10. Mucize: Peygamberimizin Duasıyla Gerçekleşen


 


 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Peygamber Efendimizin (asm) mucizelerinin bir türü de duasıyla gerçekleşen olağanüstü hallerdir. Bu mucizeler hakikî mütevatirdir. Küçük büyük pek çok örnekleri vardır. Örneklerin çokluğu bu mucizeleri mütevatir derecesine çıkarmıştır. Belki tevatüre yakın meşhur olmuşlardır. Bir kısmını öyle imamlar nakletmiştir ki, “meşhur mütevatir” gibi kesinlik ifade eder. Biz şu pek çok misallerinden, tevatüre yakın ve meşhur bazı misalleri burada nakledeceğiz.

Yağmur Duaları

Allah Resulü’nün (asm) yaptığı yağmur dualarının kabul edilmesi çok defalar tekrarlanan hadiselerdendir. Başta İmam-ı Buharî ve İmam-ı Müslim gibi hadis imamları bu vakıalardan çok nakletmişlerdir. Hatta bazen, minber-i şerif üstünde yağmur duası için elini kaldırıp dua etmiş, daha elini indirmeden yağmur yağmıştır.[1]

Su ile ilgili mucizeleri naklederken de bahsettiğimiz gibi, bir iki defa ordu susuz kaldığı vakit Efendimizin (asm) duasıyla bulut geliyordu, yağmur veriyordu.[2]Hatta Allah Resulü’ne (asm) peygamberlik vazifesi verilmeden evvel, çocukluk devresinde dedesi Abdülmuttalib, Peygamberimizin (asm) mübarek yüzüyle yağmur duasına giderdi. Onun yüzü hürmetine yağmur gelirdi ki, o hâdise Abdülmuttalib’in bir şiiriyle meşhur olmuştur.[3]

Hem, Efendimizin (asm) vefatından sonra, Hazret-i Ömer (ra), yağmur duasına çıkacağı vakit, Peygamberimizin (asm) Amcası Hazret-i Abbas’ı da götürerek: “Yâ Rab, bu Senin habibinin amcasıdır. Onun yüzü hürmetine yağmur ver.” diye vesile yaparak dua edermiş. Bu duanın hürmetine Cenab-ı Hakk yağmur gönderirmiş.[4]

Hem İmam-ı Buharî ve İmam-ı Müslim haber veriyorlar ki: Efendimizden (asm) yağmur için dua talep edildi. Efendimiz de (asm) dua etti. Yağmur öyle geldi ki, mecbur oldular: “Aman dua et, kesilsin.” demek zorunda kaldılar. Sonra Efendimiz (asm) dua etti, birden kesildi.[5]

İki Ömer’den Birisi

Unutkanlık İçin Dua

 


Euzu billahi mineşşeytânirracîm. Bismillahirrahmanirrahim

Unutkanlıktan kurtulmak ve zekanın açılması için...

Unutkanlık için

Hz. İbnu Abbâs (radıyallâhu anhümâ) anlatıyor:

"Hz. Ali İbnu Ebî Tâlib (radıyallâhu anh) Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a gelerek: "Annem ve bâbam sana kurban olsun, şu Kur'an göğsümde durmayıp gidiyor. Kendimi onu ezberleyecek güçte göremiyorum" dedi. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) ona şu cevabı verdi: "Ey Ebûl-Hüseyin! (Bu meselede) Allah'ın sana faydalı kılacağı, öğrettiğin takdirde öğrenen kimsenin de istifade edeceği, öğrendiklerini de göğsünde sabit kılacak kelimeleri öğreteyim mi?"

Hz. Ali (radıyallâhu anh): "Evet, ey Allah'n Rasûlü, öğret bana!" dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber şu tavsiyede bulundu:

Esma'ul Hüsna 16. İsm-i Şerif


 

SEHİV SECDESİ (YANILMA SECDESİ)



SEHİV SECDESİ (YANILMA SECDESİ)
SEHİV SECDESİNİ GEREKTİREN HALLER
SEHİV SECDESİNİN YAPILIŞI
SEHİV SECDESİ İLE İLGİLİ HÜKÜMLER
Hükmü: Sehiv secdesi, meydana gelen herhangi bir eksikliğin yerine geçtiği için vâcibtir.
SEHİV SECDESİNİ GEREKTİREN HALLER
1- Namazda vacibin yanlış yapılması halinde.
2- Bir vacibin unutularak terkedilmesi halinde.
3- Namazın bir rüknünün unutularak terk edilmesi halinde. Rükün yerine getirildikten sonra sehiv secdesi yapılır.
Örneğin; Unutularak fatiha, kunüt duası veya teşehhüdlerden birinin okunmaması, bayram namazı tekbirlerinin unutulması, imamın kıraati gizli olan bir namazda sesli, sesli olan bir namazda gizli olarak okuması sehiv secdesi yapmayı gerektiren hallerdir.

TÖVBEYLE İLGİLİ AYET VE HADİSLER



 
     “Doğrusu ben, tövbe edeni, iman edip salih amel işleyerek doğru yola gireni bağışlarım.”

“Allah daima tövbe edenleri sever, temizlenenleri de sever.”

“(Bu alış verişi yapanlar), tövbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, (İslam uğrunda) seyahat edenler, rükû edenler, secde edenler, iyiliği emredenler, kötülükten sakındıranlar ve Allah'ın sınırlarını koruyanlardır. O müminleri müjdele.”

“Kullarının tövbesini kabul eden, kötülükleri affeden, yaptıklarınızı bilen ancak O’dur.”

“Kötülükleri işleyip dururken, ölüm kendisine geldiği zaman; “Şimdi tövbe ettim” diyenler ile kâfir olarak ölenlerin tövbesi makbul değildir.” “Savaştan geri kalanların bir kısmı da, suçlarını itiraf ettiler. Onlar iyi işi kötüyle karıştırmışlardı. Allah'ın onların tövbesini kabul etmesi umulur.”

“Ettiği zulümden sonra tövbe edip düzelen kimse, bilsin ki Allah onun tövbesini kabul eder. Allah şüphesiz bağışlayandır, merhametli olandır.”