SÜTRE İLE İLGİLİ HÜKÜMLER



SÜTRE
SÜTRE İLE İLGİLİ HÜKÜMLER
Sütre: Namaz kılan kimsenin, insanların önünden geçmemesi için önüne diktiği yüksek bir sopa veya ona benzer bir şeydir.
SÜTRE İLE İLGİLİ HÜKÜMLER
1- Namaz kılmak isteyen kimse, önünde herhangi bir yol yoksa ve önünden bir şeyin geçmeyeceğinden emin ise sütre koymasına gerek yoktur.
2- Sütrede geçerli olan yere dikilmesîdir. Yere atmak veyahud çizgi çekmek yeterli değildir.
Rasulullah (s.a.s) şöyle buyurdu:
"Sizden biriniz, hayvana binmek için kullanılan tahta yüksekliğinde bir şeyi önüne dikince (serbestçe) namazını kılsın, Onun ötesinden geçenlere aldırmasın."
(Müslim, Ebu Davud, Tirmizi)
3- Namaz kılan kimse sütrenin yakınında durur. Sütreyi ya sağ veya sol kaşının hizasına getirir.
Rasulullah (s.a.s) şöyle buyurdu:
"Sizden biriniz sütreye doğru kıldığı zaman, ona yaklaşsın ki şeytan namazını bozmasın."
(Ebu Davud, Ahmed)’Mürsel hadis
Mikdad b. Esved (r.a) şöyle demiştir:
"Rasulullah (s.a.s)i bir ağaç parçası, bir direk veya bir ağaç karşısında namaz kılarken, onun tam karşısında değil de sağ veya sol kaşının hizasına alarak kıldığım gördüm."
(Ebu Davud, Ahmed)
4- İmamın sütresi cemâat için de sütredir.
Rasulullah (s.a.s) Mekke vadisinde dikilmiş bir bas tona karşı durarak namaz kıldırmıştır. Arkasındaki cemâatin önünde ise sütre yoktur. (Buhari, Müslim)
5 - Namazda olan kimse eğer önünde sütre bulunmaz veyahud bulunduğu halde herhangi bir kimse onunla sütre arasından geçmek isterse, buna mâni olur. Mâni olmak ya el işareti yapmak veya teşbih getirmek suretiyle olur. Hem el işareti yapmak hem de tesbih çekmek mekruhtur.
Rasulullah (s.a.s) şöyle buyurdu: "Namazı hiçbir şey bozmaz. Gücünüz yettiği kadar (önünüzden geçeni) menediniz. Çünkü o, şeytandır."
(Ebu Davud, Mâlik, Dare Kutni)’Zayıf hadis.
Ebu Said el-Hudri (r.a) şöyle demiştir:
"Sizden biriniz önünde sütresi olduğu halde namaz kılarken önünden birisi geçmek isterse ona engel olsun. Yine de geçmek isterse onunla dövüşsün. Çünkü o, şeytandır."
Buhari, Müslim)

 

Her Derdi İyileştien Bir Dua - ki; Bari Te'ala'nın meşietiyle tabiblerin ilaçlarına muhtaç bırakmaz



 
SEYYİD AHMED er-RİFÂ'î el-HUSEYNÎ el-HASENÎ
 

 
(Bu eseri rivayet eden) o, Büyük Seyyid, Tarikat İmamı, Ehlüllâhın Şeyhi AHMED er-RİFÂ'î el-HUSEYNÎ el-HASENÎ es-SIDDÎKÎ el-ENSÂRÎ Hazretleridir.

Sene 512'de doğmuş, asrının âlimlerinden şer'î ilimler tahsil etmiş, naklî ve aklî ilimlerde üstün seviyeye yükselmiş ve meşhur olarak bütün akranından üstün olmuştur.

Sene 555'te hac yaptığı zaman, Rasûlüllâh tfallallâhıı Aleyhi ve Sellemfm mübarek eli kabr-i şerifinden kendisine uzanmış, o da havas-avam herkesin huzurunda o mübarek eli öperek hiç kimseye nasip olmamış ve olmayacak en büyük keramete mazhar olmuştur.

Sene 578'de vefat ederek Irak'ın Vâsıt bölgesinde Ümm-ü Abîde nâm-ı mahalde defnolunmuştur.
Allâh-u Te'âlâ:"Artık zamanın, onun gibi birini getirmesi pek uzak olmuştur.

"Artık zamanın, onun gibi birini getirmesi pek uzak olmuştur.

Gerçekten de zaman onun mislini getirmekte elbette pek cimri olmuştur" diyen kişiye rahmet eylesin.

Allâh-u Te'âlâ ondan, kardeşlerinden, vârislerinden ve bütün evliyadan razı olsun. Âlemlerin Rabbi olan Allah'a ham-dolsun.

27 - Receb - 1430

20 - Temmuz - 2009

Bütün hamdler:

"Ey insanlar! Gerçekten de size Rabbinizden yüce bir öğüt, göğüslerde bulunan (yanlış inançlar, şek ve şüpheler gibi kötü) şeylere büyük bir şifa, (insanları sapıklıktan kurtaran bir rehber ve) tam bir hidâyet, inananlar için de büyük bir rahmet (eseri olan Kur'ân-ı Kerîm) gelmiştir." (Yûn&s Sûresi:57) buyuran Allâh-u Te'âlâ'ya mahsustur.

6. Mucize: Sularla İlgili


 

Bereketle ilgili mucizelerde de kısmen değindiğimiz gibi, kalabalık cemaatlerin içerisinde gerçekleşen mucizeler, bir tek sahabeden nakledilse bile -eğer yalanlanmamışsa- o mucize haberi tüm o cemaatten gelmiş gibi kabul edilebilir. Hem mucizenin vuku bulduğu cemaatler sahabelerden oluştuğu için, yalanda ittifak etmeleri mümkün değildir. Bu nedenle bu rivayetlerin sıhhatleri noktasında şüphe edilmemelidir.

Naklettiğimiz diğer mucize rivayetleri gibi, sularla ilgili mucizeler de pek çok sahabeler tarafından rivayet edilmiştir. Sahabelerin rivayet ettiği hadisleri, sayısı binleri bulan tâbiîn alimleri devralmışlar ve onlar da kendilerinden sonra gelenlere aktarmışlardır. Bu şekilde asırlarca dilden dile, elden ele dolaşarak ta günümüze kadar ulaşmıştır. Özellikle Asr-ı saadetten sonraki asra ulaşan hadisler Buhari ve Müslim gibi, hadis ilminin dahi imamlarına ulaşınca onlar tarafından sıhhatli olanlar tespit edilip kaydedilerek gelecek nesillere en güzel şekilde aktarılmıştır. Allah onlardan razı olsun.

Şimdi sularla ilgili mucizelerden bazılarını nakledelim:

Elinden Pınar Gibi Su Akması Mucizesi - 1

Buharî, Müslim gibi sahih hadis kaynaklarında yer alan ve Hazreti Enes’den nakledilen bir mucizedir. Hazreti Enes şöyle anlatıyor:

“Zevra ismi verilen bir yerde, üç yüz kişi kadar, Allah Resulü ile beraber bulunuyorduk. İkindi namazı için abdest almamızı emretti, fakat su bulamadık. Yalnız az bir parça su bulmamızı emretti; bulup getirdik. Mübarek ellerini içine batırdı. Gördüm ki, parmaklarından çeşme gibi su akıyor. Sonra, orada bulunan üç yüz kişinin tamamı gelip o sudan hem abdest aldılar, hem de su ihtiyaçlarını giderdiler.”[1]

Bu mucizeyi, Hazreti Enes, üç yüz kişiyi temsil ederek haber veriyor. Mümkün müdür ki, o üç yüz kişi, şu haberi tasdik etmesinler? Hem eğer tasdik etmeseler, yalanlamamaları mümkün müdür?

Esma'ul Hüsna 14. İsm-i Şerif


 
 

Kalbiniz şu 10 şeyden ölmüştür...


İbrahim Ethem Hazretlerine dediler ki:
Ey tüm zamanını iyilikle geçiren yüce velî, Allah buyuruyor ki: “Bana dua edin size icabet edeyim.” Biz durmadan ibadet ediyoruz fakat duamız kabul olmuyor.
İbrahim Ethem hazretleri acı acı güldü ve şöyle buyurdu:

“Ey Ademin evlatları. Kalpleriniz on şeyden ölmüştür.” Hep birden şaşırdılar ve sordular:
“Kalplerimiz ölmüş müdür?”
“Evet ölmüştür.”
“Nasıl olur?”
“Günahlarınızın zehirli dişlerine yem etmişsiniz kalplerinizi. Günahların zehiri kalplerin hayat damarını kurutmuş. Allahu Teala hazretleri ise ölü kalplerin duasını kabul etmez.”
“Peki bu günahlar nelerdir?”

Manevi bypass ameliyatı şart
1- Allah'ı tanıdığınızı söylüyorsunuz, ama emirlerini tutmuyorsunuz.
2- Allah'ın kitabını okuyorsunuz, ama onun emirlerini yerine getirmiyorsunuz.
3- Allah Resulünü sevdiğinizi iddia ediyorsunuz, ne var ki onun sünneti üzere yaşamıyorsunuz.
4- Şeytanın bir düşman olduğunu söylüyorsunuz, ama onun adımlarını takip ediyor, peşinden gidiyorsunuz. Ve onunla dostluk kuruyorsunuz.
5- Cenneti sevdiğinizi iddia ediyorsunuz, ne var ki Cennet için hiç bir hazırlık yaptığınız yok.
Kararan kalpler
6- Cehennemden korktuğunuzu söylüyorsunuz. Fakat kurtuluş reçetesi aramıyor, günahlardan uzaklaşmıyorsunuz.
7- Ölüm haktır diyorsunuz, hak olan bir ölüm için hiçbir hazırlığınız yok.
8- Başkalarının ayıplarıyla meşgul oluyorsunuz. Fakat kendi ayıplarınızı hiç görmüyorsunuz.
9- Allahu Teala hazretlerinin türlü türlü nimetlerinin içinde yüzüyorsunuz, ama ona şükretmeyi unutuyorsunuz.
10- Ölülerinizi götürüp toprağın koynuna koyuyor, fakat bir gün kendinizin de ecel şerbetini içeceğinizi düşünmüyor ve ibret almıyorsunuz.
Böyle kararmış kalplerin duası nasıl olur da kabul olur? İnceden inceye bir düşünelim!..


Allah cc ümmeti Muhammedin kalplerini temizleme fırsatını ve bizlere hidayet yolunu göstersin.

Amin..