Bazı insanların kendisine uğur getirdiğine yani
yardımcı olduğuna inandığı bazı hareketler nasıl olmuş ise halk tarafından
benimsenmiş ve dini bir inançmış gibi algılanarak uygulanmış, sonraki
nesillerde ne gördüyse onu yapmıştır. Bunların ne ayetle ne hadisle ne de
sahabelerin hayatıyla alakası yoktur. İşte o batıl
inançlardan tesbit ettiğimiz bazı şeyler:
- Baykuşun ötmesi, bacaya konma ve uçmasından, tavşanın kaçmasından
horozun vaktinden evvel ötmesinden, köpeğin ulumasından çeşitli manaların
çıkartılması.
- Bacanın dumanının eğri veya doğru çıkmasından, kuşa kağıt
çektirmekten, fala baktırmaktan çeşitli manaların çıkartılması.
- Evden misafir giderse, o evi 3 gün süpürmemek
- Haftanın günlerinden bazısını uğursuz saymak
- İki bayram arasında nikah yapmamak, (Halbuki Peygamberimiz, Hazreti
Aişe ile iki bayram arasında evlenmiştir.)
- Sıcak su içerisinden çakıl veya taş alınırsa çocuk olur inancı
- Dörtyol kavşağında ulunursa uyuzluk gidermiş inancı
- Falan ağaca çaput bağlanırsa dert ve tasalar gider inancı
- Hıdrellez , Nevruz (bahar) bayramı ve Yılbaşı kutlama inancı
- Ağaçlara çaput bağlamak, dilekte bulunmak, çocuk istemek ve fayda
göreceği inancı
- Cumartesi günü yorgan kaplanırsa, sahibinin ölüsü o yorganın üstünden
kalkarmış inancı
- İğde çekirdeklerinin kutsal bilinmesi ve ondan fayda beklenmesi
inancı.
- Çeşitli beklentilerinden dolayı duvarlara Ayakkabı ve Kelle asma
inancı
- Cenaze merasimlerinde müzikli aletler çalma ve çelenk gönderme adeti
(Hıristiyanlık adetidir.)
- Katafalk adıyla tabuta konan cenazeye önünde saygı duruşunda bulunma
inancı (Hıristiyanlık adetidir.)
- Kızın kısmeti açılsın diye, türbeleri dolaştırıp mum yaktırma inancı.
- Yeni doğan çocukların bahtının güzel olması için çocuğu tekkeleri ve
türbeleri gezdirip, tuz, şeker, helva yedirme adeti.
- Gelin, kocasının evine girerken kapı girişinde kocasının bacakları
arasından eğilerek geçmesi adeti
- Doğan çocuğun, doğumunun 7. gününde mum yakıp, tuz ıslatıp, eşyaları
süslemek, iğdeyi delip çocuğun sırtına asma adeti.
- Salı günü yola, çıkılmaz, çamaşır yıkanmaz inancı
- Misafir gidince veya yolculuğa çıkan olduğunda arkasından su dökme
inancı
- Sabunu elden ele vermeme inancı
- Baba, evlada, evlat babaya selam vermezmiş inancı
- At nalının uğurlu sayılıp, kapılara asılması inancı
- Ölünün kırkıncı ve elli ikinci gecesinde helva dağıtılması inancı
- Kabristanda definden sonra şeker dağıtılma inancı
- Ay ve güneş tutulduğunda teneke çalınması inancı
- Nişan ve düğünlerde gelinle damadın beraber, kadın erkek karışık
bulunması ve oynaması
- Kötü bir haber duyduğu veya söylediği vakit eliyle bir yere tıklama
inancı
- Kabe’den başka, falan yeri ziyaret eden, yarı hacı olur sözü
- Mezar taşlarına resim yaptırma inancı
- Nazar değmesin diye çocuklara mavi bocuk, göz v.b şeyler takılması
inancı…
Alinti