Kalb, göğsümüzün sol tarafındaki et parçası değildir. Buna, yürek denir. Yürek, hayvanlarda da bulunur. Kalb, yürekte bulunan bir kuvvettir. Görülmez. Ampulde bulunan elektrik cereyanı gibidir. Buna, kalb veya gönül diyoruz. Gönül, insanlarda bulunur. Hayvanlarda bulunmaz. Bedendeki bütün organlar, kalbin emrindedir. His uzuvlarımızın duydukları bütün bilgiler kalbde toplanır. İnsanın, inanmak, sevmek, korkmak, kalbindedir. İman eden ve kâfir olan kalbdir. Güzel, iyi ahlakın ve kötü huyların yeri kalbdir. Kalbi temizlemek için riyazet ve mücahede gerekir. Riyazet, nefsin arzularını yapmamaktır. Nefsimiz, dinimizin yasakladığı haramları, mekruhları arzu eder. Bunlardan kaçmak gerekir. |
A´dan Z´ye… ا´den ي´ye… Beşikten mezara kadar öğrenilmesi gereken, kadın-erkek tüm Müslümanlara farz olan ve sonu Cennete varan bir yoldur İlim✦Amel✦İhlas
Kalbi karartan işler
Yolculuk Halinde Olanin Namazi (Serferi)
|
Sehidlerimize Allah´tan Rahmet Ailelerine Sabir Diliyoruz
Şehid, kendisine şahitlik yapılmış, Cennetlik olduğuna
şahitlik edilmiş anlamındadır. Şahit manası da vardır. Çünkü Allah katında, ölü
değil diridir. Şehid olmak için Müslüman olmak şarttır. Gayri müslim nasıl
ölürse ölsün veya öldürülsün şehid olmaz. Hayzlı veya cünüp ölmek şehidliğe
mani değildir.
Eshab-ı kiramdan Hanzala cünüp olarak şehid olmuştur. [Gusledecek kadar dahi vakit bulamamış, gazaya katılmıştı.]
Şehid olmak büyük nimettir. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Şehid kabir azabından emindir.) [İbni Mace, Beyheki, imam-ı Ahmed]
(Deniz savaşında şehid olanların, bütün günahları, hatta kul hakları da affolur.) [İbni Mace]
(Şehid, yakınlarından 70 kişiye şefaat eder.) [Beyheki]
(Şehid, ölüm acısı duymaz, kabirde üzülmez, kıyametin dehşeti, hesab, mizan, sırat onu rahatsız etmez, doğruca Cennete gider.) [Beyheki]
(Karada şehid olanın borçları ve emanetleri hariç, bütün günahları affolur. Denizde, suda boğularak ölen şehidin ise, borç ve emanetleri de dahil bütün günahları affolur.) [Ebu Nuaym]
Şehid, kanının ilk damlasında günahları affolur. Kabir azabından ve Kıyamet korkusundan emindir.
Şehidin, kul haklarından başka bütün günahları affolur. Kul haklarını da, Allahü teâlâ Kıyamette helalleştirecektir. Suda boğularak ölen şehidlerin kul borçları da affedilir. Hak sahipleri, bu şehidden haklarını istedikleri zaman, Allahü teâlâ, (Ondaki haklarınızı benden isteyin) buyuracak, hak sahiplerine alacaklarını fazla fazla verecektir. Şehid de, sorgusuz sualsiz Cennete gidecektir.
Eshab-ı kiramdan Hanzala cünüp olarak şehid olmuştur. [Gusledecek kadar dahi vakit bulamamış, gazaya katılmıştı.]
Şehid olmak büyük nimettir. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Şehid kabir azabından emindir.) [İbni Mace, Beyheki, imam-ı Ahmed]
(Deniz savaşında şehid olanların, bütün günahları, hatta kul hakları da affolur.) [İbni Mace]
(Şehid, yakınlarından 70 kişiye şefaat eder.) [Beyheki]
(Şehid, ölüm acısı duymaz, kabirde üzülmez, kıyametin dehşeti, hesab, mizan, sırat onu rahatsız etmez, doğruca Cennete gider.) [Beyheki]
(Karada şehid olanın borçları ve emanetleri hariç, bütün günahları affolur. Denizde, suda boğularak ölen şehidin ise, borç ve emanetleri de dahil bütün günahları affolur.) [Ebu Nuaym]
Şehid, kanının ilk damlasında günahları affolur. Kabir azabından ve Kıyamet korkusundan emindir.
Şehidin, kul haklarından başka bütün günahları affolur. Kul haklarını da, Allahü teâlâ Kıyamette helalleştirecektir. Suda boğularak ölen şehidlerin kul borçları da affedilir. Hak sahipleri, bu şehidden haklarını istedikleri zaman, Allahü teâlâ, (Ondaki haklarınızı benden isteyin) buyuracak, hak sahiplerine alacaklarını fazla fazla verecektir. Şehid de, sorgusuz sualsiz Cennete gidecektir.
Ehl-i Sünnet Itikadi
Her fırka, her grup, benim yolum doğru diyor. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Hadis-i şerifte, müslümanların 73 fırkaya ayrılacakları bildirildi. Bu 73 fırkadan herbiri, İslamiyet’e uyduğunu, Cehennemden kurtulacağı bildirilen bu fırkanın kendi fırkası olduğunu söylemektedir. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Her fırka, doğru yolda olduğunu sanarak, sevinmektedir.) [Müminun 53 ve Rum 32]
Bu çeşitli fırkalar arasında kurtuluş fırkasının alametini Peygamber efendimiz bildirmiştir:
(Bu fırkada olanlar, benim ve Eshabımın gittiği yolda bulunanlardır.) [Tirmizi]
Peygamber efendimiz, kendini söyledikten sonra, Eshab-ı kiramı da söylemesine lüzum olmadığı halde, bunları da söylemesi, (Benim yolum, Eshabımın gittiği yoldur. Kurtuluş yolu, yalnız Eshabımın gittiği yoldur) demektir. Eshab-ı kiramın yolunda giden, elbette Ehl-i sünnet vel cemaat fırkasıdır. Cehennemden kurtulan fırka, yalnız bunlardır. (C.1, m.80)
Bugün çok kimse de kendilerinin Ehl-i sünnet olduğunu söylüyor. Bu bakımdan Ehl-i sünnet itikadının ne olduğunu bilmek şarttır. Bu bilindikten sonra doğruyu, hakkı bilmek zor olmaz.
Ehl-i sünnet itikadından, önemli olanlardan bazıları şunlardır:
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)