13. Mucize: Melekler ve Cinlerle İlgili Mucizeler





Meleklerin, Peygamber Efendimiz’e (asm) hizmet etmesi ve görünmesi ile cinnîlerin ona iman ve itaat etmeleri başta Kur’an olmak üzere[1] pek çok kaynaktan bize ulaşan mütevatir hadiselerdir. Kur’an’da geçtiği gibi[2], Bedir Savaşı’nda beş bin melek, sahabeler gibi, Allah Resulü’ne (asm) hizmet edip asker olmuşlardır. Hattâ o melekler, melekler içerisinde, Ashab-ı Bedir gibi şeref kazanmışlardır.[3]

Biz burada Resulullah’ın (asm) şerefiyle, mucizesi olarak, ümmetinin melekleri görmesi ve meleklerle konuşmasıyla ilgili mucizelerden birkaçını nakledeceğiz.

Cebrail Aleyhisselam’ın Ziyaretleri

Başta Buharî ve Müslim gibi hadîs imamları beraberce haber veriyorlar ki: Bir defasında Hazret-i Cebrâil (as), beyaz elbiseli bir insan suretinde gelmiş. Allah Resulü (asm) sahabeleri içinde otururken, yanına gitmiş ve“İman, İslâm, ihsan nedir; tarif et?” diye sormuş. Allah Resulü (asm) tarif etmiş. Oradaki sahabeler de dinleyip hem ders almış, hem de o zâtı iyi görmüşler. O zât, misafir gibi görünürken, üstünde yolculuk alameti yoktu. Kalktı, birden kayboldu. O gittikten sonra Allah Resulü (asm) “Size ders vermek için Cebrail böyle yaptı.” diyerek gelenin kim olduğunu sahabelerine haber verdi.[4]

Yine pek çok sahih kaynakta hadis ilminin büyük imamları tarafından tevatürle nakledilir ki, Hazret-i Cebrâil’i (as) çok defa, sahabelerden yüz güzelliği ile meşhur Dıhye (ra) suretinde, Allah Resulü’nün (asm) yanında sahabeler görüyorlardı. Örneğin, Hazret-i Ömer, İbni Abbas, Üsame bin Zeyd bin Hâris, müminlerin annesi Hazreti Ayşe ve Hazreti Ümmü Seleme (Radıyallahu Anhum Ecmain) gibi sahabeler pek çok defalar nakletmişlerdir ki: “Biz Hazret-i Cebrâil’i, Dıhye (ra) suretinde, Resulullah’ın (asm) yanında çok defalar görüyoruz.”[5] Acaba bu büyük sahabelerin melekleri görmeden, “onları görüyoruz” demeleri mümkün müdür?

Muhafız Melekler

HAC BAHSİ



HAC BAHSİ
HACIN VÜCUBUNUN ŞARTLARI
HACCIN EDASININ ŞARTLARI
HACCIN VAKTİ (MEVSİMİ)
HACCIN MİKATLARI
MİKATLARLA İLGİLİ HÜKÜMLER
HACCIN FARZLARI
HACCIN VACİPLERİ
İHRAMA GİRMEK
KUDÜM TAVAFI
KUDÜM TAVAFININ YAPILIŞI
SAFA İLE MERVE TEPELERİ: ARASINDA SA'Y ETMEK
SAFA İLE MERVE ARASINDA SA'YIN YAPILIŞI
MİNA'YA GİTMEK
ARAFAT'TA DURMAK
ARAFAT'TA DURMA İLE İLGİLİ HÜKÜMLER
MÜZDELİFE'DE DURMAK
MÜZDELİFE'DE DURMAK İLE İLGİLİ HÜKÜMLER
CEMRELERİ TAŞLAMAK (ŞEYTAN TAŞLAMA)
CEMRELERİ TAŞLAMANIN HÜKÜMLERİ
SAÇLARI TRAŞ ETMEK VEYA KISALTMAK
SAÇLARI TRAŞ ETMEK VEYA KISALTMAK İLE İLGİLİ HÜKÜMLER
ZİYARET TAVAFI
ZİYARET TAVAFI İLE İLGİLİ HÜKÜMLER
CEMRELERİN TAŞLANMASINI TAMAMLAMAK İÇİN MİNA'YA TEKRAR DÖNMEK
CEMRELERİ TAŞLADIKTAN SONRA MEKKE'YE DÖNMEK
VEDA TAVAFI
VEDA TAVAFI İLE İLGİLİ HÜKÜMLER
RASULULLAH (S.A.V)'İN HACCI
KİRAN HACCI
KIRAN HACCI İLE İLGİLİ HÜKÜMLER
TEMETTÜ HACCI
TEMETTÜ HACCI İLE İLGİLİ HÜKÜMLER
İHRAMDA YASAK OLAN HERHANGİ BİR ŞEYİ YAPMANIN HÜKMÜ
I - GÜZEL KOKU VE YAĞ SÜRÜNMENİN CEZASI
II - DİKİŞLİ ELBİSE GİYMENİN CEZASI
III - TIRAŞ OLMANIN VE TIRNAK KESMENİN CEZASI
ÖNEMLİ BİR KURAL
IV - CİNSİ MÜNASEBETTE BULUNMANIN CEZASI
TAVAF, SAY VE ŞEYTAN TAŞLAMALARLA İLGİLİ CİNAYETLER
AVLANMANIN CEZASI
Haccın Hükmü: Hacc; köle, deli ve çocuk olmayan ve vücudunda herhangi bir sakatlık veya hastalık bulunmayan bir kimsenin eğer hacca gidip dönünceye kadar yol masrafını ve çoluk çocuğunun oturacakları meskenden başka, yiyecek ve giyecek gibi zaruri ihtiyaçlarını karşılayacak kadar varlığı bulunur ve yol da emniyetli olursa- ömründe, yapması bir defa farz olan bir ibadettir.
Allah (c.c) şöyle buyuruyor:
“Beyt’e gidebilme gücüne sahip olan kimseler için Beyt’i haccetmek Allah’ın gerekli kıldığı bir görevdir.
Kim ki küfre girerse (Allah’a zarar veremez). Çünkü, bütün alemlerden müstağnidir.”
(Al-i İmran: 97)
İbni Abbas (r.a)’dan şöyle rivayet edilmiştir:
Ekra b. Habis (r.a) Rasuiullah (s.a.s)’e şöyle sordu:
“Ya Rasulullah! Hacc, her sene midir, yoksa bir defa mı?” Rasuiullah (s.a.s):
“Yalnız bir defadır. Fazla yapan için nafiledir” buyurdu.
(Ebu Davud, Nesei, Ahmed, Hakim)
Hakim bu hadis için Sahih dedi.

SİHİR OLUP OLMADIĞINI TESPİT - TEKVİR SURESİ




1. Bir kimse herhangi bir evde veya bir yerde sihir ve büyü cinsinden bir şey bulundugunu tahmin ediyorsa ve yerini bir tiirlü tespit edemiyorsa bu niyetle Tekvir Suresinin tamamını okursa Cenabı Hakk sakli olan büyü veya sihrin yerini o kimseye bildirir.

2. Ayrıca kendisine büyü yapıldığı tahmin edilen bir kimseye bu sure-i celilenin tamamı okunursa büyünün tesiri kalkar. Bu sureyi okurken her hususta yardım ve inayetin Allah Teala'dan oldugu unutulmamalıdır.

3. Dünya ve ahiret hususunda selamette olmak isteyen bu sureyi okumaya devam etsin.

4. Tekvir Suresi, yagmur yagarken okunur ve murat edilen şey Allah'tan istenirse bi iznillah kabul edilir.

5. Tekvir Suresi, gül suyuna okunur ve bu su ile gozler meshedilirse gozlerin nuru artar.
 
Alinti: www.islamcihadi.com

ALLAH DOSTLARI NASIL KORKTULAR...




"İnsanlara hesap zamanı yaklaştı. Onlar ise hala gaflet içinde aldırmıyorlar.Rablerinden kendilerine gelen her yeni uyarıyı ancak alaya alarak dinliyorlar." Enbiya / 1-2


"O gün yüzleri ateşte evrilip çevrilirken:'Eyvah bize, keşke ALLAH'a itaat etseydik, Peygambere itaat etseydik' diyeceklerdir."
Ahzâp / 66


"Hidayet ve rahmet o kimselere mahsustur ki, onlar Rablerinden korkarlar." A'raf / 154

"ALLAH'tan kulları içinde en çok âlimler korkar." Fâtır / 28

"ALLAH bunlardan razı olmuştur, bunlar da O'ndan hoşnud olmuşlardır. İşte bu, Rabbinden korkanlara mahsustur." Beyyine/ 8

" ALLAH katında en ekreminiz, O'ndan en çok korkanınızdır." Hucurat / 13

" ALLAH'tan korkacak olan öğüdü kabul eder." Â'la / 10

"Bugün onların nutukları tutulacağı gündür.İzin de verilmez ki,özür dileyeler! O gün yalan diyenlerin vay haline!" Murselât/35-36-37
Resûl-i Ekrem SAV buyuruyor; "ALLAH'u Teâlâ muayyen olan kıyamet günü için bütün canlıları mahşer yerine topladığı vakit, yakındakiler olduğu gibi, uzaktakiler de aynı şekilde duyacakları bir sesle karşılaşırlar. Bu sesde "Ey insanlar, sizi yarattığımdan bugüne kadar hep sustum da sizi dinledim. Bugün siz susun ve Beni dinleyin. Bugün size amellerinizin karşılığı verilecektir. Ey insanlar, Ben sizin aranızda bir neseb, asalet koydum, sizde kendi aranızda bir neseb tayin ettiniz. Benim koyduğum nesebi düşürdünüz ve kendi nesebinizi yücelttiniz. Ben, en keremliniz, en çok muttaki olanınızdır dedim. Fakat siz buna yaklaşmadınız da, falan zade falan, dediniz. İşte bugün Ben de sizin koyduğunuz asalet ünvanını düşürür ve Benim koyduğum asaleti yüceltirim. Müttakiler nerede?" Hemen bunlar için bir sancak çekilir. Onlar bu bayrağın altına takılır, yerlerini alır ve hesapsız olarak Cennet'e girerler. Hadis'i Şerif / Taberani