BOŞANMA BAHSİ
TALAKIN (BOŞANMANIN) ŞARTI
TALAKIN (BOŞANMANIN) ŞARTI İLE İLGİLİ DİĞER HÜKÜMLER
BOŞANMANIN ÇEŞİTLERİ
BOŞANMA ÜÇ ÇEŞİTTİR
1 - BOŞANMA ŞEKLİ İTİBARİYLE
BOŞANMA İLE İLGİLİ DİĞER HÜKÜMLER
2 - KULLANILAN KELİME İTİBARİYLE OLAN BOŞANMA
SARİH LAFIZLA YAPILAN BOŞANMA İLE İLGİLİ HÜKÜMLER
3 - HÜKÜM İTİBARİYLE BOŞANMA
ÖZLÜ VE FİİLİ REC'AT
REC'İ TALAK İLE İLGİLİ DİĞER HÜKÜMLER
BAÎN TALAK AŞAĞIDAKİ ŞEKİLLERDE MEYDANA GELİR
ERKEĞİN BOŞAMA' YETKİSİNİ KARISINA VERMESİ
SEN MUHAYYERSİN" DEYİMİ HAKKINDA
ERKEĞİN BOŞAMA YETKİSİNİ KARISINA VERMESİ
SENİN BOŞANMAN SENİN ELİNDEDİR" DEYİMİ HAKKINDA
İSTERSEN KENDİNİ BOŞA" DEYİMİ HAKKINDA
ŞARTLI BOŞANMA
HASTA KİMSENİN KARISINI BOŞAMASI
TALAK (BOŞANMA)
|
Nikâh
akdini çözmektir ki, nikâh bağını özel bir sözle ya şimdi, ya da gelecekte
kesip kaldırmaktan ibarettir.
|
|
TALAKIN (BOŞANMANIN) ŞARTI:
|
Aklı
başında ve erginlik çağına ermiş olan her erkeğin, karısını boşaması
geçerlidir. Çocuk, deli ve uykuda olan kimsenin ise geçerli değildir.
Hz. Ali
(r.a)'den Rasulullah (s.a.s)'in şöyle buyurduğu rivayet edildi: "Üç
kişi teklif ve muaheze edilmekten muaftır. Uyamncaya kadar uyuyan kişi,
ihtilam olmaya başlayıncaya kadar çocuk, tedavi edilinceye kadar deli olan
kimse."
(Buhari, Ebu Davud, Tirmizi, Nesei)
|
|
TALAKIN (BOŞANMANIN) ŞARTI İLE İLGİLİ DİĞER HÜKÜMLER
|
1- Şaka olarak açık bir ifade ile
kişi hanımını boşarsa hanımı ondan boş olur.
Ebu
Hureyre (r.a)'den Rasulullah (s.a.s)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
-"Üç
şey vardır ki bunların ciddisi de ciddi şakası da ciddidir. Bunların
birincisi; nikâh, ikincisi; boşanma, üçüncüsü de; bir adamın boşamış olduğu
karısına tekrar dönmesidir."
(Ebu Davud, Tirmizi) Hakim rivayet etti ve Sahih dedi.
2- Tehdit altında karısını boşayan
kimsenin boşaması geçerlidir.
Saffan
b. Gazvan et-Tai (r.a) şöyle rivayet etti: Bir adam uyurken karısı bir
bıçak alıp göğsünün üzerine oturdu ve bıçağı boğazına koyup: "Beni üç
defa boşamazsan seni keserim" dedi. Adam, karışına çok yalvardığı
halde kadın dinlemeyince mecbur kalıp onu üç kere boşadı. Sonra,
Rasulullah'a gelip durumu anlattı. Rasulullah (s.a.s): "Boşanmaktan
dönmek yoktur" buyurdu.
(İbni Hazm ve El-Akili rivayet etti.)
İbni Kattan bu hadis için Mürsel fakat Sahihtir dedi.
Abdürrezzak'ın
"Mushannefihin"de şöyle bir rivayet vardır: "İbni Ömer,
Sabi, Nehai, Züheri, Katade, Ebu Kulâbe, mukrehin (yâni; zorlanan kişinin)
boşanması geçerlidir, demişlerdir.
Said b.
Cübeyr (r.a), El-Tasen'in; "Zorlanan kişinin boşanması
geçersizdir" sözünü duyunca şöyle dedi:
-"Allah,
El-Hasen'e rahmet etsin. Müşrikler müslümanları şirke girmesi ve karısını
boşaması için zorluyorlardı. İşte geçersiz olan boşama budur. Fakat,
boşamak için zorlayan müslüman ise bu geçerlidir."
(İbni Ebi Şeybe "Mushannefin"de ve Abdurrezzak
"Musannefin"de)
3 - Sarhoş olan kimsenin
boşamasıgeçerlidir. Çünkü sarhoş olan kimsenin aklı, günah olan bir nedenle
başından gittiği için (cezasını görsün diye) başından gitmemiş hükmündedir.
İbni Ebi
Şeybe "Musannefin"de, Hz. Ömer'in kadınların şehadeti ile bir
sarhoşun karısını boşamasını geçerli saydığına dair, rivayet vardır. Ata,
Mücahid, El-Hasen, ibni Şirin, İbn Müseyyir, Ömer b. Abdülaziz, Nehai,
Züheri, Şa'bi sarhoşun boşamasını geçerli saymışlardır.
"Muvatta"da
şöyle bir rivayet vardır: Said b. Müseyyib ve Süleyman b. Yesar'a sarhoşun
boşaması hakkında sorulduğunda şöyle cevap verdiler:
-"Sarhoş
boşarsa geçerli olur. Adam öldürürse öldürülür."
- Dilsiz
olan kimsenin boşaması işaretle veya yazıyla gerçekleşir. Ebu Hureyre
(r.a)'den; Rasulullah (s.a.s)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
"Allah, insanların zihninden geçtiği halde konuşmadığı veya fiiliyata
çıkarmadığı şeylerde kendilerini sorumlu tutmaz."
(Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesei)
|
|
BOŞANMANIN ÇEŞİTLERİ
BOŞANMA ÜÇ ÇEŞİTTİR
|
1 - Boşanma
Şekli İtibariyle:
A - Sünnete En Uygun Olan
Boşanma.
B - Sünnete Uygun Olan Boşanma.
C - Bid'at Olan Boşanma.
2-
Kullanılan Kelime İtibariyle Olan Boşanma:
A - Sarih (Açık)
B - Kinaye.
3- Hükmü
İtibariyle Olan Boşanma:
A - Rec'i.
B - Bain.
|
|
1 - BOŞANMA ŞEKLİ İTİBARİYLE:
|
A - SÜNNETE EN UYGUN OLAN BOŞANMA: Sünnete en uygun olan boşanma
kişinin, karısını temizlik halinde ve o temizlik halinde onunla cinsel
ilişkide bulunmamışken bir talak ile boşayıp iddeti bitinceye kadar onu bir
daha nikâhı altına almamasıdır.
Allah (c.c) şöyle buyurdu:
"Ey Peygamber! Kadınları boşayacağınızda,
onları, iddetlerini gözeterek boşayın ve iddeti sayın." (Talak:1)
İbrahim En-Nehai (r.a) şöyle rivayet etti:
"Sahabelerden bir kişi karısını boşamak istediği zaman karısını
temizlik halinde bir talak ile boşayıp üç hayız müddeti bitinceye kadar
nikâhı altına almamak suretiyle boşamayı seviyorlardı."
(İbni Ebi Şeybe "Musannefin"de.)
B - SÜNNETE
UYGUN OLAN BOŞANMA : Sünnete uygun olan boşanma, kişi kendisiyle
gerdeğe girdiği karısını üç talak tamam oluncaya kadar her bir temizlik
halinde bir talak ile boşamasıdır.
İbni
Ömer (r.a)'den:
İbni
Ömer (r.a) Rasulullah (s.a.s) zamanında zevcesini hayızlı halde iken
boşamıştı. Bunun üzerine Hz. Ömer Rasulullah (s.a.s)'in yanına gelip
meseleyi sordu.
Rasulullah
(s.a.s)'de şöyle buyurdular:
"Ona
emret, karısını tekrar nikâhı altına alsın. Sonra zevcesi hayızdan
temizleninceye kadar onu boşamayı p tutsun, ikinci hayıza kadar beklesin.
Kadın bu ha-yızından da temizlendikten sonra isterse onu zevce olarak
evinde tutsun, isterse onunla cima yapmadan onu boşasın." İşte Rasulullah (s.a.s)'in,
kadının boşanması hususunda emrettiği müddet budur.
(Buhari, Müslim, Eby_ Davud, Nesei)
C-BİDAT OLAN BOŞANMA: Bidat olan boşanma kişi
karısını bir kelimeyle yahut bir temizlik halinde üç talakl ile
boşamasıdır. Kişi böylede yapsa karısını boşamış olur. Fakat kendisi günah
işlemiş olur.
Muhammed
b. Lebid (r.a) şöyle demiştir: Rasulullah (s.a.s)’e bir adam bir defa
zevcesini üç talak ile boşadığını haber verdiler.
Rasulullah
(s.a.s) öfkeli öfkeli ayağa kalktı ve : Ben aranızda olduğum halde Allahın
kitabıyla oyun oynuyorsunuz buyurdu. Bu etrafınızdakilere tesir etti ki
aralarından biri kalkıp: Rasulullah (s.a.s)böyle yapan adami Öldüreyim mi?
diye bağırdı »‘"
(Nesei Sah.ilh senedle rivayt etti)
|
|
BOŞANMA İLE İLGİLİ DİĞER HÜKÜMLER
|
1- Eğer bir kadın küçük veya yaşlı
olduğu için aybaşı halini görmüyor ve kocası da onu üç talak ile ve sünnete
uygun olarak boşamak istiyorsa, önce onu bir talak ile boşadıktan sonra
birer ay ara ile iki kez daha birer talak ile boşar. Zira bu kadın hakkında
bir aylık süre, bir aybaşı halini görmek hükmündedir.
Allah (c.c) şöyle buyurdu:
"Kadınlarınız içinde aybaşı halini görmekten
kesilenler ile henüz aybaşı halini görmemiş olanların iddetini tayin
edemezseniz bilin ki onların iddet beklemesi üç aydır."
(Talak: 4)
2 - Ay halinde olan kadını
boşamak haram ise de, eğer kocası onu boşarsa boşanmış olur. Fakat
kocasının onu bir daha nikâhı altına alması vacibtir. Zira Abdullah b. Ömer
(r.a) karısını ay halinde boşamıştı.
Rasulullah (s.a.s) Hz. Ömer'e: "Oğluna
emret, karısını tekrar nikâhı altına alsın" buyurmuştur.
(Buhari, Müslim, Ebu Davud, Nesei)
|
|
2 - KULLANILAN KELİME İTİBARİYLE OLAN BOŞANMA:
|
A -SARİH LAFIZLAR: Talak kelimesinin kapsadığı
harflerden meydana gelmiş olan ve Arapçada "Kadını Boşamak"tan başka
bir anlamda kullanılmayan açık kelime, talak maddesidir.
Arapçada
(Enti talikun, Enti mutallakatün, Tallak-tuki); Türçede (Sen benden boş ol,
Sen benden boşsun, Ben seni boşadım) gibi.
Belirtilen
bu tabirler talak (boşanma) manasına konulmuş ve onu ifade etmede açıktır,
niyete muhtaç değildir. Anlamı kendi yerine geçer. Bundan dolayıdır ki,
itibar onun manasına değil, bizzat lafız ve ibaresine göredir. Bu bakımdan
karısına hitaben yukarıdaki cümlelerden birini söyleyen kimsenin ağzından
bu hata yolla çıksa bile çıkan kelime ve cümlenin mana ve maksadını bilsin
veya bilmesin karısı hüküm yönünden boş olur.
Ebu
Hureyre (r.a)'den; Rasulullah (s.a.s) şöyle buyurdu:
"Üç
şey vardır ki, bunların ciddisi de, şakası da ciddidir. Bunların birincisi;
nikâh, ikincisi; boşanma, üçüncüsü de; bir adamın boşamış olduğu karısına
tekrar dönmesidir."
(Ebu Davud, Tirmizi, Ibni
Mace, Ahmed)
Hakim rivayet etti ve
Sahih dedi. Tirmizi bu hadis için Hasen dedi.
|
|
SARİH LAFIZLA YAPILAN
BOŞANMA İLE İLGİLİ HÜKÜMLER
|
1 - Yukarıdaki cümlelerden
herhangi biriyle kişi daha fazla bir sayıyı da kasdetse ancak bir talak
vaki olur. Çünkü bu deyimler: "Sen benden bir talak ile boşsun"
manasını taşırlar. Bunun içindir ki birden fazla bir sayı kastedildiği
zaman "Sen benden iki" veya "üç talakla boşsun" demek
gerekir.
2 - Eğer bir kimse, karısına,
"Sen benden boşsun boş" dedikten sonra, "Ben birincisiyle
bir talak, ikincisiyle de bir talak kastettim" derse, kabul olunur.
Çünkü ikisi de boşamak için kullanılan deyimlerdir. Bu kimse sanki
"Sen benden boşsun, sen benden boşsun" demiştir.
Ebu Hureyre (r.a)'den; Rasulullah (s.a.s) şöyle
buyurdu :
"Allah, insanların zihninden geçtiği halde
konuşmadığı veya fiiliyata çıkarmadığı şeylerde kendilerini sorumlu
tutmaz."
(Buhari, Müslim, Ebu Davud,
Tirmizi, Nesei)
3- Kadına (Senin başın,
senin yüzün veya senin bedenin benden boş olsun) dendiği zaman kadın
boşanmiş olur. Çünkü baş, yüz ve beden kelimelerinin her üçü de şahsın
kendisi manasında da kullanılırlar.
4- Eğer kişi karısına:
"Sen yarın benden boşsun' derse, kadın tan yerinin ağarmasıyla
boşanmış olur.
5- Eğer kişi, bugün
evlendiği karısına: "Sen dün benden boşsun" dese, boş olmaz.
Çünkü boşanmayı öyle bir zamana bağlıyor ki, o zaman boşama yetkisine sahip
değildir.
Cabir (r.a)’den Rasulullah (s.a.s) şöyle buyurdu:
"Boşanma ancak nikâhtan sonradır. Azad etme
ancak sahip olduktan sonra geçerli olur."
(Ebu Davud, El-T ay alisi
rivayet etti. Hakim rivayet etti ve Sahih dedi
6- Eğer bir kimse karısına
büyük, şehadet ve orta parmaklarını göstererek: "Sen bu kadar
boşsun" derse kadın üç talak ile boşanmış olur. Fakat, kişi "bu
kadar" demeden parmaklarıyla işaret ederse işaret ettiği parmaklar kaç
tane olursa olsun bir talak sayılır. Rasulullah (s.a.s) ayın kâh otuz, kâh
yirmidokuz gün sürdüğünü söylemek isterken, on parmağını açarak ve ilkkez
"Ay bu kadar, bu kadar ve bu kadardır" buyurmuş ve üçüncü kezde
"bu kadardır" deyince bir elinin baş parmağını kapatmıştır.,
(Buhari, Müslim, Ebu Davud
7- Eğer bir kimse,
kendisiyle gerdeğe girdiği ay halini gören karısına "Sen benden üç
talak ile sünnete uygun olarak boşsun" der ve bu sözü ile hiçbir şeyi
kastetmezse, karısı her bir temizlik halinde bir talak ile kendisinden
boşanmış olur. Eğer bu sözü ile "talakların her üçü de birlikte veya
her biri bir temizlik halinde vaki olsun" diye kastederse neyi
kastetmiş ise öyle olur.
B - KİNAYE LAFIZLAR: Talaka
(boşanmaya) konulmamış yâni; o mana için belirlenmediği halde, talak
manasındı kullanılan ve diğer manayı da ihtimal tutan kelimeler Kinaye
lafızlardandır.
"Ehline kavuş", "Benden git
muradına er", "Örtün" "Başını ört", "Sen
hürsün", "Kendine koca ara", "Sen benim karım
değilsin", "Ben senden ayrıyım" gibi.
Bunlar talak manasını ifadede açık olmayıp, ona ve
diğer manaya gelebilme ihtimali olduğu için o sözlerle talakın meydana
gelmesi kocanın niyetine veya boşamadan bahsedilmek gibi karinenin
delaletine bağlıdır.
Malik'e şöyle rivayet olundu: Irak'tan Ömer b.
Hattab'a: "Bir adamın, karısına; (ipin boynunda) dediğini yazdılar.
Bunun üzerine Ömer (r.a) (Irak'taki valisine):
"Ona, hac mevsiminde benimle Mekke'de
görüşmesini söyle" diye yazdı. Hz. Ömer, Beytullah'ı tavaf ederken adı
geçen adam Hz. Ömer'le karşılaşıp selâm verince Hz. Ömer:
"Sen kimsin?" diye sordu. 0 da cevaben:
"Yanına gelmesini emrettiğin kişiyim"
deyince, Hz. Ömer:
"Şu Kabe'nin Rabbi için sana soruyorum
karına; (ipin boynunda) derken niyyetin neydi?" Adam, Hz. Ömer'e:
"Buradan başka bir yerde sorsaydın gerçeği
söylemezdim. Bu sözümle karımı boşamayı kastettim" deyince Hz. Ömer:
"Hüküm istediğin gibi olmuştur (yâni; karın
senden boştur)" dedi.
(Malik,"Muvatta")
Kinayeler iki kısım olup bir kısmı ile rec'i
boşanma vaki olur ve bir talaktan fazla vaki olmaz. Bunlar da:
"Günlerini say", "Rahminin boş olduğunu öğren" ve
"Sen birsin" deyimleridir. Çünkü birinci deyim, "İddetini
bekle" manasında olabildiği gibi "Senin ömründen ancak sayılı
günler kalmıştır" manasında da olabilir. Eğer kişi, bu deyimi
kullanırken birinci manayı kastederse, "Seni boşadım" demek
olduğu için onunla bir talak vaki olur, bu talak ta rec'i'dir.
İkinci deyimde "Rahminin boş olduğunu
öğrendiğin zaman evlenebilirsin" manasında olabildiği gibi
"Rahminin boş olduğunu öğrendiğin zaman seni boşayacağım"
manasında da olabilir. Eğer kişi birinci manayı kastederse "seni
boşadım" demek olduğu için onunla bir talak vaki olur ve vaki olan
talak rec'i'dir.
Üçüncü deyim de; "Sen bir talak ile
boşsun" manasında olabildiği gibi "Sen benini gözümde
birsin" manasında da olabilir. Eğer kişi birinci manayı kastederse
kadın kendisinden bir talak ile ve rec'i olarak boşanmış olur. Çünkü bu deyimlerin hepsi de
"Sen benden boşsun" manası yerine geçer.
Ağızla
söylendiği zaman nasıl üç talak dahi kastedilse de sadece bir talak vaki
oluyorsa bu da öyledir.
Kinayenin
geri kalan deyimleri ise, eğer kişi onlarla boşanmayı kastederse boşanma
bain (yâni; kadının iddeti devam etse de, kocasının yeni bir nikâh akdi
yapılmadan karısına dönemiyeceği boşanma) olarak ve bir talak vaki olur.
Eğer kişi onlarla üç talak kastederse üç talak, iki talak kastederse bir
talak ve fakat boşanma bain olarak vaki olur.
Rasulullah
(s.a.s) evlendiği bint-ül Cüne ile gerdeğe girdiği zaman Rasulullah'a:
"Sen'den
Allah'a sığınırım" dediğinde Rasulullah:
"Çok
büyük birisine sığındın. Ailenin yanına dön" buyurdular.
(Buhari, Müslim)
Hadis-i
Şerifte Rasulullah (s.a.s)'in kadına; "ailenin yanına dön"
şeklinde söylemiş olduğu sözü boşama niyetiyle söylemiştir. Bu söz niyete
bağlı olmasaydı Buhari ve Müslim'de
geçen hadiste Rasulullah (s.a.s) Kâb b. Mâlik"e: "Hanımını
ailesine gönder" dediğinde Kâb b. Mâlik: "Boşayayım mı yâ
Rasulallah?" demezdi.
|
|
3 - HÜKÜM İTİBARİYLE BOŞANMA:
|
A -RECİ TALAK: Rec'i Talak; kadının iddeti
(şer'i bekleme müddeti) devam ettikçe (kadın istemese bile) kocanın
karısına dönmeye hakkı olan talaktır.
Allah (c.c) şöyle buyuruyor:
"Kadınlarınızı (bir veya iki talak ile)
boşadığınız zaman, iddetlerini bitirmeye yakın onları ya iyilikle nikâhınız
altında tutun, yahut iyilikle bırakın."
(Bakara: 131)
Sözde asıl olan açıklık (sarihlik)tir. Talakta
asıl olan da rec'i olmaktır. Kendisiyle cinsi münasebette bulunulan
karısına sarih (açık) kelimelerle talakı (boşamayı) yönelten kimse, bir
şeyi niyet etsin veya etmesin, onu bir talak-ı rec'i ile boşamış olur. Bain
talak'ı veya birden fazlasını niyet etmiş olsa da, bunu diliyle
söylemedikçe hükmü olmaz.
|
|
SÖZLÜ VE FİİLİ REC'AT:
|
Rec'i
talak, sözlü ve fiili olmak üzere iki kısma ayrılırlır.
SÖZLÜ REC'AT: Boşanmış kadın ister hazır
olsun, ister hazır olmasın veya uykuda olsun; kocasının: "Seni veya
karımı bir daha nikâhım altına aldım" demesi ile olur. Kişi böyle
dediği zaman kadın bir daha nikâhı altına girmiş olur.
FİİLİ REC'AT: Koca boşamış olduğu karısını
okşar veya öper, ya da cinsi münasebet gibi şeylerde bulunursa, bu , fiili
rec'at olur. Fakat kadına şehvetsiz olarak bakmak veya dokunmak öyle
değildir.
|
|
REC'İ TALAK İLE İLGİLİ DİĞER HÜKÜMLER:
|
1- Kişi, karısını rec'i talak ile
boşadıktan sonra iddetinin daha bitmemiş olması şartıyla onu tekrar nikâhı
altına almak istediğinde buna iki kişiyi şahit tutması müstehaptır. Şayet
şahit tutmasa da caizdir. Çünkü boşanan kadını bir daha geri almak eski nikâhı
sürdürmek olduğuna göre, onun için şahit tutmak vacib değildir. Ancak
birbirlerini yalanlamalarına mahal bırakmamak için iki şahidin huzurunda
yapılması müstehaptır.
2- Şer'i olan iddet müddeti üç
hayız müddetidir. Eğer kadın üçüncü aybaşı halinde on gün geçtikten sonra
kanı kesilirse, henüz yıkanmamış olsa bile iddeti bitmiş olur. Eğer on gün
geçmeden kanı kesilirse, yıkanmadıkça veya aradan tam bir namaz vakti
geçmedikçe iddeti bitmiş sayılmaz. Çünkü hiçbir aybaşı hali on günden fazla
sürmez. Bunun için, on gün geçtikten sonra kan kesilince üçüncü aybaşı hali
bitmiş olur ve onun bitimiyle de kadının iddeti biter. Fakat on gün
geçmeden kan kesilirse, bir daha akması muhtemel olduğu için kadının ya
gerçekten yıkanması ya da yıkanmanın yerine geçmek üzere tam bir namaz
vaktinin aradan geçmesi gerekir ki iddeti bitmiş sayılabilsin.
Allah (c.c) şöyle buyuruyor:
"Boşanmış kadınlar, kendi kendilerine üç
hayız müddeti beklerler."
(Bakara: 228)
Sevri Mansur'dan, O, İbrahim'den, O da, Alkame’
den rivayet eder ki, Alkame şöyle demiştir:
"Biz Ömer b. Hattab'ın yanında idik, O'na bir
kadın geldi ve:
"Kocam
beni kendisinden bir ya da iki talak ile ayırdı, sonra bana geldi. Ben de
suyumu koydum, elbisemi çıkardım ve kapıyı kapattım" dedi. Hz. Ömer,
Abdullah b. Mes'ud'a:
"Ne
dersin?" diye sordu. O:
"Kadına
namaz helal olmadıkça adamın karısı olduğu kanaatındayım" dedi. Hz.
Ömer'de:
"Ben
de bu görüşteyim" dedi. Hz. Ebu Bekir Es-Sıddik, Hz. Ömer, Hz. Osman,
Hz. Ali, Ebu'd-Derda, U-bade b. Samit, Enes b. Malik, İbn Mes'ud, Muaz,
Ubey b. Ka'b, Ebu Musa El-Eşari, İbn Abbas, Said b. Müsey-yeb, Alkame,
Mücahid, Atâ, Tavus Said b. Cübeyr, Kat' ade, Şa'bi, Süddi, Mekhul, Dahhak,
Ata el-Horasani'de bu görüştedirler.
(Taberi, İbni Kesir)
3- Eğer kadın, müslüman olmayıp
hristiyan veya yahudi olursa kanının kesilmesi yeterlidir. Çünkü bu kadın
müslüman olmadığı için ona ne gusül ve ne de namaz farz değildir ki, ondan
fazla olarak bir şey beklensin.
4- Eğer kadın yıkanırken vücudunun
bir yerini unutup o yer kuru kalırsa, kuru kalan yer eğer bir organ veya
bir organdan çok olursa iddeti bitmiş olmaz. Eğer bir organdan az olursa
bitmiş olur. Fakat bu durumda kadın yıkanmadan başka bir erkekle evlenmesi helal
olmaz.
5- Rec'i talak ile boşanan kadın
kocasına helal olduğu için iddette iken makyaj yapabilir ve süslenebilir.
Çünkü kocasıyla arasındaki nikâh rec'i talak ile ortadan kalkmış olmaz.
Kocasının onu geri alması da mestahaptır. Süslenmek ise geri alınmasına
yardımcı olduğu için helaldir.
6- Kişi rec'i talak ile boşadığı
karısını tekrar nikâhı altına almadıkça beraberinde yolculuğa çıkaramaz.
Allah (c.c) şöyle buyuruyor:
"Boşadığın kadınları iddetleri bitmedikçe
evlerinden çıkarmayın ve onlar da çıkmasınlar."
(Talak: 1)
7- Rec'i boşanma cinsel
ilişkiyi haram kılmaz. Çünkü rec'i boşanma ile evlilik bağı tamamen kopmuş
olmaz. Bunun içindir ki kişi kadına danışmadan onu bir daha nikâhı altına
alabilir.
B - Bâin Talak: Bain
talak'ı kadının iddeti devam etse de kocasının nikâhı devam ettirme hakkı
olmayan talaktır. Yâni;
yeniden nikâh akdi yapılıncaya kadar karısı ona haramdır.
|
|
BAÎN TALAK AŞAĞIDAKİ ŞEKİLLERDE MEYDANA GELİR:
|
1- Bir adam karısını rec'i talak
ile boşadıktan sonra iddet müddeti içinde nikâhı altına almazsa iddet
müddeti biter bitmez bu talak bain talaka dönüşür.
2- Boşanma açık ve kesin
kelimelerle olduğu zaman bain talak olur. Kişinin karısına "Sen benden
bain talakla boşsun" demesi gibi.
3- Kişi karısını kinaye yoluyla
(açık olmayan) bir ifade ile boşar ve niyeti bain talak ile boşamaksa bu
talak bain talak olur.
4- Kişi karısını cinsi münasebette
bulunmadan boşarsa bu talak bain talak olur.
5- Kişi herhangi bir bedel
karşılığında karısını boşarsa bu talak bain talak olur.
6- Kişi karısını ister bir kerede
üç talakla, ister ayrı zamanlarda birer talakla üç defa boşasın bu
boşanmaya büyük beynunet olan bain talak denir. Üç talakla boşanan kadın
ise sahih bir nikâh ile bir başka erkek ile evlenip o erkek kendisiyle
cinsi münasebette bulunmadıkça ve ondan da ayrılıp iddeti bitmedikçe eski
kocasıyla bir daha evlenemez.
Allah (c.c) şöyle buyuruyor:
"Eğer bir daha onu boşarsa kadın bir başka
erkekle evlenmedikçe bir daha kendisine helal olmaz. Eğer ikinci kocası da
onu boşarsa Allah'ın yasalarını koruyacaklarını sanırlarsa eski karı
kocanın birbirlerine dönmelerine bir engel yoktur. Bunlar, bilen kimseler
için Allah'ın açıkladığı yasalardır."
(Bakara: 230)
Hz. Aişe (r.a)'dan; Hz. Aişe şöyle demiştir:
Rıfa'a el-Kurazı'nın zevcesi Rasulullah (s.a.s)'e gelip dedi ki:
"Rıfa'a beni boşadı, tamamen boşadı. Ben de on dan sonra Abdurrahman
b. Zübeyr el-Kurazi ile evlendim. Fakat onun erkeklik uzvu bir elbise
parçası gibi...
Bunun
üzerine Rasulullah (s.a.s) "Belki tekrar Rıfa'a'ya dönmek
istiyorsun, fakat bu olmaz. Abdurrahman ile cima tadını hissetmedikçe
Rıfa'a'ya dönemezsin" buyurdu.
(Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesei)
|
|
ERKEĞİN BOŞAMA' YETKİSİNİ KARISINA VERMESİ
|
Karısına
talak vermek ancak kocanın hakkıdır. Fakat erkek boşama yetkisini karısına
verebilir. Bu yetkiyi karısına vermesi: "Sen muhayyersin",
"Senin boşanman senin elindedir" ve "İstersen kendini
boşa" şeklinde olmak üzere üç deyim ile olur.
|
|
"SEN MUHAYYERSİN" DEYİMİ HAKKINDA:
|
1 - Kişi karısına, boşama
niyetiyle "Sen Muhayyersin" veya "Kendini boşa" dediği
zaman kadın oturduğu yerden kalkmadığı sürece kendini boşayabilir. Eğer bu
söz üzerine kadın kendisini boşarsa bir bain talakla boşamış olur. Eğer
yerinden kalkar, yahut elindeki işi bırakıp bir başka işe başlarsa, bu
yetki elinden çıkmış olur.
Abdullah
b. Ömer (r.a)’den; Ömer b. Hattab (r.a) Ve Osman b. Affan (r.a)'nun şöyle
dediklerini rivayet etti:
"Kişi,
karısına boşama niyetiyle "Sen muhayyer sin veya kendini boşa"
derse sonra oturdukları yerden kalkarlarsa artık kadının muhayyerliği
kalkar, kendini boşayamaz. Boşama yetkisi erkeğe döner."
(İbni Ebi Şeybe "Mushannefi"nde ve Abdurrezzak
"Mushannefi"nde rivayet ettiler.)
Beyhaki bu rivayet için zayıf dedi.
Said b.
Müseyyib der ki:
"Bir
adam boşama yetkisini karısına verir de, karısı da ondan ayrılmaz ve onun
yanında kalırsa bu boşama sayılmaz. Mâlik, boşama yetkisi kendisine
verilen, sonra bu yetkiyi kabul etmeyerek aynı (mecliste) kocasından ayrılan
kadın hakkında: "Bu yetki ikisi bir mecliste bulunduğu sürece devam
eder" dedi.
(Muvatta)
2- Kişi karısına, boşamak
niyetiyle: "Sen muhayyersin veya kendini boşa" dediği zaman,
kadın bu yetkiye dayanarak kendini boşaması: "Kocası üç talak
kastetmiş olsa bile" üç talak olmaz. Zira bu boşanma ile kadının
kurtulması amaçlanmıştır. Kadının kurtulması ise, kesin olan bir talak ile
dahi hasıl olduğu için birden fazlasına lüzum yoktur.
3- Eğer kişi boşama niyetiyle:
"İhtiyar et" dediğinde kadın da: "Kendimi ihtiyar
ettim" derse boşanma vaki olur.
|
|
ERKEĞİN BOŞAMA YETKİSİNİ KARISINA VERMESİ
|
Hz. Aişe
(r.a)'dan; Hz. Aişe (r.a) şöyle demiştir: "Rasulullah (s.a.s) biz
kadınlarını muhayyer bıraktı. Biz de Allah'ı ve Rasulünü seçtik. Rasulullah
(s.a.s) bunu birşey, yâni; talak saymadı."
(Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesei)
4- Eğer kişi kadına: "Seç,
seç, seç" dese, kadın da: "Ben birinci talak'ı" yahut
"ortasını" ya da "sonuncusunu seçtim" dese İmam Ebu
Hanife'ye göre kadın üç talak ile boşanmış olur ve kişinin boşanma niyetine
de ihtiyaç yoktur. Çünkü, kişinin sözündeki tekrar, üç talak'a delalet
eder.
Diğer
iki imam ise: "Bir talak ile boşanır" dediler. Çünkü,
"birinci", "orta", "sonuncu" gibi deyimler
her ne kadar sıra sayıları ise de talaklarda sıra düşünülmediği için,
kadının "kendimi birinci" veya "ikinci" veya
"üçüncü talak ile boşadım" sözleri arasında fark yoktur. Her
üçünde de sanki "kendimi bir talak ile boşadım" demiş gibi olur.
5- Eğer kişi, kadına "seç,
seç, seç" der ve kadın da yalnız "kendimi seçtim" dese erkek
ona üç kere "seç" dediği için üç talak ile boşanmış olur.
6- Eğer kişi kadına: "Seç,
seç, seç" der ve kadın da, "Ben kendimi bir talak ile
boşadım" dese, bir rec'i talak ile boşanmış olur.
7- Eğer kişi kadına: "Bir
talak ile kendini seç" veya "Sen kendini bir talak ile
boşayabilirsin" dese ve kadın da: "Ben kendimi seçtim" veya
"boşadım" diye cevap verse, bir talak ile boşanır. Bu boşanma
rec'i olur.
Zeyd b.
Sabit oğlu Harice rivayet etti: Zeyd b. Sabit'in torunu Said b. Süleyman
ona şunları haber verdi:
Ben,
dedemin yanında otururken dedemin yanına Ebu Atik'in oğlu Muhammed, iki
gözü yaşlı olarak geldi. (Dedem) Zeyd ona: "Bu ne hal?" diye
sorunca, o da:
"Boşama
yetkisini karıma verdim, o da benden ayrıldı" deyince Zeyd ona:
"Seni
böyle davranmaya ne zorladı?" dedi. Adam:
"Kader"
cevabını verdi. Zeyd:
"İstersen
karına dönebilirsin. 0, yalnız bir talak ile boş olmuştur. Senin ona dönme
hakkındır" dedi.
(Muvatta)
|
|
"SENİN BOŞANMAN SENİN ELİNDEDİR" DEYİMİ HAKKINDA :
|
1- Eğer kişi kadına üç talak
niyetiyle: "Senin boşanman senin elindedir" dese, kadın da:
"Ben kendimi bir kere ile seçtim" dese üç talak olmuş olur.
Çünkü, "Ben kendimi bir kere ile seçtim" deyimi kendimi bir defada
üç talak ile seçtim anlamına gelir.
2- Eğer kişi kadına üç talak
niyetiyle: "Senin boşanman senin elindedir" dese, kadın da:
"Kendimi bir talak ile boşadım" dese bir bain talakla boşanmış
olur.
3- Kişi eğer, "Senin boşanman
falancanın geleceği gün senin elindedir" dese ve o falan kimse de
geldiği halde akşam oluncaya kadar kadın bilmezse, kadın için muhayyerlik
zamanı bitmiş olur.
4- Kadının kocası, kadına boşanma
yetkisini verdiği veyahut onu muhayyer kıldığı zaman eğer kadın kocasına:
"Babamı çağır, ona danışayım" veya "Birkaç kişiyi çağır da
onları şahit tutayım" derse bununla muhayyerliği kalkmaz. Çünkü,
danışmak doğruyu bulmak, şahit tutmak ta inkâra mahal bırakmamak içindir.
|
|
"İSTERSEN KENDİNİ BOŞA" DEYİMİ HAKKINDA:
|
1- Eğer bir kimse karısına:
"Kendini boşa" derken, hiçbir niyeti yok veya "bir talak
ile" diye niyet eder ve kadın da: "Kendimi boşadım" derse
bir talak ile boşanır ve boşanma Rec'i olur. Eğer kadın: "Üç talak
ile" der ve kocası da "üç talak ile" diye niyet etmişse, üç
talak olmuş olur.
Malik'e şöyle rivayet edildi:
Bir adam Abdullah b. Ömer'e gelerek: "Yâ Eba Abdurrahman! Ben boşama
yetkisini karıma verdim. O da kendisini boşadı. Bu konudaki görüşün
nedir?" dedi. Abdullah b. Ömer: "Ben mi yapıyorum onu? Sen yaptın"
karşılığını verdi.
(Muvatta)
2- Eğer bir kimse karısına:
"Kendini boşa dese, bu sözünden bir daha geri dönemez.
3- Eğer kişi karısına:
"İstediğin zaman kendini boşa" dese, kadın kendini oturduğu yerde
de, yerinden kalktıktan sonra da boşayabilir.
4- Eğer bir kimse bir başkasına:
"Benim karımı boşa" dese, o kimse onun karısını oturduğu yerde
de, yerinden kalktıktan sonra da boşayabilir ve kişi bu sözünden geri de
dönebilir. Çünkü bu söz vekalet verme olduğu için dönülmesi mümkündür ve
aynı yerde yerine getirilmesi de gerekmez. Fakat kişinin kendi karısına:
"Kendini boşa" demesi öyle değildir. Zira, bu’ kadının kendi
şahsı ile ilgili bir tasarrufu olduğu için vekâlet verme olmayıp,
temliktir.
5- Eğer kişi karısına:
"İstediğin zaman" yahut "ne zaman istersen benden
boşsun" der, kadın da: "Ben istemiyorum" diye cevap verse,
kadının bu cevabıyla yetkisi bozulmaz ve oturmakta olduğu yere mahsus
olmaz. Çünkü, "istediğin zaman" ve "ne zaman istersen"
deyimleri aynı an ve yere mahsus olmayıp bütün zaman ve yerleri kapsar.
Bunun için kadın: "Ben istemiyorum" dedikten sonra da ne zaman
isterse yine boşanmış olur. Ancak bir talak ile boşanır. Zira,
"istediğin zaman" veya "ne zaman istersen" deyimleri
her zamanı kapsarsa da "her istedikçe" demek değildir.
6- Eğer kişi karısına: "Sen
benden her istedikçe boşsun" dese, kadın kendini, her istedikçe üç
talak tamam oluncaya kadar boşayabilir. Fakat bu kadın kendini bir defada
üç talak ile boşayamaz. Çünkü, kocası ona: "Nasıl istersen"
demeyip, "Her istedikçe" demiştir.
|
|
ŞARTLI BOŞANMA
|
1 - Eğer bir kimse "Seninle
evlenirsem benden boşsun" veya "Hangi kadınla evlenirsem benden
boş olsun" sözlerinde olduğu gibi herhangi bir kadınla evlenmeyi,
kadının kendisinden boşanmasına şart kılarsa, kadınla evlenir evlenmez
kadın ondan boşanmış olur.
Ömer b.
El-Hattab, Abdullah b. Ömer, Abdullah b. Mes'ud, Salim b. Abdullah, Kasım
b. Muhammed, İbni Şihab ve Süleyman
2- Yesar derler ki:
"Evleneceği kadını boşayacağına yemin eden bir kişi yeminini bozsa,
evlendiği zaman o kadını boşaması gerekir."
(Muvatta)
Muammer'den
Zuhri (r.a)'ye şöyle sorulduğu rivayet edildi: "Bir kişi evleneceğim
her kadın boştur ve satın alacağım her köle hürdür derse ne olur?"
Zühri (r.a) cevap olarak:
"Bu,
o kişinin dediği gibidir" deyince Muammer ona: "Rasulullah
(s.a.s) nikâh olmadan boşanma yoktur. Satın almadan azad etme yoktur"
demedi mi?" diye sordu. Zühri (r.a) ise:
"Bu,
senin anladığın gibi değildir. Bunun manası şöyledir: Bir adam, "Filan
adamın karısı boş olsun veya filan adamın kölesi hür olsun" derse ne
kadın boş olur ne de köle hür olur."
(Abdurrezzak "Mushannefi"nde rivayet etmiştir.)
2- Eğer kişi "Şu işi yaparsan
benden boşsun" sözünde olduğu gibi boşanmayı bir şarta bağlarsa şart
meydana gelir gelmez boşanma olmuş olur. Eğer kişi yabancı bir kadına:
"Şu işi yaparsan benden boşsun" dedikten sonra kadınla evlenir ve
ondan sonra kadın o işi yaparsa boşanmış olmaz. Çünkü, kişi boşamayı şarta
bağlarken kadın nikâhı altında olmadığı için kadını boşamaya yetkili
değildir.
3- Eğer kişi karısına: "Sen
benden boşsun" dedikten sonra ara vermeden "Allah dilerse"
dese boşanmış olmaz. Fakat eğer bir miktar sustuktan sonra "Allah
dilerse" dese boşanma olmuş olur.
İbni
Ömer (r.a)'den; Rasulullah (s.a.s)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
"Kim
ki bir şey üzerine yemin eder ve ara verme den "İnşallah" (Allah
dilerse) derse, yeminini yerine getirmek zorunda olmaz."
(Tirmizi, Ebu Davud)
Tirmizi bu hadis için
Hasen dedi.
|
|
HASTA KİMSENİN KARISINI BOŞAMASI
|
1- Eğer bir kimse hasta iken
karısını bain talak ile boşar ve kadının iddeti daha bitmemişken ölürse
kadın ona mirasçı olur. Eğer, kadının iddeti bittikten sonra ölürse kadın
ona mirasçı olamaz. Çünkü adamın karısını ölüm hastalığında boşaması onu
kendi malından mahrum etmek içindir. Bunun için onun bu kötü niyeti hiç
değilse iddetin bitimine kadar reddedilsin ki, kadının zararı bir dereceye
kadar önlenmiş olsun.
2- Eğer kişi kadının isteği
üzerine onu üç talakla boşadıktan veya kadına muhayyerlik verip te kadın
kendisini boşadıktan sonra, kadının iddeti daha bitmemişken ölürse ona
mirasçı olamaz. Çünkü, bu durumda kadının kendisi, hakkının sakıt olmasına
razı olmuştur.
Eğer
kadın, kocasına: "Beni Rec'i talak ile boşa" der, kocası ise onu
üç talak ile boşarsa kadın ona mirasçı olur. Çünkü, rec'i talak ile evlilik
bağının tamamı kopmaz. Bunun için, kadın, rec'i talak ile boşanmasını
istemekle hakkının sakıt olmasına razı olmuş sayılmaz.
|
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.