Şu an dünyada onca baskıya, sindirmeye ve zulme rağmen
dinamizmini, canlılığını ve hayatiyetini sürdüren ve insanlığa umut ve ufuk
verebilecek olan tek din İslam dinidir. Batılılar bu gerçeği gördüler ve o
yüzden, komünizmden sonra, İslamı hedef seçtiler.
Bunun için şu iki şeyi yapmayı planlıyorlar: Birincisi,
ne yapıp edip İslamı terörle, özdeşleştirerek mahkum etmek. Müslümanları
terörist, zararlı kimseler olarak göstermek. İkincisi de, İslamın içini
boşaltarak sadece ferdi bir inanç meselesi haline getirerek dünyaya, hayata
ilişkin entelektüel, siyasi, ekonomik, kültürel taleplerini iptal etmeye
çalışmak.
Bunu sağlamak için de, İngiliz Sömürge Bakanlığı Hıristiyan
misyonerlerine üç asır önce şu gizli talimatı verdi:
1- İslâm alimleri, toplum
nezdinde küçük düşürülerek saf dışı edilmelidir.
2- Peygamberin dinden maksadı
sadece İslâm dini değildir. Hıristiyanların ve Yahudilerin dinleri de
Müslümanlıktır. Çünkü kaynakları birdir. Bu konu ısrarla vurgulanmalıdır.
3- Müslümanlar ibadetlerden
alıkonulmalıdır. “Allah’ın ibadete ihtiyacı olmadığı” gibi gerçekler her an
onlara telkin edilmelidir. Böylece ibadetten soğumaları sağlanmalıdır.
4-Müslümanların kılık
kıyafetiyle, yaşayışıyla, yazı, karikatür ve fıkralarla alay edilmeli.
5- Müslümanların ellerinde gerçek
Kur’an’ın olmadığı... Hadislerin uydurma olduğu söylenmeli... Ve onlar Kur’an
ve Sünnet hakkında şüpheye düşürülmelidir.
Özetlemek gerekirse, Hıristiyan aleminin hedefi, dinin
temeli olan iman esaslarını bildiren kelâm ve fıkhı ilmini yok edip, İslamiyeti
emir ve yasakları olmayan bir hümanizma, bir felsefi ahlâk sistemi haline
getirmek... (s.43 pdf)
Bernard Shaw: “Hiç şüphesiz gelecekte Avrupa’nın dini
İslâm olacaktır.” (S.73 pdf)
İngilizlerin “İslamı Nasıl Yıkabiliriz?”
plânı
İngiliz Casusu Hempher hatıralarında, kendisine
verilen,”iki” devlet sırrından bahseder. Bu sırlardan biri, İslamı yıkma
çalışmalarının esaslarını teşkil eden ve az sayıdaki casuslara gizli olarak
verilen “İslamı Nasıl Yıkabiliriz?” kitabıdır. Bu kitapta geçen yıkım
planlarının birçok maddesi “Dinlerarası diyalog ve hoşgörü” prensipleri
ile bire bir örtüşüyor. Hempher, bu planları bakınız nasıl anlatıyor:
“1- Müslümanların arasında, ırkçılık,
milliyetçilik taassubunu körükliyecek ve onların dikkatlerini, İslâmiyetten
önceki kahramanlıklarına çekeceksiniz. Mısır’da Firavunluğu, Îrân’da
Mecûsîliği, Irâk’ta Bâbilliği, Anadolu’da eski medeniyetleri ihyâ edeceksiniz
2- Şu dört şeyi, gizli ve
âşikâr yaymak lâzımdır: İçki, kumar, zinâ ve domuz eti. Bu işi yapmak için,
İslâm memleketlerinde yaşayan Hıristiyan, Yahûdî, Mecûsî ve diğer gayri
Müslimlerden azamî derecede istifâde edilecek.
3- Çıkardığımız meşkalelerle,
Müslümanları din kitâbı okumağa, dinlerini öğrenmeğe vakit bulamıyacak hale
getireceğiz.
4- Cihâdın geçici bir farz
olduğunu, vaktinin son bulduğunu telkîn edeceğiz. İslâm dînine ve İslam
ahlâkına bağlı olan kimseleri kötületeceğiz. Din terbiyesinin kaynağı olan âile
yuvalarını yok edeceğiz. Bunun için, müstehcen resimleri neşrederek, gençleri fuhşa,
livâtaya, cinsî sapıklığa sürükliyeceğiz. İslâm ahlâkını bozunca, İslâmiyeti
yok etmek kolay olur.
5- Müslümanlara; Peygamberin,
İslâmdan kastının herhangi bir din olduğunu ve bu dînin Yahûdîlik ve
Hıristiyanlık da olabileceğini, sadece İslâm dîninin olmadığı inancını
aşılıyacaksınız.
6- Müslümanları, ibâdetlerinden
uzaklaştırmaya çalışacak ve “Allah insanların ibâdetlerine muhtâc değildir”
diyerek, onları ibâdetlerin faydaları hakkında tereddüde düşüreceksiniz.
7- Müslümanların inançlarına
bid’atler sokup, İslâmı, gericilik ve terör dîni olmakla ithâm edeceksiniz.
İslâm memleketlerinin geri kaldığını, sarsıntılara uğradığını söyleyecek ve
böylece onların İslâma olan bağlılıklarını zayıflatmış olacaksınız.
8- Çocukları babalarından
uzaklaştırıp, büyüklerinin dînî terbiyelerinden mahrûm kalmalarını
sağlayacaksınız. Onları, biz yetişdireceğiz. Çocuklar babalarının
terbiyelerinden koptukları an, dinden ve âlimlerden kopmaya mahkûm
olacaklardır.
9- Örtünmek gerçek İslâmî bir
emir değildi, diyerek kadınların soyunmasını sağlayıp sonra da, gençleri ona
karşı tahrîk edip, her ikisinin arasında beraberlik hâsıl olması için
çalışacaksınız! Müslümanlığı yok etmek için, bu iş, çok tesîrlidir.
10- Her vesîle ile camiye
gidenler arasına kin ve düşmanlık sokarak, cemaat ile namaz kılmağı ortadan
kaldıracaksınız.
11- Türbe yapmanın bid’at olduğu
gerekçesiyle, hepsinin yıkılması lâzımdır diyeceksiniz. Ayrıca İslam
büyüklerinin kabirleri hakkında, şübheye düşürerek, onları ziyaret etmekten men
edeceksiniz.
12- Seyyidlerin, Peygamberlerin
soyundan geldikleri husûsunda insanlar tereddüde düşürülecek. Seyyidlerin diğer
insanlarla karışmaları, kaybolmaları temin edilecek.
13- Bütün Müslümanlara
hürriyyetin önemini bahâne ederek, “Herkes dilediğini yapabilir. Emr-i
bil-ma’rûf ve nehy-i anil münker ve İslâm ahkâmının öğretimi farz değildir”
diyeceksiniz!. Böylece İslamiyetin emir ve yasaklarını ortadan kaldıracaksınız.
14- İslâmın yalnız arabların
dîni olduğu fikri yayılacak. Mahalli inançlar desteklenerek, İslâmın yayılması
ve Müslüman olmayanlara öğretilmesi faaliyyetleri önlenecek.
15- Hayır müesseselerinin
sınırları daraltılacak. Öyle olacak ki, kişi câmi, medrese ve bunlara benzer
hayır kurumları yapamaz hâle getirilecektir.
16- Fıkıh kitapları saf dışı
edilerek, dinin doğrudan Kur’andan öğrenilmesi için yönlendirme yapılacak.
Sonra, Müslümanları Kur’ân hakkında şübheye düşürecek ve içinde noksanlık ve
fazlalık bulunan tahrîf edilmiş her dilde Kur’ân tercemeleri hazırlayıp, diyeceksiniz
ki: “Kur’ân bozulmuş. Birbirini tutmuyor.” Aynı şekilde, hadisler hakkında da
şüphe uyandırılacak. Ayrıca, Arab memleketleri dışında, ezân, namaz gibi
ibadetlerin arapça yapılmasını önleyeceksiniz.
17- Misyonerliğin sahasını
genişletip, her sınıf ve mesleğe bilhassa doktor, mühendis, muhasebeci v.s.
gibi mesleklere sokmalıyız. İslâm memleketlerinde Kilise, okul, hastahâne,
kütüphâne ve hayır cemiyyetleri ismi altında propaganda, neşriyât merkezleri
açmalı ve bunları, İslâm memleketlerinin dört bir bucağına yaymalıyız.
Milyonlarca Hıristiyan kitâblarını ücretsiz dağıtmalıyız. İslâm târîhinin
yanında, Hıristiyan târîhini, devletler hukûkunu da neşir etmeliyiz. Kilise ve
manastırlara râhib ve râhibe ismi altında câsûslarımızı yerleşdirmeliyiz.
Bunları vâsıta olarak kullanıp, Hıristiyan hareketlere rehberlik yapmalarını
temîn etmeliyiz. Müslümanların her hareket ve fikirlerini öğrenip bize
aktarmalarını temîn etmeliyiz. İslâm târîhini bozup, tahrîf edecek ve
Müslümanların ahvâl ve dinlerini iyice öğrendikden sonra, onların bütün
kitâblarını imhâ edecek, islâm ilimlerini yok edecek, profesör, ilim adamı,
araşdırmacı gibi isimler altında, bir Hıristiyan ordusu kurmalıyız.”
Dikkatinizi çekerim bu planlar, yaklaşık 250 sene önce
yapılmıştır. Uygulamalar da ısrarlı bir şekilde takip edilmiş ve edilmektedir.
Bugünkü İslam âleminin perişan haline bakıp yapılan çalışmalarda ne derece
başarı elde ettiler, siz karar verin! (S.97 pdf)
Dinlerarası DİYALOG TUZAĞI ve Dinde Reform. Mehmet Oruç
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.