Arifan Dergisi
A´dan Z´ye… ا´den ي´ye… Beşikten mezara kadar öğrenilmesi gereken, kadın-erkek tüm Müslümanlara farz olan ve sonu Cennete varan bir yoldur İlim✦Amel✦İhlas
Ehl-i Sünnet Itikadi
Her fırka, her grup, benim yolum doğru diyor. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Hadis-i şerifte, müslümanların 73 fırkaya ayrılacakları bildirildi. Bu 73 fırkadan herbiri, İslamiyet’e uyduğunu, Cehennemden kurtulacağı bildirilen bu fırkanın kendi fırkası olduğunu söylemektedir. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Her fırka, doğru yolda olduğunu sanarak, sevinmektedir.) [Müminun 53 ve Rum 32]
Bu çeşitli fırkalar arasında kurtuluş fırkasının alametini Peygamber efendimiz bildirmiştir:
(Bu fırkada olanlar, benim ve Eshabımın gittiği yolda bulunanlardır.) [Tirmizi]
Peygamber efendimiz, kendini söyledikten sonra, Eshab-ı kiramı da söylemesine lüzum olmadığı halde, bunları da söylemesi, (Benim yolum, Eshabımın gittiği yoldur. Kurtuluş yolu, yalnız Eshabımın gittiği yoldur) demektir. Eshab-ı kiramın yolunda giden, elbette Ehl-i sünnet vel cemaat fırkasıdır. Cehennemden kurtulan fırka, yalnız bunlardır. (C.1, m.80)
Bugün çok kimse de kendilerinin Ehl-i sünnet olduğunu söylüyor. Bu bakımdan Ehl-i sünnet itikadının ne olduğunu bilmek şarttır. Bu bilindikten sonra doğruyu, hakkı bilmek zor olmaz.
Ehl-i sünnet itikadından, önemli olanlardan bazıları şunlardır:
NAMAZIN SIHHAT ŞARTLARI
|
O, Ümmet-i Muhammed İçin Nimetlerin En Büyüğüdür
Ahmet Mahmut Ünlü Cübbeli Hocamizin Yazisi Kasr-ı Arifan Dergisinin Nisan 2008 sayısından alıntıdır.
Mevlâ Te’âlâ o habibini bütün kulları arasından seçmiş ve onu bütün mahlûkâta takdim etmiştir. O’nun devletinin günleri, bayram günleri ve düğün geceleri gibidir. O, bütün ümmetler hakkında umûmî bir rahmet olup, havas ve avam nazarında O’nun kadr-u kıymeti çok yücedir.
Kasr-ı Arifan dergimizin bu ay ki sayısının, kâinatın Efendisine tahsis edilmesi hasebiyle; Ehli sünnet dışı görüşlere reddiye mahiyetinde devam ettiğimiz yazı dizisine bu ay ara verip, fendimiz (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem)in anısına bir âyet-i kerimenin tefsirini sizlere arz ediyoruz.
“Andolsun ki, içlerinde, kendilerinden, onlara Onun (Allâh-u Te’âlâ’nın) âyetlerini okuyan, onları (bozuk inançlarından ve kötü huylarından) tertemiz eden ve onlara o kitabı (Kur’an-ı Kerim’i) ve hikmeti (Sünneti Seniyyeyi) tam manasıyla öğreten bir peygamber gönderdiği için Allah müminlere (büyük bir) iyilikte bulunmuştur. Hâlbuki bundan önce apaçık bir alâlet içindeydiler.”1
Mevlâ Te’âlâ o habibini bütün kulları arasından seçmiş ve onu bütün mahlûkâta takdim etmiştir. O’nun devletinin günleri, bayram günleri ve düğün geceleri gibidir. O, bütün ümmetler hakkında umûmî bir rahmet olup, havas ve avam nazarında O’nun kadr-u kıymeti çok yücedir.
Kasr-ı Arifan dergimizin bu ay ki sayısının, kâinatın Efendisine tahsis edilmesi hasebiyle; Ehli sünnet dışı görüşlere reddiye mahiyetinde devam ettiğimiz yazı dizisine bu ay ara verip, fendimiz (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem)in anısına bir âyet-i kerimenin tefsirini sizlere arz ediyoruz.
Allâh-u Te’âlâ
göndermiş olduğu Resûlünün bizler için ne büyük bir nimet olduğunu, Kur’an-ı
kerim’de şöyle beyan ediyor:
“Andolsun ki, içlerinde, kendilerinden, onlara Onun (Allâh-u Te’âlâ’nın) âyetlerini okuyan, onları (bozuk inançlarından ve kötü huylarından) tertemiz eden ve onlara o kitabı (Kur’an-ı Kerim’i) ve hikmeti (Sünneti Seniyyeyi) tam manasıyla öğreten bir peygamber gönderdiği için Allah müminlere (büyük bir) iyilikte bulunmuştur. Hâlbuki bundan önce apaçık bir alâlet içindeydiler.”1
Kaydol:
Yorumlar (Atom)



