Ne ciddi olarak, ne de şaka
yollu yalan söyleme! Şaka yollu yalan söylemeye dilini alıştırma ki ciddi
konularda da yalan söylemeyesin. Yalan büyük günahların en büyüklerindendir.
Yalancılığın duyulursa, güvenilirliğin düşer ve kimse sözüne inanmaz olur.
Gözler seni küçük görür.
Yalan söylemenin çirkinliğini
görmek istiyorsan başkalarının söylediği yalanları; kendinin bu yalanlardan ne
kadar rahatsız olduğunu ve onları küçük gördüğünü düşün. Kendi bütün
kusurlarını tanımak için izleyeceğin yol da budur. Sen kendi kusurlarınıkendine
bakarak değil, başkalarına bakarak anlayabilirsin. Senin başkalarında çirkin
gördüğün şeyi, başkaları da kuşkusuz sende çirkin görüyordur. Dolayısıyla böyle
huyların sende bulunmasına razıolma.
2) Sözünde durmamak
Söz verip de sözünde durmamaktan kaçın. İnsanlara sözlerinle değil eylemlerinle iyilik
yap. Bir söz verirsen, çok büyük bir güçlükle karşılaşmadığın sürece sözünü
yerine getir. Çünkü sözünü tutmamak, bir münafıklık emaresi ve kötü bir huydur.
Hz. Peygamber (sav) şöyle
buyurmuştur:“Üç özellik vardır ki bunlar kimde bulunursa, namaz kılsa ve oruç
tutsa dahi münafıktır; konuştuğu zaman yalan söyler, söz verdiğinde tutmaz ve
kendisine emanet bırakıldığında hıyanet eder.”
3) Dedikodu
Dilini dedikoduya bulaştırma! Dedikodu, Müslüman’ın otuz kez zina etmesinden daha kötüdür. Bir haberde böyle nakledilmiştir. Dedikodu; bir kişiyi, duyması durumunda hoşuna gitmeyecekşeylerle anmaktır. Doğru şeyler söylüyor olsan bile sen dedikodu ve haksızlık yapmış olursun. Gösterişiçin Kur’an okuyanların dedikodusunu yapmaktan sakın. Bu gıybeti maksadınıaçıkça söylemeksizin ima yoluyla yaparsın. Örneğin şöyle dersin: “Allah onuıslah etsin. Yaptığı şey beni üzdü. Allah’tan bizi de onu daıslah etmesini istiyoruz”
Senin bu sözünde iki kötülük vardır; Birincisi yaptığın dedikodudur/gıybettir.
İkincisi ise kendi nefsini temize çıkarman ve salih olduğunu ve kötü
davranışlardan kaçındığını vurgulayarak kendini övmendir.“Allah onu ıslah
etsin” demekle amacın gerçekten dua etmekse, onun için gizlice dua edebilirsin.
Onu insanların gözünde ayıplayarak üzüntünü ifade etmen ise onun ayıbını ortaya
dökmektir. Dedikodudan caydırıcı olarak şu ayet sana yeter:“Ey iman
edenler! Zannın birçoğundan kaçının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır.
Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Biriniz diğerini arkasından çekiştirmesin.
Biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı?İşte bundan tiksindiniz. O
halde Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah, tevbeyi çok kabul edendir, çok merhamet
edendir.” (Hucurat 12)
Şu konuda düşünmek seni Müslümanları çekiştirmekten alıkoyacaktır. Kendini
göz önüne getir. Sende gizli veya açık bir kusur olup olmadığını
düşün.İnsanların yanında veya yalnız başına işlediğin bir günah olup
olmadığınıdüşün! Kendini tanıyınca bil ki; başkalarının günahtan uzak durma
konusundaki başarısızlığı senin başarısızlığın gibidir ve onlar da senin gibi
mazurdurlar. Nasıl ki sen kendi ayıplarının anlatılmamasından hoşlanmıyorsun,
aynı şekilde ayıplarının anlatılmasından hoşnut olan kimsenin olmadığını da iyi
bil.
Sen başkasının ayıplarını örtersen, Allah da senin
ayıplarını örter. Sen başkalarını rezil edersen, Allah da sana
keskin dilli kimseler musallat eder. Sen kendi zannınca sadık ve dosdoğru bir
kulsan, Allah’a şükret ve insanları ayıplamakla ve karalamakla uğraşma. Çünkü
kusurların en büyüğü budur.
4) İnsanlarla söz dalaşı
Bu davranış seninle konuşan kişiyi üzmektir, onu cahil durumuna düşürmek ve
suçlamaktır; kendini ise akıl ve bilgiyle temize çıkarmak ve övmektir. Söz
dalaşı hayatı karıştırır. Çünkü sinirli biriyle söz dalaşına girersen sana
zarar verir. Halim selim biriyle tartışırsan sana buğzeder, kin besler.
Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:“Kişi haksız
olduğu bir konuda tartışmaya son verirse Allah ona cennetin kıyısında bir ev
yapar. Kişi haklı olduğu bir konuda tartışmaya son verirse de Allah ona
cennetin en yukarısında bir ev yapar.”
Şeytanın tuzağına düşme! Çünkü o, sana “Hakkı ortaya koy ve bu konuda
yağcılık yapma” der. O, ahmakları, iyilik yaptıklarınıdüşündürerek kötülük
yapmaya sürükler. Şeytanı kendine güldürme, seninle alay etmesin. Senin sözünü
kabul eden kişiye karşı hakkı söylemen güzeldir. Ama bu da tartışarak değil
gizlice nasihat ederek olur. Nasihatın özel bir şekli vardır gizlice
yapılmasıgerekir. Aksi halde nasihat rezil etmek olur ve yarardan çok zarar
getirir.
5) Kendini temize çıkarma
Allah Teâlâ şöyle buyurur: “Siz kendinizi temize
çıkarmayın. O kimin takvalı olduğunu pek iyi bilir” (Necm 32)
Hikmet sahibi bir zata; “Doğru olduğu halde çirkin
olan şey nedir?” diye sorulmuş. O da: “Kişinin kendisini övmesidir” diye cevap vermiş.Bunu huy edinme ve bil ki bu, senin insanların gözündeki
değerini düşürür ve Allah’ın sana öfkelenmesine yol açar. Kendini övmenin,
başkaları gözünde seni yüceltmeyeceğini görmek istiyorsan, kendi erdemlerini,
makamlarını ve mallarınıöne çıkararak kendilerini övenlere bak! Kalbin onların
bu davranışını nasıl yadırgıyor ve bu durum sana nasıl ağır geliyor.
Yanlarından ayrıldığında onlarınasıl da kınıyorsun değil mi?
6) Lanet etmek
Sakın ha, Allah’ın yarattığı herhangi bir canlıya, yiyeceğe veya insana
lanet etme! Kıbleye yönelen hiç kimsenin şükreden veya nankörlük eden biri ya
da münafık olduğuna şahitlik etme. Çünkü sırları yalnızca Allah bilir.
Kullarıyla Allah arasına girme!
Bilesin ki kıyamet gününde sana, “falanca kişiye niye lanet etmedin” diye
sorulmayacaktır. Ama Allah’ın kullarından birine lanet edersen, bundan sorguya
çekileceksin. Allah’ın yarattığı hiçbir şeyi kınama! Hz. Peygamber (sav) hoşuna
gitmeyen yemekleri eleştirmezdi; iştah duyuyorsa yer, duymuyorsa yemezdi.
7) İnsanlarla dalga geçmek
İster ciddi ister şaka yollu olsun; insanlarla dalga geçmekten dilini koru!
Çünkü bu, insanda hayâ bırakmaz, böyle kişilere saygıduyulmaz, yalnız kalırlar
ve bir çok kişiyi üzerler. Bu birçok kavga ve öfkenin de kaynağıdır. Kalplere
kin diker.
Kimseye alaya alır tarzda şaka yapma! Sana böyle birşaka yapılırsa karşılık
verme ve bulunduğun meclistekiler başka bir konuya geçinceye kadar onlardan yüz
çevir. Boş konuşmalara daldıklarında ağır başlılıkla çekip gidenlerden ol.
İşte bu saydıklarımız, dilin afetleridir. Bu konuda sana yardımcı
olacakşey; yalnız kalmak ve gerekmedikçe konuşmamaktır. Hz. Ebubekir
(ra), gereksiz konuşmalardan kaçınmak için ağzına taş koyardıve dilini
göstererek: “Bütün makamları elde etmemi sağlayan şey işte budur”derdi.
Şu halde sen de bunlardan sakın. Çünkü bunlar, dünya ve ahirette seni
helaka düşürecek sebeplerin başında gelir.
İmam Gazali