Hazret-i Âişe -radıyallahu anha-dan rivâyete göre Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- kendilerine bir hasta getirildiğinde şöyle duâ ederlerdi;
“Bu hastalığı gider ey insanların Rabbi! Şifâ ver, çünkü şifâ verici
sensin. Senin vereceğin şifâdan başka şifâ yoktur. Öyle şifâ ver ki hiç bir
hastalık bırakmasın.” (8)
Yine Âişe -radıyallahu anhâ-dan rivâyete göre Nebiyy-i Ekrem -sallallahu
aleyhi ve sellem- Efendimiz, kendisine bir hasta için şifâ bulmasına duâ taleb
edildiği zaman:
Allah’ın adiyle duâya başlarım. Bizim yerimizin toprağı, birimizin tükrüğü
ile hastamıza Allah’ın izniyle şifâ verir. ” (9)
İbn Abbas -radıyallahu anhümâ-dan rivâyete göre Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e bir hâtûn müracaat edip:
İbn Abbas -radıyallahu anhümâ-dan rivâyete göre Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e bir hâtûn müracaat edip:
-Ya Resûlellah, ben sar’a
illetine dûçar oluyorum. Hem de sar’a hâlinde çılıyorum. Allah Teâlâya duâ
ediniz ki, bu illeti benden izâle eylesin, dedi.
(8) Buhârî, Merdâ,20; Müslim, Selâm,46.Ebû Dâvud, Tıbb, 18,19
(9) Buharî, Tıbb, 38; Müslim, Selâm, 54 Ebû Dâvud, Tıbb, 19.
(10)Tecrîd-i Sarîh Terc, 12/64.
(11) el-Câmi’u's-Sağîr.
(12) Râmuzû’l-Ehâdîs, 311 (İbn Hanbel, Müsned’den).
(13) Râmüzû’l-ehâdîs, 311 (Taberânî’den).
(14) Ebû Dâvud, Cenâiz, 8; Tirmizî, Tıbb, 32; İbn Hanbel, Müsned 1/239.
Resûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz kadına hitaben:
-Dilersen sabret, bu illet mukabilinde sana cennet verilsin. Dilersen
sıhhat ve afiyetin için Allah Teâlâya duâ edeyim, buyurdu.
Sonra o hâtûn:
-Yâ Resûlallah, böylece sabrederim. Yalnız sar’a hâlinde açılmamam için
Allah teâlâ Hazretlerine duâ ediniz, dedi.
Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz de, o halinde açılmaması
için duâ buyurdular. (10)
Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyururlardı:
“Ağrıyan dişinin üzerine şehâdet parmağını koyup Yâsin-i şerîfin son
tarafını nihayete kadar oku, biiznillah teâlâ şifâ bulur.” (11)
“Sağ elini vücudunda rahatsız olduğun mahalle koyup yedi defa mesh eyle ve
her meshde: “Hissettiğim bu hastalığın şerrinden Allah’ın izzetine ve kudretine
sığınırım!” de. Biiznillah Teâlâ şifâ bulursun.” (12)
Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz rahatsızlandıkları
zaman onu Cibril tedavi eder ve: “Bismillah. Allah her hastalıkdan seni
kurtarır, ve şifâ verir, hased etdiği zaman hasedcinin şerrinden muhafaza eder,
her nazarı değenin nazarından seni korur.” derdi.
Peygamberimiz bir rahatsızlıkları olduğu zaman Muavvizeteyn sûrelerini
okur, kendi üzerine üfler ve onu eliyle üzerinden silerdi. Ve şöyle
buyururlardı:
“Ey Rabbim! Beni kendi devan ile tedavi et, bana kendi şifân ile şifâ ver
ve beni kendi fazlınla Senden başkalarından müstağni kıl ve beni ezalarından
uzak tut.” (13)
“Henüz eceli gelmemiş bir hastayı ziyaret eden bir mü’min yedi defa:
“Büyük Allah’dan, büyük Arş’ın rabbi Allah’dan sana şifâ vermesini
istiyorum!” derse muhakkak afiyet bulur.” (14)
(8) Buhârî, Merdâ,20; Müslim, Selâm,46.Ebû Dâvud, Tıbb, 18,19
(9) Buharî, Tıbb, 38; Müslim, Selâm, 54 Ebû Dâvud, Tıbb, 19.
(10)Tecrîd-i Sarîh Terc, 12/64.
(11) el-Câmi’u's-Sağîr.
(12) Râmuzû’l-Ehâdîs, 311 (İbn Hanbel, Müsned’den).
(13) Râmüzû’l-ehâdîs, 311 (Taberânî’den).
(14) Ebû Dâvud, Cenâiz, 8; Tirmizî, Tıbb, 32; İbn Hanbel, Müsned 1/239.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.