NAMAZIN SIHHAT ŞARTLARI



NAMAZIN VÜCUB ŞARTLARI
NAMAZIN SIHHAT ŞARTLARI
1- Müslüman olmak. Kâfire namaz farz değildir. Rasulullah (s.a.s) Muaz (r.a)’ye şöyle buyurdu:"Kitap ehline gidiyorsun. İlk olarak onları "La ilahe illallah Mûhammeden Rasulullah"a çağır. Kabul ederlerse onlara Allahu Teâlânın bir gece ve gündüzde beş vakit namazı farz kıldığını bildir."
(Buhari)
Bu hadisi şeriften anlaşılıyor ki bir insan ancak islâma girdikten sonra namaz kendisine farz olur.
2- Akıl baliğ olmak.
Rasulullah (s.a.s) şöyle buyurdu:
"Üç kişiden sorumluluk kaldırıldı: Uyanıncaya kadar uyuyandan, buluğ çağına erinceye kadar çocuktan,iyileşinceye kadar deliden."
(Ebu Davud, Nesei, İbni Mace, Hakim) Hakim bu hadis iç?n sahih dedi.
Rasulullah (s.a.s) şöyle buyurdu:
"Yedi yaşına gelmiş olan çocuğa namaz kılmasını emrediniz. On yaşına vardığı zaman kılmazsa dayak atınız. Ve kendilerini ayrı ayrı yatırınız."
(Ebu Davud, Tirmizi, Nesei)
3- Namazın vaktinin girmesi.
Allahu Teâlâ şöyle buyuruyor:
"Şüphesizki namaz müminler üzerine belli vakitlerde farz kılınmıştır."
(Nisa: 103)
4 - Hayız ve nifas (lohusalık) halinde namaz farz değildir.
Rasulullah (s.a.s) şöyle buyurdu:
"Aybaşı halin. geldiği zaman namazı terket."
(Buhari, Müslim)

O, Ümmet-i Muhammed İçin Nimetlerin En Büyüğüdür

Ahmet Mahmut Ünlü Cübbeli Hocamizin Yazisi Kasr-ı Arifan Dergisinin Nisan 2008 sayısından alıntıdır.





Mevlâ Te’âlâ o habibini bütün kulları arasından seçmiş ve onu bütün mahlûkâta takdim etmiştir. O’nun devletinin günleri, bayram günleri ve düğün geceleri gibidir. O, bütün ümmetler hakkında umûmî bir rahmet olup, havas ve avam nazarında O’nun kadr-u kıymeti çok yücedir.

Kasr-ı Arifan dergimizin bu ay ki sayısının, kâinatın Efendisine tahsis edilmesi hasebiyle; Ehli sünnet dışı görüşlere reddiye mahiyetinde devam ettiğimiz yazı dizisine bu ay ara verip, fendimiz (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem)in anısına bir âyet-i kerimenin tefsirini sizlere arz ediyoruz.

Allâh-u Te’âlâ göndermiş olduğu Resûlünün bizler için ne büyük bir nimet olduğunu, Kur’an-ı kerim’de şöyle beyan ediyor:


“Andolsun ki, içlerinde, kendilerinden, onlara Onun (Allâh-u Te’âlâ’nın) âyetlerini okuyan, onları (bozuk inançlarından ve kötü huylarından) tertemiz eden ve onlara o kitabı (Kur’an-ı Kerim’i) ve hikmeti (Sünneti Seniyyeyi) tam manasıyla öğreten bir peygamber gönderdiği için Allah müminlere (büyük bir) iyilikte bulunmuştur. Hâlbuki bundan önce apaçık bir alâlet içindeydiler.”1

Cocugu Olmayan ve Düsük Yapan Icin Yapilacaklar


 
Arifan Dergisi Subat 2012

Kabir Ziyareti Nasıl Olur


Kabir ziyareti nasıl olur, kadın da ziyaret edebilir mi?

Ölümü hatırlamak, ölüden ibret almak ve ahireti düşünmek için kabir ziyaret etmek sünnettir. Kendisinin de aynı hallere düşeceğini hatırına getirir. Kimseye kötülük düşünmez. İyi bir Müslüman olarak yaşamaya çalışır. Hanefi’de, perşembe, cuma ve cumartesi günleri kabirleri ziyaret etmek sünnettir. Şafii’de, perşembe günü ikindiden cumartesi günü güneş doğuncaya kadar ziyaret etmek sünnettir.

Ziyaret edenin, ölü için Kur’an-ı kerim okuması, ona dua etmesi gerekir. Bunların ölüye faydası çok olur. Kabristana girince, (Esselamü aleyküm ya Ehle-daril kavmilmüminin! İnna inşaallahü an karibin biküm lahikun) demek sünnettir.

Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Bir müminin kabrini ziyaret ederken, Allahümme inni eselüke-bi-hürmeti Muhammed aleyhisselam en la tüazzibe hazelmeyyit denirse, o ölünün azabı kıyamete kadar kaldırılır.) [Etfal-ül müslimin]
 
 Kabir Duasi:
 

Yine hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Ana-babanın kabrini, Cuma günleri ziyaret eden kimsenin günahları affolur, haklarını ödemiş olur.) [Tirmizi]

CENAZE BAHSI



CENAZELER
ÖLMEK ÜZERE OLAN BİR KİŞİYE YAPILACAK İŞLEMLER
ÖLÜNÜN YIKANMASI
ÖLÜ NASIL YAKINIR
ÖLÜYÜ KEFENLEMEK
ERKEĞİ KEFENLEME ŞEKLİ
KADINI KEFENLEME ŞEKLİ
CENAZE NAMAZI
CENAZE NAMAZINI KİM KILDIRIR
CENAZE NAMAZININ KILINIŞ ŞEKLİ
ÖLÜNÜN (CENAZENİN) TAŞINMASI
ÖLÜNÜN (CENAZENİN) TOPRAĞA VERİLMESİ
ÖLMEK ÜZERE OLAN BİR KİŞİYE YAPILACAK İŞLEMLER:
1- Hasta olan kişi can çekişir bir duruma düştüğü zaman ölüme yaklaşmış olduğu için sağ yanı üzerine döndürülüp yüzü kıbleye çevrilir.
Rasulullah (s.a.s) yattığı zaman sağ yanı üzerine dönerek yatardı.
(Buhari, Müslim, İbni Mace, Tirmizi)
Ebu Katade (r.a) şöyle rivayet etti:
"Rasulullah (s.a.s) Medine'ye geldiğinde el-Berrâ b. Ma'rur'u sordu. Orada bulunanlar: "Vefat etti ve yüzünün kıbleye doğru çevrilmesini vasiyet etti" dediler. Bunun üzerine Rasulullah (s.a.s): "Fıtrata uygun bir işyaptı" buyurdu ve O'nun cenaze namazını kıldı."
(Hakim rivayet etti ve sahih dedi.)
2- Can çekişmekte olan hastaya şehadet kelimesi hatırlatılır.
Rasulullah (s.a.s) şöyle buyurdu:
"Ölülerinize (yâni; ölmek üzere bulunan hastalarınıza) "Lâilahe illallah" Kelime-i Tevhidini telkin ediniz (hatırlatınız)."
(Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesei)
3- Hasta öldükten sonra gözleri kapatılır.
Ümmü Seleme (r.a)'nın şöyle dediği rivayet edildi:
"Rasulullah (s.a.s) Ebû seleme öldüğü sırada yanına geldi. Ebû seleme'nin gözü açık kalmıştı da gözünü kapattıktan sonra:
"Muhakkak ruh kabzedildiği vakit, göz onu arkasından takib eder" buyurdu. Bunun üzerine ev halkı feryat ve figan edince Rasulullah (s.a.s): "Kendinize hayırdan başka duâ etmeyiniz. Çünkü melekler söylediklerinize âmin derler" dedikten sonra:
"Ey Allah'ım! Ebû Seleme'nin günahlarını affet. O'nun derecesini hidayete erenler arasında yükselt ve O'nun arkasından ailesi arasında O'nun vazifesini üzerine al. Ey Alemlerin Rabbi! Bizim ve O'nun günahlarını affeyle, kabrini geniş kıl, nurunu da bol kıl" diye duâ etti.
(Müslim)
4- Ölünün gömülmesinde acele etmek müstehaptır.
Rasulullah (s.a.s) şöyle buyurdu:
“Cenazyi kabre götürmekte acele ediniz. Çünkü, o iyi bir kimse ise kabre götürdüğünüz bir hayırdır. O iyi bir kimse değilse boynunuzdan atıp kabre koyduğunuz bir serdir."
(Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesei)