Şifa Duaları

 

Hazret-i Âişe -radıyallahu anha-dan rivâyete göre Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- kendilerine bir hasta getirildiğinde şöyle duâ ederlerdi;
“Bu hastalığı gider ey insanların Rabbi! Şifâ ver, çünkü şifâ verici sensin. Senin vereceğin şifâdan başka şifâ yoktur. Öyle şifâ ver ki hiç bir hastalık bırakmasın.” (8)
Yine Âişe -radıyallahu anhâ-dan rivâyete göre Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz, kendisine bir hasta için şifâ bulmasına duâ taleb edildiği zaman:
Allah’ın adiyle duâya başlarım. Bizim yerimizin toprağı, birimizin tükrüğü ile hastamıza Allah’ın izniyle şifâ verir. ” (9)
İbn Abbas -radıyallahu anhümâ-dan rivâyete göre Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e bir hâtûn müracaat edip:

Esma'ul Hüsna 21-22. İsm-i Şerif


MUBAREK GECELER -KANDİLLER- BİD’AT DEĞİLDİR




Bazı reformistler dinimizde olan mukaddesata “bid’at” diyerek karşı çıkmakta, müslümanların önüne set olmaya, sevap ve faziletlerden mahrum bırakmaya çalışmaktadır.
İnkârcıların karşı çıktığı şeylerden biride hicri yıl içerisinde karşımıza çıkan mübarek gecelerdir. Reformistler bu gecelerin dinde yerinin olmadığını iddia ederler ve “kandil Osmanlı’da çıkarılmış bir bid’attir” derler.
Ve derler ki: “Kur’an-ı Kerimde geçmiyor”
Peygamberimizi yok sayarak, dini Kur’an-ı Kerimden ibaret sayarlar. Halbuki Mevla Teala Kur’an-ı Kerim’de:
“ …Peygamber size ne verdiyse onu alın (ne emrettiyse onu yapın). Size ne yasak ettiyse ondan da sakının (ona muhalefet etmeyin). ALLAH’tan korkun; çünkü, (Peygamber’e muhalefet edenlere karşı) ALLAH’ın azâbı çetindir. ” (Sûre-i Haşr,7)
Ali İmran Suresi: 32- “De ki: Allah’a ve peygambere itaat edin! Eğer aksine giderlerse, şüphe yok ki Allah kafirleri sevmez. 132-Allah’a ve peygambere itaat edin ki, rahmete erdirilesiniz.”

NAFAKA BABI



NAFAKA BABI
KİMLERİN KİMLERE NAFAKA VERMESİ VACİBTİR
A - KOCANIN KARISINA NAFAKA VERMESİ
C -BABALARIN ÇOCUKLARINA NAFAKA VERMESİ
KİMLERİN KİMLERE NAFAKA VERMESİ VACİBTİR
a - Kocanın karısına nafaka vermesi.
b - Kocası karışını isterse rec'i, isterse bain talak ile boşamış olsun, iddet süresince kadınına nafakasını vermesi.
c - Babaların çocuklarına nafaka vermesi.
d - Çocukların baba ve annelerine nafaka vermesi.

15. Mucize: Doğumundan Evvel Müjdelenmesi


 

Peygamberimizin (asm) gönderilmesinden önce fetret dönemi denen devrede; hem kahinler, hem de bazı alim zatlar Allah Resulü’nün (asm) geleceğini müjdelemişlerdir. Bunlardan bazıları şiirlerinde O’ndan (asm) bahsetmiş, bazıları asırlar sonrasına mektuplarıyla bu müjdeyi ulaştırmışlardır. Bunlardan bazılarının örneklerini nakletmeye çalışacağız.

Birincisi: Yemen padişahlarından Tübba’, Allah Resulü’nün (asm) vasıflarını eski kitaplarda görmüş, iman etmiş. Şöyle bir şiirini ilân etmiştir:

“Ben Ahmed’in (a.s.m.) risaletini tasdik ediyorum. Ben onun zamanına yetişseydim, ona vezir ve ammizade olurdum. (Yani, Ali gibi olurdum.)”[1]

İkincisi: Meşhur Kuss ibni Sâide ki, Arapların içinde en meşhur ve mühim bir hatib ve hakikatların farkında olup tek İlah inancına sahip bir zattır. İşte şu zât da, Peygamberimiz (asm) gönderilmeden evvel O’nun (asm) peygamberliğini şu şiirle ilân ediyor:

“Gönderilenlerin ve peygamberlerin en hayırlısı olarak Ahmed’i (a.s.m.) bize gönderdi. Kàfileler onun için yollara düştükçe ve bu teşvik edildikçe Allah ona rahmet eylesin.”[2]