1- İmama uyan bir kişi olursa
imamın sağında durur.
İbni Abbas (r.a) şöyle demiştir:
"Teyzem Meymûnenin yanında
bir gece kaldım. Rasulullah (s.a.s) gecenin bîr vaktinde namaz kılmak için
kalktı. Ben de Onunla birlikte namaz kılmak için kalktım ve Onun solunda
yer alınca, başımdan (bir rivayette; elimden yahud kolumdan) alıp beni sağ
tarafına geçirdi."
(Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesei)
2- İmama uyanlar iki kişi olurlarsa,
imamın arkasında dururlar.
Enes (r.a) şöyle demiştir:
"Rasulullah (s.a.s) Ümmü
Süleymin evinde namaz kıldı da (kılarken) ben ve bir yetim çocuk arkasında
durduk.
(Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi)
Ubade b. El-Velid (r.a)den şöyle
dediği rivayet edilmiştir:
"Namazda Rasulullah'ın sol
tarafına durunca Rasulullah elimden tutup beni sağ tarafına durdurdu.
Bundan sonra Cabbar b. Sehl geldi. Abdest alıp Rasulullah'ın sol yanına
namaza durdu. Bu sefer Rasulullah (s.a.s) ikimizin de elinden tutarak tam
arkasına saf halinde durdurdu."(Müslim)
3- İmamın arkasında önce erkekler,
sonra çocuklar ve onlardan sonra da kadınlar dururlar.
Rasulullah (s.a.s): "Benim
arkamda önce akıl ve baliğ olan erkekler dursun" buyurdu.
(Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesei)
Ebu Mâlik el-Eşâri (r.a) bir gün
şöyle dedi:
"Ey Eşâri halkı!
Kadınlarınız ve çocuklarınız ile birlikte toplanınız. Size Rasulullah
(s.a.s)in nasıl namaz kıldığını göstereceğim." Onlar toplandıktan
sonra nasıl abdest alındığını gösterdi. Sonra ilk olarak erkekleri dizdi.
Onların arkasına çocukları, çocukların arkasına ise kadınları dizdi.
(Ahmed, Taberani, İbni Ebi Şeybe)
4- Kadın ve çocukların erkeklere
imamlık yapmaları caiz değildir.
Abdullah b. Mesud (r.a)nün şöyle
dediği rivayet edilmiştir: "Kadınları geriye bırakın. Nasılki Allah
(c.c) onları geriye bırakmıştır."
(Taberani rivayet etti.)
Çocuğun erkeklere imamlığının
caiz olmayışının sebebi; Namaz farz da olsa, çocuk için nafiledir. Farzı
kılan kimsenin ise nafile kılan kimsenin arkasında kılması caiz değildir.
5- Erkek ile kadının birlikte
kıldıkları bir cemaat namazında, eğer imam kadına da imamlık niyetini
getirmiş ise erkek durması gereken yerde durmayıp kadınların safında
durmuşsa kadının değil erkeğin namazı bozulur.
Rasulullah (s.a.s): "Benim
arkamda Önce baliğ ve akıl sahibi erkekler dursun" buyurdu.
(Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesei)
Yukarıdaki hadisi şerifte
kadınlara değil erkeklere hitap edilmiştir. Bundan dolayı erkek, durması
gereken yerde durmayıp kadının yanında durduğu zaman, kadının değil erkeğin
namazı bozulur. Nasılki imama uyarak namaz kılan kimse imamın önüne geçtiği
zaman imamın namazı değil de bu kimsenin namazı bozulur.
6- Sağlam olan kimse abdest tutma
hususunda özürlü kimsenin, temiz olan kadın da müstehaza olan kadının
arkasında namaz kılamazlar. Okumuş olan kimse de okumamış olan kimsenin ve
giyinik olan kimse, çıplak olan kimsenin arkasında namaz kılamazlar. Zira,
imamın namazı, arkasında olan kimsenin namazı yerine kâimdir. Özrü bulunan
kimsenin namazı ise, sağlam kimsenin namazı kadar kuvvetli olmadığı için
onun yerine kâim olamaz.
7- Teyemmümlü kimse âbdestli
kimselere imam olabilir. "Arar b. As bir seriyyeye (askeri birliğe)
kendisi teyemmümlü olduğu halde âbdestli kimselere imamlık yaptı. Bu durum
Rasulullah'a haber verildiği zaman buna itiraz etmedi."
(Ebu Davud)
Mestlerini mesh eden kimse,
ayaklarını yıkayan kimseye imam olabilir.
8- Ayakta namaz kılan kimse oturarak
kılan kimsenin arkasında kılabilir.Rasulullah (s.a.s) son namazını,
arkasındaki cemaat ayakta oldukları halde oturarak kıldırmıştır.
(Buhari, Müslim)
9- İşaretle namaz kılan kimsenin
rüku ve secde yapmaya gücü yeten kimseye imamlık yapması caiz değil dir.
Çünkü burada imamın durumu, arkasındaki kimsenin durumundan zayıftır.
10- Farz namaz kılacak olan kimse
nafile namaz kılan kimsenin arkasında namaz kılamaz. Farz namazı kılacak
olan bir kimse, bir başka farzı kılan kimsenin arkasında da kılamaz.
Rasulullah (s.a.s) şöyle
buyurdu:
"İmam ancak uyulmak için
imam olmuştur. Ona muhalefet etmeyin."
(Buhari, Müslim)
11- Nafileyi kılmak isteyen kimse,
farzı kılan kimsenin arkasında kılabilir.
Yezid b. Esved (r.a)den rivayet
edildi ki: Kendisi genç yaşta bulunduğu sırada Rasulullah (s.a.s) ile namaz
kıldıktan sonra Rasulullah mescidin bir tarafında namazı kılmayan iki kişi
otururken gördü. Bunun üzerine Rasulullah (s.a.s) onları çağırttı. Korku ve
sıkıntıdan elleri titreyerek huzuruna çıkarılınca
Rasulullah (s.a.s):
"Bizimle birlikte kılmanıza
ne engel oldu?" diye sordu. Bu iki kişi de:
"Evlerimiz de kıldık"
karşılığında bulununca, Rasulullah (s.a.s)"Böyle yapmayınız. Sizden
biriniz namazını evinde kılıpta, sonra namaz kılmakta olan bir imama
rastlarsa, imamla birlikte (tekrar kılsın). Çünkü ikinci defa kıldığı bu
namaz onun nafile namazı olmuş olur."
(Ebu Davud,
Tirmizi, Nesei, İbni Mace, Ahmed) Tirmizi bu hadis için Hasen dedi.
12 - Bir kimsenin arkasında namaz
kıldıktan sonra o kimsenin abdestsiz olduğunu öğrenen kimse, namazını bir
daha kılmak zorundadır.
Rasulullah (s.a.s)"Kim
ki bir cemâate namaz kıldırdıktan sonra abdestsiz veyahut cünüb olduğu
anlaşılırsa, hem kendisi ve hem de onlar namazlarını bir daha
kılarlar" buyurmuştur.
(Dara Kutni ve Beyhaki rivayet ettiler ve zayıf dediler.)
Ali b. Ebu Talib (r.a)ye:
"Bir adam cemâate namaz
kıldırır da sonra cünüp olduğu öğrenilirse ne yapılması gerekir?" diye
soruldu.
Ali b. Ebi Talib (r.a) dedi ki:
"Namazı kıldıran da onun arkasında namaz
kılanlar da namazı tekrar kılarlar."
(Dare Kutni, Muhammed b.
Hasan, Asar kitabında rivayet ettü
Ebu Bekre (r.a)den: "Rasulullah (s.a.s) sabah
namazı için tekbir aldı. Sonra yerinizde durun diye eliyle işaret etti.
Sonra geldi ve başından su damlayarak onlara namaz kıldırdı. Sonra şöyle dedi: "Ben
de insanım. Ben çünübtüm (unuttum) buyurdu."
(Ebu Davud, İbni Mace)Beyhaki bu hadis için sahih dedi.
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.