarak namazını tamamlamasında bir mahzur yoktur. Çünkü bu kimse özür sahibidir. Eğer özürsüz olarak bir bastonla, duvara dayanarak veya oturarak kılarsa mekruhtur. Fakat namazı caizdir.
9- Bir zorunluluk bulunmazsa da gemide oturarak namaz kılmak caizdir. (Çünkü ayakta namaz kılınırsa baş dönmesi ve düşme ihtimali olabilir.) Kıyıda bağlı olan gemide ise özürsüz oturarak namaz kılınmaz. Çünkü kara hükmündedir.
10 - Eğer bir kimse baygın düşüp baygınlığı yirmi dört saat veya daha az bir zaman sürerse bu kimsenin geçen namazlarını kaza etmesi gerekir. Baygınlığı daha uzun süren kimse ise geçen namazlarını kaza etmesi gerekmez.
Ammar b. Yasir (r.a) öğle, ikindi, akşam ve yatsı vakti süresince baygın kaldı. Gecenin ortasında kendisine geldi. Kılmadığı namazların hepsini kaza etti.
(Dare Kutni, Beyhaki)Zayıf hadis.
Nafi (r.a) şöyle rivayet etti: “İbni Ömer (r.a) bir ay süresince baygın kaldı. Kendine gelince kılmadığı namazları kaza etmedi.
(Abdurrezzak Müsennefinde ve İbni Ebi Şey be Müsennefinde rivayet ettiler.)

 Cübbeli Ahmet Hoca - Sandalyede Namaz
 
 

Bela ve Musibet Zamanlarda Okunacak Dualar


 
Arifan Dergisi Subat 2011
 
 

Şifa mucizesi " HACAMAT "

 

Peygamber Efendimiz (Sallallahü aleyhi ve sellem) Hadis-i Şerif'de "Mirac'dan inerken hangi Melek cemaatine rastlasam. Ey Muhammed (Sallallahü aleyhi ve sellem)! Ümmetine hacamat olmalarını emret! dediler." buyurmuştur.

Peygamber Efendimiz (Sallallahü aleyhi ve sellem) hayber'de zehirli koyun buduyla zehirlenildiği zaman, Cebrail Aleyhisselâm kendisine hemen kafasının arkasından hacamat yaptırmasını söylemiştir.

"Hacamat her hastalığa faydalıdır,uyanık olun hacamat olun."

Kafadan hacamat olmak; delilik, cüzzam, gece körlüğü, alaca, başağrısı, diş, göz, kulak gibi hastalıklara ve daha birçok hastalığa şifadır. "Kafadan hacamat olmak her hastalığın ilacıdır"Hadis-i Şerif
Hacamat 70 hastalığa şifadır. Bunlardan bazıları; Kanser, cüzzam, delilik, alaca hastalığı,kısırlık ve daha bir çok hastalık. Kanser olup ameliyat olması gereken bir kişide, hacamattan sonra kanser kütlesinin yok olduğu görülmüştür. Hacamatta kanser'den kısırlığa kadar birçok hastalığa şifa vardır.

Hacamat iki türlü amaç için olur bunlar; 1-Korunma 2-Tedavi (Tedavi amaçlı olduğu zaman,mevsim ve ayın günleri gözetilmez, ancak haftanın günleri gözetilmeye çalışılır.)

Hacamatın faydası akılla bilinebilecek bir şey değildir, nakille bilinir.

Hacamatın faydalı olduğu yaşlar, 2 yaş ile 60 yaş arasıdır.

Kadınların adet nedeniyle hacamata ihtiyacı yoktur görüşü yanlıştır. Adet şifayı gerektirmez, şifa için hacamat olmaları gerekmektedir. Efendimiz'in (Sallallahü aleyhi ve sellem) hanımları hacamat olmuşlardır. Kendilerine cin musallat olan kadınlara hacamat yapıldığı takdirde 6 ay cinler yaklaşamıyor.

Ayın 17 sinde hacamat olmanın 1 senelik şifası.