Kalb, göğsümüzün sol tarafındaki et parçası değildir. Buna, yürek denir.
Yürek, hayvanlarda da bulunur. Kalb, yürekte bulunan bir kuvvettir. Görülmez.
Ampulde bulunan elektrik cereyanı gibidir. Buna, kalb veya gönül diyoruz. Gönül,
insanlarda bulunur. Hayvanlarda bulunmaz.
Bedendeki bütün organlar, kalbin emrindedir. His uzuvlarımızın duydukları
bütün bilgiler kalbde toplanır. İnsanın, inanmak, sevmek, korkmak,
kalbindedir. İman eden ve kâfir olan kalbdir. Güzel, iyi ahlakın ve kötü
huyların yeri kalbdir.
Kalbi temizlemek için riyazet ve mücahede gerekir.
Riyazet, nefsin arzularını yapmamaktır. Nefsimiz, dinimizin yasakladığı
haramları, mekruhları arzu eder. Bunlardan kaçmak gerekir.
Mücahede, nefsin istemediği şeyleri yapmak demektir. Nefsimiz, iyilik ve
ibadet yapmak istemez. İyilik ve ibadet ederek kalbi temizlemelidir!
Allahü teâlâ, dinleri, Peygamberleri, kalbi temizlemek için gönderdi. Kalbi
temiz olan, dinimizin emirlerine uyar, yasak ettiklerinden kaçar.
Günah işleyenlerin kalbi temiz olmaz. Günah kalbi karartır. Namaz kılmamak en
büyük günahlardan biridir. Namaz kılmayanın, içki içenin kalbi çok kararmış
demektir.
Müminlerin kalbi temizdir. Fasıkların kalbi kirlidir, karadır. Kâfirlerin
kalbi ise kapkaradır. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Müminin temiz kalbinde parlayan bir ışık vardır. Kâfirin kalbi simsiyahtır.)
[Taberani]
(Günah işleyenin kalbinde siyah bir nokta hasıl olur. Eğer tevbe ederse, o
leke silinir. Tevbe etmeyip tekrar günah işlerse, o leke büyür ve kalbini
kaplar, kalb kapkara olur.) [Harâiti]
(Günaha devam edenin zamanla kalbi mühürlenir, o artık sevap işleyemez olur.)
[Bezzar]
İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Allahü teâlânın emirlerini yapmamak kalbin bozuk olmasındandır. Kalbin bozuk
olması, dine tam inanmamaktır. İmanın alameti, dinin emirlerini seve seve
yapmaktır.
Kalb, sevgi yeridir. Sevgi bulunmayan kalb ölmüş demektir. Kalbde, ya dünya
sevgisi veya Allah sevgisi bulunur. Allahü teâlâyı anarak, ibadet yaparak,
kalbden dünya sevgisi çıkarılınca, kalb temiz olur. Bu temiz kalbe, Allah
sevgisi, kendiliğinden dolar.
Günah işleyince, kalb kararır, hastalanır, dünya sevgisi yerleşir ve Allah
sevgisi gider. Kalbin bu hâli, bir şişeye benzer. Su doldurunca, havası
çıkar. Suyu boşaltınca, hava kendiliğinden dolar. Bir bardaktaki hava
çıkmadıkça içine su girmez. İçine su koyunca da, bu suyu çıkarmadan başka şey
koyulmaz. Kalb de bardak gibidir. Kalbi Allah sevgisiyle doldurmak için,
başka her şeyi, her sevgiyi kalbden temizlemek gerekir.
Her hastalık zıddı ile tedavi edilir. Günah sebebi ile kararan kalb, iyilik
nuru ile temizlenir. Geçim ihtiyacından dolayı gelen her sıkıntı, Müslümanın
kalbini dünyadan soğutur ve nefret ettirir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Öyle günahlar vardır ki, onları ancak geçim hususunda çekilen sıkıntılar yok
eder.) [Hatib]
O halde, helal kazanmak için geçim için sıkıntılara katlanmak nimet olur.
Kararan kalbi temizlemek
Kalbi temiz olan hep iyi işler yapar, kalbi bozuk olan da, kötü işler yapar.
Hadis-i şerifte, (Kalb bozuk olunca, bedenin işleri de hep bozuk olur) buyuruldu.
O halde kalbi karartmaktan sakınmalıdır.
Zünnun-i Mısri hazretleri buyurdu ki: Kalbin kararmasının dört alameti
vardır:
1- İbadetin tadını duymaz.
2- Allah korkusu hatırına gelmez.
3- Gördüklerinden ibret almaz.
4- Okuduklarını, öğrendiklerini anlayıp kavrayamaz.
Namaz kılmayan ve günah işleyen kimsenin kalbi kararır, hasta olur. Hadis-i
şeriflerde buyuruldu ki:
(Çok gülmek kalbi öldürür.) [Tirmizi]
(Üç şey kalbe kasvet verir: Yemeği, uykuyu ve rahatı sevmek.) [Deylemi]
(Çok yiyip içmekle kalbinizi öldürmeyin!) [İ.Gazali]
(Haram karıştırmadan, kırk gün helal yiyenin kalbi nurla dolar. Kalbine nehir
gibi hikmet akar. Dünya sevgisi kalbinden çıkar.) [Ebu Nuaym]
Muhammed Parisa hazretleri buyuruyor ki:
İnsanı Allahü teâlânın rızasına, sevgisine kavuşturan yol kalbdir. İnsanı
Allahü teâlâdan uzaklaştıran şeylerin en zararlısı dünya sevgisinin kalbi
karartmasıdır. Kalbi kararan dünyayı [faydasız şeyleri] sever. Dünya sevgisi,
kötü arkadaşlardan ve lüzumsuz ve zararlı şeyler seyretmekten hasıl olur.
Faydasız kitap, [roman, hikaye, gazete, dergi] okumak, lüzumsuz şeyler
konuşmak, bu sevgiyi arttırır. Kadınlara bakmak, kadın resimleri [resimli
dergi, filmler, tv] seyretmek, şarkı, çalgı dinlemek, bu sevgiyi kalbde
yerleştirir. Bunların hepsi, insanı Allahü teâlâdan uzaklaştırır.
Malı, makamı ve Allah’tan gayrisini sevmek ve günah işlemek, kalbi
temizlemeye engeldir. Kalbin temizlenmesi, İslamiyet’e uymakla olur. Namaz
kılmak, kalbi temizler. Kur’an-ı kerim okumak ve ölümü çok hatırlamak günah
işleyince, hemen tevbe ve istiğfar etmek ve oruç tutmak kalbi temizler. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Paslanan her şeyin bir cilası vardır. Kalbin cilası "Estagfirullah"
demektir.) [Deylemi]
(Her ay 3 gün oruç tutanın kalbinin pası temizlenir.) [Nesâi]
(Kalb, ekin; yemek ise yağmur gibidir. Fazla su ekini kuruttuğu gibi, fazla
yemek de kalbi öldürür. Kalbini az gülüp, az yemekle ihya et, açlıkla temizle
ki yumuşayıp parlasın!) [İ.Gazali]
(Rutubette demirin paslandığı gibi, günah kiri kalbi paslandırır. Kalbin
cilası ölümü çok hatırlamak ve Kur'an-ı kerim okumaktır.) [Beyheki]
O halde kalbi temizlemek için günahlardan kaçarak dinimizin emirlerine
uymamız gerekiyor.
Kalbim bir kararda kalmıyor. Bazen iyiye bazen kötüye meyledebiliyor.
Kalbimin hep temiz kalması ve sabit durması için ne yapmak gerekir?
Müminin kalbi zaten öyle olur. Kâfirin kalbi hareketsizdir. Kalbimizin temiz
mi, kirli mi olduğu günahlara olan durumundan belli olur. Bir hadis-i şerif
meali:
(Her kalb fitneye maruz kalır. Hangi kalbe bir fitne [günah] sinerse, orada
bir siyah leke hasıl olur. Hangi kalb de, o fitneyi reddederse, orada beyaz
bir nokta meydana gelir. O kalb, beyaz bir bez gibi bembeyaz olur. Fitne, ona
hiç zarar veremez. Bulanık kalb ise, siyah bir taş gibidir. Yamuk veya ters
bir bardağa benzer. Böyle kalb iyilikleri tanımaz, kötülükleri yadırgamaz ve
hep nefsinin hevasına uyar.) [Müslim]
Demek ki, günahlardan kaçıyorsak kalbimiz temizdir. Günahları rahat
işleyebiliyorsak kirlidir. Neyin günah olduğunu da dinimiz bildirmiştir.
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.