|
A´dan Z´ye… ا´den ي´ye… Beşikten mezara kadar öğrenilmesi gereken, kadın-erkek tüm Müslümanlara farz olan ve sonu Cennete varan bir yoldur İlim✦Amel✦İhlas
Namazin Farzlari
Yemek Yerken Nasil Tefekkür Etmeliyiz
“İnsan yediği yemeğine baksın.” (Abese 24)
Bu emir
bizi yoktan var eden ve sayısız nimetlerle bizi kuşatan rabbimizden geliyor.
Her insan yediği yemeğe bakar ama Rabbimizin istediği bakman öyle değil. Ya
nasıl bakmak? “Bu yemekleri benim önüme kim gönderdi?”
diye düşünmektir.
Bunları
düşüneceğiz.Önümüzde türlü yemekler var. Ekmek var, domates var, biber var,
patlıcan var, fasulye var, elma var, portakal var, armut var. Bunların
şekilleri başka, renkleri başka, tatları başka. Her biri nereden gönderildi?
Belki dünyanın bir ucundan geldi. Ama rastgele gelmedi Allah-u Teala
Hazreteleri o yiyecekleri, içecekleri hususiyle bize ayırdı.
Yiyecekler
yetişip gönderildiği yerlerden bize gelinceye kadar kimse onu yiyemedi içemedi.
Zaten kimse kimsenin rızkını yiyemez. Bu nedenle rızık için kimse
endişelenmemeli, harama lüzum yok helalinden yemeli. Meşayıh-ı ızamdan
birisine: “Yemek yerken her aza bir işle meşgul, kalp
ne ile meşgul?“ diye sorduklarında “Zikrullah ile” cevabını verir.
Burada
zikrullah Allah ism-i şerifini tekrarlamak değildir. Ya nedir? “Bu gıdaları Rabbim Teala ve Tekaddes Hazretleri önüme
koydu.” Bunu hatırlamaktır. Her yere ve hale göre zikir vardır.
2. Mucize: Isra ve Mirac
Hem Kur’an’ın hem de bütün sahih
hadis ve tarih kaynaklarının haber verdikleri; Peygamberimizin (asm) en büyük
mucizelerinden birisi de İsra ve Miraç mucizesidir. Biz burada ilk önce
Kur’an’daki ilgili ayetlerden ve sahih kaynaklardaki hadislerden ve rivayetlerden
İsra ve Miraç mucizesinin nasıl gerçekleştiğini anlatacak, ardından ise bu
mucize ile ilgili akla gelebilecek bazı soruların cevaplarını vereceğiz.
Kelime anlamı olarak “isra”,
gece yürüyüşü, gece yolculuk etmek[1], “miraç” ise yükselmek, yükseğe
çıkmak anlamlarına gelmektedir.[2] İsrâ ve Mirac hadisesi, Efendimizin (asm)
peygamberliğinin on ikinci yılında[3], Mekke’de vuku bulmuştur.[4]
Hadise özetle şöyle cereyan etmiştir:
Receb ayının 27. Gecesi[5] Cenab-ı Hakk’ın daveti üzerine Cebrail
Aleyhisselâmın rehberliğinde Peygamber Efendimiz (asm) Mescid-i Haram’dan
Mescid-i Aksâ'ya, oradan semaya, yüce âlemlere, İlâhî huzura yükselmiştir.
İsra ve miraç mucizesinin nasıl
gerçekleştiği Kur’an’da, İsra ve Necm surelerinde anlatılmıştır. İlgili ayetler
şöyledir:
“Bir gece, kendisine bazı delillerimizi gösterelim
diye kulu Muhammedi, Mescid-i Haram’dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i
Aksa’ya götüren O zatın şanı ne yücedir! Bütün eksikliklerden uzaktır O!
Gerçekten, her şeyi işiten, her şeyi gören O'dur.”[6]
“O ufkun en yukarısında idi. Sonra indi ve yaklaştı.
Nihayet kendisine iki yay kadar, hatta daha da yakın oldu. Sonra da
vahyolunacak şeyi Allah kuluna vahyetti. O’nun gördüğünü kalbi yalanlamadı.
Şimdi O’nun gördüğü hakkında onunla mücadele mi edeceksiniz? And olsun ki onu
bir kere daha hakiki suretinde gördü. Sidre-i Müntehâ’da gördü. Ki, onun
yanında Me'vâ Cenneti vardır. O zaman Sidre'yi Allah'ın nuru kaplamıştı. Gözü
ne şaştı, ne de başka bir şeye baktı. And olsun ki Rabbinin âyetlerinden en
büyüklerini gördü.”[7]
Miraç nasıl oldu?
Cemaatle Namaz Kilmak
|
Kaydol:
Yorumlar (Atom)

.png)
