1- Müslüman, hür, akıl, baliğ ve
konuşur olan bir koca, aynı sıfatları kendinde taşıyan, zina ve bunun
zanlısı olmaktan uzak, namuslu, iffetli karısına islâm ülkesi sınırlan
içinde, ya açıktan açığa zina isnad eder veya "bu çocuk benden veya
babasından değildir" diye iddia ederse, kadın, hakimin huzurunda hak
talep eder, koca bu iddiayı isbattan aciz olursa lian gerekir. Karı-kocanın
ikisine de hakim lian yapmalarını ister.
2- Eğer karısına zina isnad eden
kimse lian etmeye yanaşmaz ise, hakim onu hapseder, tâ ki, ya lian etsin,
ya da "Ben ona iftira ettim" desin.
3- Eğer, karısına zina isnad eden
kimse, lian ederse, lian bu sefer kadına lâzım gelir. Eğer kadın lian
etmeye yanaşmaz ise, bu sefer hakim onu hapseder. Tâ ki, ya lian etsin ya
da kocasını doğrulasın.
4- Karısına zina isnad eden kimse
eğer köle veya daha önce birine zina isnad ettiği için cezalandırılmış ise,
lian yapamaz. Ona ceza lâzım gelir. Çünkü, şahitliğe ehil değildir.
Eğer
karısına zina isnad eden kimse şahitliğe ehil olup ta, karısı ya cariye, ya
müslüman olmayan ya da çocuk veya deli ise ona ne ceza ne lian gerekmez.
Rasulullah
(s.a.s) şöyle buyurdu:
"Dört
kişinin kendileri ile karıları arasında lian yoktur: Karısı yahudi veya
hristiyan olan müslümanın, karısı cariye olan hür erkeğin, kocası köle olan
hür ka dının."
(İbni Mace, Dare Kutni; Beyhaki)
İmam Cemaleddin ez-Zeylâi "Nasb Urraye" de bu hadis için
Sahih dedi.
5- Karı ile koca birbirleri ile
lian ettikten sonra hakimin onları ayırması ile birbirlerinden boşanmış
olurlar.
Sehl b.
Sa'd (r.a)'den; Ensardan bir adam Rasulullah’ a gelip:
"Yâ
Rasulallah! Bir adam karısını başka bir erkekle zina ederken yakaladığı
zaman, o erkeği öldürmesi hakkında ne buyurursunuz? Yoksa, başka ne
yapmalı" diye sordu. Bunun üzerine Allah (c.c) lian ile ilgili karı
kocaya ait hükümleri ihtiva eden âyeti kerimeyi indirdi.
Rasulullah
(s.a.s)'de şöyle buyurdular:
"Allah
senin ve karın hakkında hükmünü verdi." Mescitte ben de hazır bulunduğum
halde onların her ikisi de lian yaptılar. Lian muamelesi bitince koca:
"Yâ
Rasulallah! Eğer ben onu nikâhım altında tutarsam, ona iftira etmiş
olurum" dedi ve lian muamelesini Rasulullah (s.a.s) kendisine
emretmeden önce zevcesini üç talak ile boşadı.
(Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi) Bu hadisten anlaşılıyor ki, lian ile boşanma
meydana gelmez. Ancak, lian olayından sonra hakim onları boşar. Zira, eğer
lian ile boşanma meydana gelseydi Rasulullah (s.a.s): "Senin onu
boşamana gerek yoktur. Çünkü lian ile senden boşanmıştır" derdi.
6- İmam Ebu Hanife ile İmam
Muhammed'e göre hakimin onları ayırması bir bain boşanmadır. Eğer kişi:
"Ben ona iftira ettim" dese yeniden onu nikahlayabilir. İmam Ebu
Yusuf ise: "Lian ile kadın ona sürekli haram olur" der. Zira
Rasulullah
(s.a.s) şöyle buyuruyor:
"Birbirleriyle
lian eden erkek ile kadın artık hiç bir zaman birleşemezler."
(Ebu Davud, Dare Kutni)Sahih Sendele.
İmam Ebu
Hanife'nin ve İmam Muhammed'in delili ise şöyledir: "Kişi: "Ben
ona iftira ettim" deyince liandan dönüş yapmış olur ve dolayısıyla
lian hükmü ortadan kalkar. Birbirleriyle bir daha evlenmemeleri ise lianın
hükmü kaldığı sürecedir" demişlerdir.
7- Eğer kişi, karısının doğurduğu
çocuğun kendi sinden olmadığını söylerse hakim çocuğun kendisinden
olmadığına hükmeder ve çocuğu annesine verir. Sehl b. Sa'd (r.a)'den İbni
Şihab der ki: Bundan sonra aralarında lian muamelesi devam eden karı ile
kocayı birbirinden ayırmak sünnet oldu. Adamın boşadığı zevcesi hamile idi.
Doğum yapınca, çocuk anasına nisbet edilerek, anasının adı ile çağrıldı.
Sonra, mirasta da çocuğun, anasına, anasının da çocuğuna Allah'ın farz
kıldığı hisselerde mirasçı olması sünnet oldu.
(Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi)
İbni
Ömer (r.a)'dan şöyle rivayet edilmiştir:
"Rasulullah
(s.a.s), zamanında bir adam karısıyla lanetleşti. Kadının doğurduğu çocuğun
kendisinden olduğunu reddetti. Rasulullah (s.a.s)'de aralarını ayırıp
çocuğu annesine verdi.
(Ebu Davud)
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.