1- Bir köle azad etmek.
2- Eğer kişi köle bulamazsa,
içinde Ramazan ayı ve bayram günleri bulunmayan iki ay peşpeşe oruç tutar.
- İki Ay
Peşpeşe Oruç Tutmanın Şartları: a - İki ay içinde gece olsun gündüz olsun,
özürlü veya Özürsüz unutarak veya kasten ailesi ile münasebette bulunan
kimse iki aylık oruca yeniden başlar.
b - Eğer kişi bir gün mazeretli
veya mazeretsiz olarak oruç tutmazsa peşpeşe tutmuş olmadığı için yeni
baştan tutması gerekir.
3 - Zihar eden kimse, oruç
tutmaya gücü yetmiyorsa o zaman keffareti; altmış yoksulu doyurmaktır.
Her bir
yoksula ya yarım sa' buğday, ya bir sa' arpa veya hurma veyahut bunların
değeri verilir.
Allah (c.c) şöyle buyuruyor:
"Karılarını zihar yoluyla boşamak isteyip,
sonra sözlerinden dönenlerin, ailesiyle temas etmeden bir köle azad
etmeleri gerekir. Size bu hususta böylece öğüt verilmektedir. Allah,
işlediklerinizden haberdardır. Azad edecek köle bulamayanın, ailesiyle
temastan önce iki ay birbiri peşinden oruç tutması gerekir. Buna gücü
yetmeyen, altmış düşkünü doyurur. Bu kolaylık, Allah'a ve peygamberine
inanmış olmanızdan ötürüdür. Bunlar Allah'ın koyduğu sınırlardır. İnkâr
edenler için can yakıcı azab vardır."
(Mücadele:
3-4)
Seleme
b. Sahır (r.a)'den:
Başkasına
kıyas edilmeyecek kadar kadınlara karşı zaafı olan birisi idim. Ramazan ayı
girince zevcemle münasebette- bulunacağımdan korktum. Bunun için, Ramazan
çıkıncaya kadar, zihar muamelesine gittim. Bir gece, etrafımda hizmet
yaparken vücudunun açılmış bir tarafını ansızın gördüm. Dayanamadım ve
kendisi ile münasebette bulundum. Sabah kalkınca vaziyeti kavmime anlattım.
-"Beraberce Rasulullah (s.a.s)'in yanına
gidelim" dedim.
-"Hayır, Vallahi..." dediler. Bunun
üzerine bizzat gidip meseleyi Rasulullah'a anlattım.
-"Sen mi bunu yaptın?" diye azarlayıcı
bir ifade kullandılar. Ben:
-"Yâ Rasulallah! İki defa bunu yaptım. Yüce
Allah'ın emrine sabredeceğim. Allah ne buyurdu ise hakkımda öyle karar
ver" dedim.
-"Bir köle azad et" buyurdular. Ben:
-"Seni hak ile gönderen Allah'a yemin ederim
ki, boynumdan başka bir şeye malik değilim" dedim ve elimle boynuma
vurdum.
-"Şu halde aralıksız iki ay oruç tut"
buyurdular. Ben:
-"Başıma
gelen zaten oruçtan gelmedi mi?" dedim.
-"Öyle
ise bir vesk (yâni; altmış sa') hurma ile altmış miskini doyur"
buyurdular: Ben:
-"Seni
hak ile gönderen Allah'a yemin ederim ki, her ikimiz aç kaldık, yiyecek bir
şeyimiz yok" dedim. Bu sefer Rasulullah (s.a.s): "Züreyk
oğullarının zekât memuruna git, sana versin. Bir vesk hurma ile altmış
miskini doyur, kalanını da çoluk çocuğunla ye" buyurdular. Bunun
üzerine kavmime döndüm ve:
-"Sizde
darlık ve kötü düşünce, Rasulullah (s.a.s)'in yanında ise iyi düşünce
buldum. Bana sadakanızdan verilmesini emrettiler" dedim.
(Ebu
Davud, Tirmizi, İbni Mace, Ahmed)
İbni
Huzeyme ve İbni Carud bu hadis için Sahih dediler.,
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.