Mevlîd-i Şerif

Mevlit ; Mevlid, doğum zamanı demektir. Mevlid gecesi, Rebiul-evvel ayının 11. ve 12. günleri arasındaki gecedir.
Peygamber efendimizin doğum günü, bütün Müslümanların bayramıdır

Malumunuz olduğu vechile Alemlere Rahmet Nur Muhammed Mustafa’nın (Sallellâhü Aleyhi ve Sellem) dünyaya teşrif buyurmuş oldukları Meclid Gecesi’dir. Bu gece hakkında İmam Kettani (Rahimehullah) şöyle buyuruyor:

“Mevlid gününün ve gecesinin şerefi ve kıymeti çoktur. Kendisine tabi olanlar için kurtuluş vesilesi olan Peygamber Efendimiz’in (Sallellâhü Aleyhi ve Sellem) doğumu için sevinmek cehennem azabının hafiflemesine sebep olur. Bu geceye hürmet etmek ve sevinmek bütün senenin bereketli olmasına sebep olur. Mevlid gününün fazileti Cuma günü gibidir. Cuma günü cehennem azabının durdurulduğu hadis-i şerif ile bildirilmiştir. Bu günde olduğu gibi, Mevlid gününde de kullara azap yapılmaz. Mevlid geceleri Müslümanlar sevindiğini göstermeli, çok sadaka vermeli ve davet edildiği ziyafetlere gitmelidir.”

Âlimlerin bir kısmı şöyle rivayet etmektedir:

Kadir gecesinin bin aydan daha faziletli olması, o gecede Kur’an-ı Kerim’in indirilmiş olması sebebi iledir. Kur’an-ı Kerim, Peygamber Efendimiz’e (Sallellâhü Aleyhi ve Sellem) indirilmiştir. Peygamber Efendimiz (Sallellâhü Aleyhi ve Sellem) gönderilmemiş olsaydı Kur’an-ı Kerim de indirilmemiş olacak ve Kadir Gecesi diye bir gece de olmayacaktı. Kur’an-ı Kerim’in o gece inmesine sebep olan zat dünyaya gelmeseydi Kadir Gecesi diye bir gece de olmayacaktı.

Ramazan-ı Şerif ayı da aylar içerisinde özel bir yere sahip olmakla birlikte Peygamber Efendimiz’in (Sallellâhü Aleyhi ve Sellem) ümmetine tahsis edilme vasfına da sahiptir. Mevlid Gecesi ile özellikle Peygamber Efendimiz’e (Sallellâhü Aleyhi ve Sellem) tahsis edilmiştir. İşte bu sebeplerden dolayıdır ki Mevlid Gecesi, Kadir Gecesi’nden daha üstün ve faziletlidir.

MEVLİD KUTLANMASI BİR BİD’AT-I SEYYİE DEĞİLDİR

Bazı bozuk fırkalar ve onların mensupları Peygamber Efendimiz’in (Sallellâhü Aleyhi ve Sellem) doğum yıldönümünün kutlanmasını kötü bir bid’at olarak görüyor ve bu kutlamayı yapanları kınıyorlar. Bu kötüleme ve kınamalar yersizdir. Süyûtî, İbn-i Hacer el-Askalanî ve İbn-i Hacer el-Heytemî gibi büyük din âlimleri ve daha nice ulema ve fukaha, Peygamber Efendimiz’in (Sallellâhü Aleyhi ve Sellem) doğumunun kutlanmasını güzel bir yenilik olarak görmüşler ve tahsin etmişlerdir.

Mevlid kelimesi, “doğum, doğum yeri ve doğum vakti” gibi anlamlara gelir. Peygamber Efendimiz’in (Sallellâhü Aleyhi ve Sellem) doğumunu anlatmak için kullanılan “Mevlid-i Nebi” tabiri Türkçemizde “Mevlid Kandili” olarak anılır. İlk başlarda sadece Peygamber Efendimiz’in (Sallellâhü Aleyhi ve Sellem) doğum yıldönümünü kutlama maksadıyla başlayan mevlid törenleri daha sonraları Kadir, Mirac, Regaib ve Berat gecelerinde veya sünnet, evlenme, ölüm, deprem gibi önemli olaylar vesilesiyle yapılmaya başlanmış ve toplumsal geleneğimizde yer alan önemli bir dinî-kültürel öğe olmuştur.

KANDİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Mevlid Gecesine mahsus özel bir ibadet şekli veya namaz olmamakla birlikte bütün kandil gecelerinde yapılabilecek ve yapılması gereken birtakım fiiller vardır ki bunlar, Allahü Teâlâ’nın (Celle Celalühü) affına ve mağfiretine vesile olduğu gibi sevap ve manevi dereceler kazanmaya da vasıta olurlar.

Bu fiillerden bazıları şunlardır:

1- Kandil gecelerinde bol bol Kur’an-ı Kerim okumalı, okuyanları dinlemeli, Kur’an-ı Kerim’e olan sevgi, saygı ve bağlılık duyguları yenilenmeli, kuvvetlendirilmelidir.

2- Peygamber Efendimiz’e (Sallellâhü Aleyhi ve Sellem) bol bol salavat-ı şerife getirilmeli, O’nun şefaatini ümit edip O’nun ümmetinden olma şuuru tazelenmelidir.

3- Bol bol kaza namazları kılmalı, varsa o geceye ait nafile namazlar eda edilmelididir.

4- Kandil gecelerinde geçmişin muhasebesi yapılmalı, geleceğe yönelik samimi hedefler çizmelidir.

5- Günahlara samimi bir şekilde tevbe edilmeli, idrak edilmekte olan geceyi tevbe ve pişmanlık için bir fırsat bilmelidir.

6- Allahü Teâlâ’yı (Celle Celalühü) çokça zikretmelidir.

7- Anne baba ve yakın akrabalar aranmalı, onların gönlünü alıp dualarını kazanmalıdır.

8- Müslümanlarla helalleşmeli, bu geceleri kul haklarını affettirmek için bir ganimet bilmelidir.

9- Küs ve dargın olanlar barıştırılmalı, gönüller alınmalı, kederli yüzler güldürülmelidir.

10-Yoksul, kimsesiz, öksüz, yetim, hasta, sakat, yaşlı olanlar ziyaret edilip, sevgi, şefkat, hürmet, hediye ve sadakalarla mutlu edilmelidir.

11- Kandil gecelerinin önem ve ehemmiyeti ile ilgili ayetler, hadisleri ve bunların yorumlarının yapıldığı kitapları okumalıdır.

12- Kandil geceleri tertip edilecek olan sohbetlere katılmalı ve cemaat şuuru ile birlikte bu geceleri ihya etmelidir.

13- Kabristanlar ziyaret edilmeli, buralarda yatmakta olan Allah dostlarına, eş, dost ve akrabalara Kur’an-ı Kerim okuyup sevabını onlara bağışlamalıdır.

14-Kandil gecelerinin gündüzlerinde mümkün olduğunca oruç tutulmalıdır.

15- Özellikle Mevlid Kandili’nde Peygamber Efendimiz (Sallellâhü Aleyhi ve Sellem) hakkında kitaplar okumalı, O’nun Şemail-i Şerif’ini, İsm-i Şeriflerini ve kendisini metheden eserleri bid’atlara dalmadan okumalı ve Peygamber Efendimiz’e (Sallellâhü Aleyhi ve Sellem) olan sevgiler tazelenmelidir.

Bu vesile ile bütün okurlarımızın ve cümle İslam aleminin Mevlid Gecesi’ni tebrik eder, Alemlere Rahmet olarak dünyaya gelen Nur Muhammed Mustafa (Sallellâhü Aleyhi ve Sellem) vesilesi ile saçılan rahmetten istifade edenlerden olabilmemizi Yüce Rabbimizden niyaz ederim…

alıntı : Adem Şener Hoca Efendi