Batı Hıristiyan
âleminin İslam aleyhdarlığı geçmişte olduğu gibi bugün de bütün hızı ile devam
ediyor. Asırlardır, kılıç ve silah gücü ile yıkamadıkları İslamiyeti şimdi
içeriden yok etme peşindeler. Bir dinin içeriden nasıl yıkılacağında hayli de
tecrübeleri var zaten. Gerçek Hıristiyanlığın, işlerine gelmeyen kurallarını
dinde “Reform” yaparak ortadan kaldırdılar. Böylece herkes istediği gibi dini
yorumlayarak, dinin kurallarından kendilerini sıyırdılar. Dini yalnızca ahlaki
bir sistem haline getirdiler. İzafi bir kavram olan ahlakı da kendilerine göre
yorumlayarak, her türlü ahlaksızlıklarına birer kılıf buldular.
Şimdi de, aynı
taktik ile İslamda “Reform” yapmak istiyorlar. Buna da, 3 asırdır İslam
aleyhdarlığında lokomotif görevini üstlenen İngilizler öncülük yapıyor.
Geçenlerde, Diyanet’in hadis-i şeriflerle ilgili çalışmasını İngiliz
basınının büyük bir zevkle ve heyecanla vermesi bunu gösteriyor. Nasıl bir
İslam istediklerini bakınız nasıl ifade ediyorlar:
“Türkiye İslam’ı
yeniden yorumluyor…Diyanet’in hazırladığı bu yeni anlayış İslam’ın
modernleşmesi için devrim niteliğinde bir girişim niteliği taşıyor. Chatham
House adlı düşünce kuruluşundan Fadi Hakura’ya göre bu Hıristiyanların Reform
hareketine benzeyen bir girişim.” (BBC)
“Hadislerin yeniden
yorumlanması çalışması “devrim niteliğinde” bir çaba… NATO’nun tek Müslüman
üyesi olan ve küresel terörizmle savaşın önemli bir ortağı durumunda bulunan
Türkiye’de hadislerin günümüze uyarlanması, İslami radikalizmle mücadeleyi
amaçlayan planın bir parçası olabilir.” (The Daily Telegraph)
“Türkiye’deki dini
yetkililer, Muhammed Peygamber’in yaptıkları ve söylediklerinin yeniden
yorumlanması çalışmasını tamamlamaya yakınlar. Projenin amacı, İslam
hukukundaki diğer unsurların yanı sıra, kadınlarla ile ilgili hadisleri yeniden
yorumlamak. Çağa uygun hale getirmek.” (Financial Times)
“Türkiye 21’inci
yüzyılın İslam yorumunu arıyor… Diyanet’in çalışmasında İslam hukukunun
temellerinin yeniden yazılması ve Kuran-ı Kerim’in modern çağa göre yeniden
yorumlanması hedefleniyor. İslam inancının Batı değerleriyle bağdaştırılması da
hedefler arasında. Son derece iddialı ve kapsamlı bir çalışma olan bu İslami
reform projesi yıllar alabilir.” (The Guardian)
Görüldüğü gibi
İngiliz basının tek istediği dinde reform… Çağımıza uygun İslam adı ile,
dinin asli kaynağı olan Kur’anı kerimin ve Hadis-i şeriflerin yeniden
yorumlanarak; kuralları, emir ve yasağı, haramı helalı olmayan, tamamen ahlaki,
felsefi esasları dayalı, ismi İslam fakat gerçek İslam ile ilgisi olmayan, Batı
standartlarına uygun, Hıristiyan patentli bir İslam modeli ortaya
çıkamak.
The Guardian’nın
yazdığı gibi bunda aceleleri de yok. Bu konuda sabırlı millettirler. 1750’li
yırlarda, Müslümanların kafasını karıştırmak, birbirine düşürmek ve bu arada
Arabistan’da “Vehhabiliği” kurmak maksadıyla İslam ülkelerine
gönderdikleri binlerce casuslardan biri olan Hempher hatıralarında
aceleci olmadıklarını, nihai hedeflerini bakınız nasıl anlatıyor:
Çalışmalarımdan
gözle görülür bir netice alamayınca, ümitsizliğe düştüm. Görevi bırakmak
istediğimde, Müstemlekeler Bakanı bana şunları söyledi: Sen bu işlerin, birkaç
senelik çalışma ile neticeleneceğini mi zannediyorsun? Bırak birkaç seneyi, bu
ektiğimiz tohumların meyvelerini, belki de senin, benim torunlarımız bile
göremeyecek. Bu tohumların meyvelerini en az yüz senede, belki de 150-200
senede ancak alabileceğiz. Çünkü, bugüne kadar İslâmiyeti ayakta tutan, din
bilgileri ve onların kitapları olmuştur. Bunları yok etmedikçe onların
dinlerini bozmak mümkün değildir. Bunun için, fıkıh kitaplarını, mezhepleri
hissettirmeden kötüleyeceğiz. Bir müddet sonra da, peygamber sözleri (hadis-i
şerifler) hakkında, “uydurmaydı, değildi” diyerek şüpheye düşüreceğiz. Ayetleri
istediğimiz gibi yorumlatacağız… Bir kültürü, hele asırların birikimi olan din
kültürünü yıkmak, kısa zamanda olacak şey değildir. (İngiliz Casusunun
İtirafları)
Günümüzde İslam
ülkelerinde; mezhepler, fıkıh, ilmihal kitapları artık senet, vesika kabul
edilmediğine, herkes âyette, hadiste yeri var mı diye sorduğuna göre, herhalde
şimdi meyveleri toplama zamanının geldiğine inanıyorlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.