script src='http://ajax.googleapis.com/ajax/libs/jquery/1.2.6/jquery.js' type='text/javascript'/>

Allah Katında Hak Din Ancak İslamdır

“Dinler Arası Diyalog ve Hoşgörü” Sloganı Adı Altında ; “Yahudiler ve Hristiyanlar da Allah ve Ahiret Gününe İnandıkları Takdirde Cennete Girebilirler” Sözünü söyleyen ve savunan İlahiyatçılara ve Hoca’lara Reddiye :

 

ALLAH KATINDA HAK DİN ANCAK İSLAM’DIR !
……………………………………………..

Mevlâ Te’alâ , hak dînin ancak İslâm olduğunu beyan sadedinde : “Şüphesiz ki Allâh nezdinde o (gerçek ve makbul) din ancak İslâm’dır.” (Ali İmrân Suresi : 19) buyurmuştur.


Mevlâ Te’alâ : “O (kafir ola)nlar (İslâm’dan yüz çevirip de,) Allâh’ın dîninden başkasını mı arıyorlar ? Oysa göklerde ve yerde bulunan (tüm yaratık)lar(dan kimi,)isteyerek ve istemeyerek(de olsa) ancak Kendisi(nin hükmü)ne teslim olmuştur.” (Alî İmrân Suresi : 83) kavl-i şerifinde de Allâh’ın dîninin İslâm olduğunu bildirmiştir.

Âlemlerin Rabbi Olan Allâhımız,diğer bir âyet-i kerîmesinde de : “Her kim dîn olarak İslâm’dan başkasını ararsa,asla kendisinden (bu yanlış dîni de diyâneti de) kabul edilmeyecektir. Üstelik o,âhirette hüsrâna düşenlerdendir.” (Alî İmrân : 85) buyurmuştur. Yine Böylece ; “Babanız İbrâhim’in milletine (ve dînine)sarılın!O (Allâh-u Te’âlâ) bu(Kur’â)ndan önce (gönderilen Tevrât,İncîl gibi kütüb-ü semâviyede)de,size Müslümanlar ismini takmıştır.” (Hac Sûresi : 78) buyurmaktadır.

İşte Allâh-u Te’alâ bütün bu âyet-i kerîmelerinde hak dînin ancak İslâm olduğunu ve insanla içinde İslâmdan başka din arayanlar bulunduğunu beyan ederek,bize İslâm’ın ne olduğunu öğretmiştir.

Hâsıl-ı Kelâm,bir âlim Kur’ân-ı Kerîm’de bu mânâ hakkındaki âyet-i kerimeleri araştıracak olsa,bu delillerden ciltler dolusu toplaması mümkündür.Artık bu mesele Ehli İslâm arasında kat’iyyet kazanmıştır.

Bütün insanlar mümin sayılacak olsaydı,dîne dâvet etmekle emrolunduğumuz,cizye ödeyinceye kadar kendileriyle cihat etmekle memur kılındığımız,o cehennemle tehtit olunan kâfir kimseler olmazlardı.

Bu hususta daha nice şerî hüküm saymak mümkündür,zaten bütün dinler doğru kabul edildiği takdirde,peygamberlerin gönderilmesine ve kitapların indirilmesine ne gerek vardır ?

Bu kadar açık deliller karşısında bir takım İlâhiyat proflarının hâlâ bu fikirlerinde ısrar ederek din ve Kur’ân hakkında tahrife kalkışmalarının kâfirlik sayılmayıp,galat ve hata olarak kabul edilmesi mümkün değildir.Bunun dinle oynamaktan ve zındıklıktan başka bir şey olmadığı aşikârdır.

Allâh-u Te’alâ onlara adâletiyle muâmele eylesin,bizi de böyle vartalara düşmekten muhâfaza eylesin.Âmîn.
Siz bu yazıyı okuyan counter şanslı kişiden birisiniz..
1 9