1- Yolculukta olan kimse,
namazını yolculukta olmayan kimseye uyarak dört rekat olarak kılar.
2- Yolculukta olan kimse,
yolculukta olmayan kimseye imam olursa, iki rekat kıldıktan sonra selam
verir ve arkasındaki yolculukta olmayan kimse kalkıp namazını tamamlar.
Arkasındaki kimseye: “Ben yolcuyum, siz namazınıza devam edin” demesi
müstehaptır.
İmran b. Husayn (r.a)’den:
RasuluUah (s.a.s) ile beraber Mekke’nin fethinde bulundum. Mekke de onsekiz
gece kaldı. (Farzları) ikişer rekat kılıyordu. Ve şöyle buyurdu:
“Biz yolcuyuz, siz namazınızı
tamamlayınız.”
(Tirmizi, Ahmed, Beyhaki, Taberani) Tirmizi bu hadis için Hasen-Sahih
dedi.
3 - Oturmakta olduğu yurdunu
bırakıp bir başka yeri yurt edinen kimse, eski yurduna gittiğinde namazını
kısaltarak kılar. Zira eski yurdu onun için artık yurt sayılmaz. Nitekim
RasuluUah (s.a.s) Medine’ye göç ettikten sonra, Mekke onun asıl yurdu
olduğu halde kendisini orada misafir saymıştır.
Enes (r.a) şöyle demiştir:
“RasuluUah (s.a.s) ile birlikte
Medine’den çıkıp Mekke’ye gittik. Medine’ye dönünceye kadar olan bu
misafirlik zamanımızda, farzları ikişer rekat kılıyorduk. Kendisine:
“Mekke’de ne kadar kaldınız?” dedim. Rasulullah (s.a.s):
"Onüç gün kaldık”
karşılığında bulundu.”
(Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesei)
4 - Kişi yolculukta iken namazı
kazaya kalırsa, onu kaza ederken yolculukta olmasa bile iki rekat olarak kılar.
Yolculukta olmayan kimsenin kazaya kalan namazı ise, kaza edilirken kişi
yolculukta bile olsa onu dört rekat olarak kılar. Zira namazın edası ne
şekilde gerekiyorsa kazası da o şekilde gerekir.
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.