1 - Eğer imam yolculukta
olmayıp aynı yerin sakinlerinden olursa, o zaman her bir bölük ile
birlikte iki rekât kılar.
Ebu Bekr (r.a) şöyle rivayet etti:
"Rasulullah (s.a.s) bir korku onandı
(Ashabın) bir bölüğünü arkasında öbür bölüğünü de düşmanın karşısı na saf
tutturarak öğle namazı kıldırdı. Arkasındaki safa iki rekât kıldırdı ve
selâm verdi. Rasulullah (s.a.s)'le namaz kılanlar hemen gittiler ve (düşman
karşısındaki) arkadaşlarının yerlerine durdular. Onlar da
Rasulullah(s.a.s)'in arkasına geldiler. Rasulullah (s.a.s) onlara da iki
rekat namaz kıldırdı ve selâm verdi. Rasulullah için dört, ashabının her
bölüğü için ikişer rekât oldu."
(Ebu Davud Sahih senedle rivayet etti.)
2- İmam, akşam namazını,
birinci bölük ile iki,
ikinci bölük ile de bir rekât olarak kılar.
3- Namaz kılarken savaşmak
caiz değildir. Bu ne denle namaz kılan kimseler namaz esnasında
savaşırlarsa namazları bozulur.
Zira, Rasulullah (s.a.s) (Tirmizi ve Nesei de) geçen rivayette Hendek günü
kılmaya fırsat bulamadığı için dört farz namazını kazaya bırakmıştı. Eğer
savaşırken namaz kılmak caiz olsaydı, Rasulullah (s.a.s) namazlarını kazaya
bırakmazdı.
4- Şayet korku ve telaş çok
daha şiddetli olursa; o zaman herkes tek başına ve atların sırtında
işaretler
yapmak suretiyle ve eğer kıbleye yönelmek mümkün
olmazsa istedikleri yöne yönelmiş olarak kılarlar. Allah (c.c)şöyle
buyurmuştur:
"Eğer korku içinde olursanız, yaya ve binekte
iken kılın."
(Bakara: 239)
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.