Erba´in-i İdrisiyye 35. İsm-i Şerif


İSLAM ALEMİNİ VE ÖZELLİKLE VATANIMIZI TEHDİT EDEN ÜÇ BÜYÜK TEHLİKE HAKKINDAKİ 3 VASİYETİM


İSLAM ALEMİNİ VE ÖZELLİKLE VATANIMIZI TEHDİT EDEN ÜÇ BÜYÜK TEHLİKE HAKKINDAKİ 3 VASİYETİM

Türkiye için gördüğüm en büyük tehlike üçtür. Ben ölsem de, kalsam da bu hususlara dikkat edin!

1. Diyalogçuların misyoner faaliyetlere yol açıp, insanların Hristiyanlaştırılmasına ve neticede Türkiye'nin bölünmesine sebep olması.

2. Ehl-i Beyt mezhebi adı altında sünni Müslümanların Şi'ileştirilmesi.

3. Selefi düşünce adı altında Vehhabiliğin aşılanması.



(Arka Kapak Yazısı)

MEVA'İZ-İ AHMEDİYYE -5-

"(Habibim! De ki:) 'Gerçekten işte bu benim dosdoğru yolumdur, öyleyse siz ona hakkıyla uyun! (Onu bırkaıp da, Yahudilik, Hristiyanlık gibi batıl dinlere yahut ona uymuş gibi gözüküp de, Benim ve ashabımın temsilcisi konumundaki Ehl-i Sünnet ve'l-cemaat yolundan başka) yollara ise asla uymayın, sonra onlar sizi O (Allah-u Subhanehu)nun (biricik) yolundan ayırır.

İşte size! O (Allah) bu (dosdoğru yolu)nu (izlemenizi) size kuvvetlice emir buyurmuştur. Ta ki siz (haktan ayrılarak sapıklığa düşmekten) iyice sakınasınız!' "

(En'am Suresi: 153)


(Sayfa 1)

MEVA'IZ-I AHMEDİYYE

- 5 -

İSLAM ALEMİNİ VE ÖZELLİKLE VATANIMIZI TEHDİT EDEN ÜÇ BÜYÜK TEHLİKE HAKKINDAKİ 3 VASİYETİM

Türkiye için gördüğüm en büyük tehlike üçtür. Ben ölsem de, kalsam da bu hususlara dikkat edin!

1. Diyalogçuların misyoner faaliyetlere yol açıp, insanların Hristiyanlaştırılmasına ve neticede Türkiye'nin bölünmesine sebep olması.

2. Ehl-i Beyt mezhebi adı altında sünni Müslümanların Şi'ileştirilmesi.

3. Selefi düşünce adı altında Vehhabiliğin aşılanması.

Ahmet Mahmut Ünlü (Cübbeli) Hoca Efendi'nin Vaazlarından derlenmiştir.



(Sayfa 2)

(Sayfa 3)

Bismillahirrahmanirrahim

(Ve enne haza sırati müstakimen fettebiuh, vela tettebiu's-sübüle fe teferreka biküm an sebilih, zaliküm vassaküm bihi lealleküm tettekun)

"(Habibim! De ki:) 'Gerçekten işte bu benim dosdoğru yolumdur, öyleyse siz ona hakkıyla uyun! (Onu bırakıp da, Yahudilik, Hristiyanlık gibi batıl dinlere yahut ona uymuş gibi gözüküp de, Benim ve ashabımın temsilcisi konumundaki Ehl-i Sünnet ve'l-cemaat yolundan başka) yollara ise asla uymayın, sonra onlar sizi O (Allah-u Sübhanehü)nun (biricik) yolundan ayırır.

İşte size! O (Allah) bu (dosdoğru yolu)nu (izlemenizi) size kuvvetlice emir buyurmuştur. Ta ki siz (haktan ayrılarak sapıklığa düşmekten) iyice sakınasınız!' " (En'am Suresi: 153)

(Sayfa 4)

(Sayfa 5)

Bismillahirrahmanirrahim

Elhamdülillahillezi hedana li haza vema künna linehtediye levla en hedanallah, lekad caet rusülü rabbina bil hak

Sallu ala rasülina muhammed
Allahümme salli ala seyyidina muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim

Sallu ala tabibi kulubina muhammed
Allahümme salli ala seyyidina muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim

Sallu ala şefii zünübina muhammed
Allahümme salli ala seyyidina muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim

(Euzü billahi's-semii'l-alimimi mineşşeydanirracim, rabbi euzü bike min hemezati'ş-şeyatin, ve euzü bike rabbi en yahzurun, bismillahirrahmanirrahim)

(Ve enne haza sırati müstakimen fettebiuh, vela tettebiu's-sübüle fe teferreka biküm an sebilih, zaliküm vassaküm bihi lealleküm tettekun)

(Sayfa 6)

Sadakallahü'l-azim, Allahümme'n-fe'na bi'l-kur'ani'l-azim, ve barik lena fiyh, velhamdülillahi rabbil alemin, ve estağfirullahe'l-hayye'l-kayyum, hassantüküm bil hayyil kayyumillezi la yemütü ebeden, ve defa'tü ankümü's-süe bila havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim.

Allah-u Teala ve Tekaddes Hazretleri mevlid ayımızı mübarek eylesin, amin! Muhammed Mustafa (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)in doğduğu ay'a kavuşmuş bulunuyoruz.

Önümüzde mevlid gecesi, doğum gecesi var, Allah-u Teala ümmet için yeni rahmetlere vesile eylesin. Amin! Bütün zahmetleri kaldırsın. Amin!

Bu gece yine mevzumuz Muhammed Mustafa (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)dir. O'nun doğumudur, O'nun doğumu ile ilgilidir, velakin size dediğim gibi, Yahudi ve Hristiyanların cennete gireceklerini iddia edenlere sözlü bazı cevaplar verdim.

Birkaç aydır gittiğim yerlerde konuşuyorum, burada da konuştum, iki kere geldim, konuştum.

Esma'ul Hüsna 49. İsm-i Şerif

VAHDET (HEP BİRLİKTE ALLAH’IN İPİNE SARILMAK)



Âl-i İmrân, 103; Kavram, 155
 
Vahdet; Anlam ve Mâhiyeti
Vahdet; Şimdi Değilse Ne Zaman?  
Kur’ân-ı Kerim’de Vahdet Kavramı
Hadis-i Şeriflerde Vahdet Kavramı
Vahdetin Tezâhürü; Cemaat
Cemaat ve Tebliğ Çalışmalarında Usûl
İhtilâflara Yaklaşım
Kur’an’ın Işığında İhtilâfları Çözüm Tarzı
Tefrika; İhtilâfın Şiddetle Haram Olan Şekli

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

وَاعْتَصِمُوا بِحَبْلِ اللهِ جَمِيعاً وَلاَ تَفَرَّقُوا وَاذْكُرُوا نِعْمَةَ اللهِ عَلَيْكُمْ اِذْ كُنْتُمْ اَعْدَآءً فَاَلَّفَ بَيْنَ قُلُوبِكُمْ فَاَصْبَحْتُمْ بِنِعْمَتِهِ اِخْوَانًا وَكُنْتُمْ عَلَى شَفَا حُفْرَةٍ مِنَ النَّارِ فَاَنْقَذَكُمْ مِنْهَا كَذَلِكَ

يُبَيِّنُ اللهُ لَكُمْ اَيَاتِهِ لَعَلَّكُمْ تَهْتَدُونَ

وَلاَ تَكُونُوا كَالَّذِينَ تَفَرَّقُوا وَاخْتَلَفُوا مِنْ بَعْدِ مَا جَآءَ هُمُ الْبَيِّنَاتُ وَاُولَئِكَ لَهُمْ عَذَابٌ عَظِيمٌ

“Hep birlikte Allah’ın ipine (İslâm’a, Kur’an’a) sımsıkı yapışın; parçalanmayın. Allah'ın size olan nimetlerini hatırlayın: Hani siz birbirinize düşman kişiler idiniz de O, gönüllerinizi birleştirmiş ve O'nun nimeti sâyesinde kardeşler olmuştunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi O kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle açıklar ki doğru yolu bulasınız.” (3/Âl-i İmrân, 103)

“Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ihtilâf ederek ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte bunlar için pek büyük bir azap vardır.” (3/Âl-i İmrân, 105)

Vahdet; Anlam ve Mâhiyeti 9;

Vahdet; Birlik, teklik, bir ve tek olma, parçalar arasındaki âhenkten doğan bütünlük demektir. Allah'ın birliğine de vahdet denildiği gibi, aynı zamanda Allah'la bir olmaya da vahdet denilmiştir.

“Vahdet”, “tevhid” kelimesi ile aynı köktendir; ikisi arasında kopmaz bir bağ vardır. Tevhid, birlemek; vahdet de birleşmek demektir. Allah’ı birlemeyen kimsenin, tevhide iman edenlerle birleşemeyeceği gibi; vahdet anlayışından ve ahlâkından mahrum insanın da gerçek muvahhid olması beklenemez.

Vahdet Zarûrîdir. Çünkü;

Kur’an vahdeti emretmektedir. “Hep birlikte Allah’ın ipine (İslâm’a, Kur’an’a) sımsıkı yapışın; parçalanmayın...” (3/Âl-i İmrân, 103).“Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ihtilâf ederek ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte bunlar için pek büyük bir azap vardır.” (3/Âl-i İmrân, 105). “Dinlerini parça parça edip gruplara ayrılanlar var ya, senin onlarla hiçbir ilişkin yoktur. Onların işi ancak Allah'a kalmıştır, sonra Allah onlara yaptıklarını haber verecektir.” (6/En’âm, 159). “Allah'a ve Rasûlüne itaat edin; birbirinizle çekişmeyin. Sonra korkuya kapılırsınız da rîhınız (rüzgârınız, gücünüz, devletiniz) gider. Bir de sabredin. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.” (8/Enfâl, 46). “...Müşriklerden olmayın; ki onlardan dinlerini parçalayanlar ve kendileri de bölük bölük olanlar vardır. (Bunlardan) her fırka/grup, kendi yanındakiyle böbürlenmektedir.” (30/Rûm, 31-32). “Mü’minler ancak kardeştirler.” (49/Hucurât, 10)

Sünnet vahdeti emretmektedir. “Allah’ın eli cemaatle beraberdir.” (Tirmizî, Fiten 7, hadis no: 2166, Humus 1966; Nesâî, Tahrîm 6). “Cemaat rahmet, tefrika (ayrılık çıkarma) azaptır.” (Ahmed bin Hanbel, 4/145, 278). “Bereket, cemaatle beraberdir.” (İbn Mâce, Et’ıme 17). “Cemaatten bir karış ayrılıp sonra ölen kimse câhiliyye ölümü ile (küfür üzere) ölmüş olur.” (Buhârî, Fiten 2). “Cemaatle kılınan namaz, bir insanın tek başına kıldığı namazdan yirmi yedi derece daha faziletlidir.” (Buhârî, Ezân 30, Salât 87; Müslim, Mesâcid 245)

Akıl vahdeti emretmektedir. Tek başımıza kaldıramadığımız ağır bir yükü, elbirliğiyle birleşerek kaldırabiliriz. Dâvânın hâkim olması, küfre ve zulme kıyâm edilmesi gibi birkaç kişinin kaldıramayacağı cihad yükünü de ancak birleşerek yerine getirebiliriz. Tek tek kolay kırılabilen ok gibi çubukları, büyük bir demet yaptığımızda kıramayacakları gibi, sürüden ayrılıp tek kalanı kurdun yediği gibi, bireysellik de cinden ve insandan şeytanların tuzaklarına kolay düşürür, vahdetten uzak insan, onların kolay avı olur.

Tarih vahdeti emretmektedir. Başta Benî İsrâil olmak üzere, nice eski kavimler tefrika yüzünden acı mağlûbiyetler tatmışlar, niceleri tarihten silinmişlerdir. Beylikler dönemindeki durum ile Osmanlılar arasındaki fark ve yine ırkçılık, milliyetçilik gibi ümmetin vahdetini bozan fikirlerle tek ümmet ve büyük tek devletten küçük küçük 87 ülkeye ayrılmış, ciddî ağırlıkları olmayan günümüz müslüman dünyasının durumu, ibret almak için yeterlidir.

Günümüzün/çağımızın konumu vahdeti emretmektedir. Avrupa ülkeleri, aralarındaki sınırları kaldırıp Avrupa Birliği adı altında hemen bütün güçlerini birleştirmektedir. Birleşmiş Milletler, Nato vb. ittifakların konumu ve ağırlığı göstermektedir ki bugün işbirliği ve ittifak yapan, birleşen uluslar yarınlara hâkim olabilecektir.

Ekonomi vahdeti emretmektedir. Müslümanların kalkınması, sömürü ve kapitalizmin zulüm çarklarından kurtuluşu, kendi ekonomik güçlerini birleştirip ortaklaşarak ticârî kuruluşlar, holdingler kurmalarını gerektirmektedir. Devir, bakkal devri olmaktan çıkıp süper ve hiper marketler devri olmuştur. Bu da kapitalist vampirlerin mü’min kanı emerek azgınlaşmaması açısından müslümanların vahdetini gerektirmektedir.