1- Namaza başlamadan önce hangi
namaz kılmazsa kalp ile buna niyet edilir. (Niyet namazın farzlarindaudır.)
Rasulullah (s.a.s) şöyle
buyurdu:
"Ameller niyete
göredir."
(Buhari, Müslim)
2- İftitah tekbiri için elleri
baş parmaklar kulak yumuşağının hizasına gelinceye kadar yükseltilir.
Kadınlar ellerini omuzları hizasına kadar yükseltir. (Çünkü daha fazla
yükseltmek örtünmesi gerekli olan yerlerinin daha fazla açılmasına yol
açabilir.) Vail b. Hacer, Berra ve Enes b. Malik (r.a)dan şöyle rivayet
edildi:
"Rasulullah (s.a.s) tekbir
için ellerini baş parmakları kulak yumuşakları hizasına gelinceye kadar
yükseltirdi."
(Müslim, Ahmed, Dare Kutni)
3- İftitah tekbiri getirilir. (Bu
namazın farzların dandır.)
Ali ah’ u Teâlâ şöyle buyuruyor:
"Pisliklerden arınan ve
Rabbinin adını anarak namaza duran kimseler iflah olmuştur."
(Alâ: 14-15)
Rasulullah (s.a.s) şöyle
buyurdu:
"Namazın girişi
tekbirdir"
(Ebu Davud, Tirmizi, Ahmed, Darami, Beyhaki) Tirmizi bu hadis için
Sahih dedi.
4- Tekbir aldıktan sonra eller
göbek altında sağ el sol elin üzerine konur.
Rasulullah (s.a.s): "Göbek
altında sağ eli sol elin üzerine koymak sünnettendir" buyurdu.
(Ebu Davud, Ahmed, Dare Kutni)’Zayıf hadis.
5- Sonra "Sübhanekellahümme
ve bi hamdike ve tebare kesmüke ve teâlâ ceddüke ve lailahe gayrüke"
duası okunur.
Rasulullah (s.a.s) namaza
başlarken tekbir alır ve sübhanekellahümme duasını okuyup ona başka birşey
eklemezdi."
(Dare Kutni, Taberani)
Dare Kutni rivayet etti ve sahih dedi.
6- "Sübhanekellahümme"
duasından sonra "Euzübillahimineşşeytanirracim" denir.
Allahu Teâlâ şöyle buyuruyor:
"Kur’an okuduğun zaman
kovulmuş şeytanın şerrinden Allah'a sığın."
(Nahl: 98)
7- Euzuden sonra besmele çekilir.
(Euzu ve besmelenin ikisi gizli çekilir.)
Enes b. Malik (r.a) şöyle
rivayet etti: "ben, Rasulullahın, Ebu Bekirin, Ömerin ve
Osmanın arkasında namaz kıldım.
Bunlar her namaza hep "Elhamdüliilahi Rabbilalemin" ile
başlarlardı. Bismillahirrah-manirrahim sözünü kıraatin başında ve sonun da
açıktan söylemezlerdi."
(Buhari, Müslim)
8 - Besmeleden sonra namazın ilk
iki rekâtında fatiha ile bir kısa sûre veya uzun bir sûreden en az üç âyet
okunur. Bu ise namazın vaciplerindendir.
Rasulullah (s.a.s) şöyle
buyurdu:
"Fatiha ve onunla birlikte
bir sûre okumak sızın namaz olmaz."
(Tirmizi, İbni Mace)’Zayıf hadis.
Ebu Said (r.a) şöyle rivayet
etti: "Rasulullah (s.a.s)namazda fatihayı ve fatihadan sonra Kurandan
kolayımıza geleni okumamızı emretti."
(Ebu Davud)
İbni Hibban rivayet etti ve sahih dedi.
"Fatihayı okumayan kimsenin
namazı yoktur."
(Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesei, İbni Mace)
Açıklama:
"Namazda, ondan (Kurandan)
kolayınıza geleni okuyun."(Müzzemmil: 20)
Bu âyetten namazda Kurandan bir
miktar okumggnm farz olduğu anlaşılır. Tek kişi (Haber âhad) hadisine
dayanarak bundan fazla bir şeyin farz olduğuna hükmedilmez. Tek kişi
hadisleriyle amel etmek vacip olduğu için fatiha ile zammı sûrenin vacib
olduğuna hükmedilir.
9- İmam "Veleddallin"
dediği zaman hem kendisi hem arkasında olanlar gizli olarak "Amin"
derler.
Rasulullah (s.a.s): "İmam
"Veladdallin" dediği zaman siz de "Âmin"
deyiniz" buyurmuştur.
(Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesei, İbni Mace)
Gizli olarak "Amin"
demenin sebebi (Aminin) bir dua olmasıdır. Dualarda ise gizlilik esastır.
10- Sonra tekbir alınarak rükua
eğilinir. "Rasulullah (s.a.s) (Namazda) her eğilip kalkarken tekbir
alırdı."
(Buhari, Müslim, Tirmizi, Nesei)
Tekbirdeki -E-
harfleri hiçbir zaman uzatılamaz Allah ve Ekber kelimelerinin başındaki
-E-ler uzatıldığında soru şeklini aldığı için dinen
sakıncalıdır.
11- Rükua varıldıktan sonra elin
avuçlarıyla diz kapakları tutulur ve parmakların arası açık bulundurulur.
Rasulullah (s.a.s) Enes b. Mâlik
(r.a)ye: "Rükua eğildiğin zaman, ellerini diz kapaklarının üzerine
koy ve parmaklarının arasını aç."
(Taberani)İbni Hibban rivayet etti ve Sahih dedi.
12 - Rükuda sırt dümdüz bir şekilde
tutulur.
"Rasulullah (s.a.s) rüku
yaparken mübarek sırtını dümdüz bir şekilde tutardı."
(İbni Mace)Taberani ve Ebu Yala Sahih senedle rivayet ettiler.
13- Rükuda baş ve omuzlar yüksekte
tutulmaz. "Rasulullah (s.a.s) rüku yaparken başını ne eğer nede yüksek
tutardı."
(Müslim, Tirmizi)
14- Rükuda en az üç defa "Sübhane
Rabbi"yelazim" denilir.
Rasulullah (s.a.s):
"Herhangi biriniz rüku ettiği zaman üç defa "Sübhane Rabbiy
el-azim" desin. Bu da en azıdır" buyurmuştur..
(Ebu Davud, Tirmizi, İbn Mace, Beyhaki)Mürsel-Zayıf hadis
İbn Abbas (r.a)’den Rasulullah
(s.a.s)in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
"Allah Teâlâ rükuda ve
secdelerde Kuran okumamı yasakladı. Rükuda Rabbinizi yüceltin "Sübhane
rabbiyel azim" deyin. Secdede duayı çok yapın. Muhakkak Allahu Teâlâ
sizin duanıza icabet eder."
(Müslim)
15- Sonra baş, kaldırılır ve "Semiallahü
limen hamideh" denilir. İmamın arkasındakiler de "Allahümme
Rabbena ve lekel hamd" derler. İmam ise içinden söyler. Tek başına
namaz kılan kimse her ikisini de söyler.
Rasulullah (s.a.s) "Semiallahü
limen hamideh" dediği zaman "Allahümme Rabena ve lekel hamd"
derdi."
(Buhari)
Rasulullah (s.a.s) şöyle
buyurdu: "İmam "Semiallahü limen hamideh" dediği vakit
"Allahümme Rabbena lekel hamd" deyiniz. Çünkü sözü meleklerin
sözüne uygun düşen kimsenin geçmiş günahları affedilir."
(Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesei)
16- Rükudan kalkıldıktan sonra
dimdik durulur ve ondan sonra tekbir getirilip secdeye varılır. Rükudan
kalktıktan sonra ayakta dimdik durmak vaciptir.
"Rasulullah (s.a.s) çabuk
çabuk namaz kılan bedevi Araba: "Kalk, namazını bir daha kıl, sen
namaz kılmadın" diye buyurmuştur."
(Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesei)
17- Secdeye giderken önce diz
kapakları sonra eller yere konur"
Vail İbni Hacer (r.a) şöyle
dedi: "Rasulullah (s.a.s) secdeye giderken önce dizlerini sonra
ellerini secdeye koyardı. Secdeden kalkarken de önce ellerini sonra
dizlerini secdeden kaldırırdı."
(Ebu Davud, Tirmizi, Nesei, İbn Mace, Dare Kutni)
Hakim: "Bu hadis Müslimin şartlarına göre Sahihtir" dedi.
18- Secdede yüz, iki elin arasına
ve eller de kulakların hizasında yere konur ve parmaklar birleştirilerek
kıbleye doğru uzatılır.
Vail İbni Hacer (r.a) şöyle dedi:
"Rasulullah(s.a.v) rükuda parmaklarının
arasım açar, secde de ise parmaklarının arasını birleştirirdi."
(Beyhaki, Hâkim) Hakim:
"Müslimin şartlarına göre Sahihtir" dedi.
19- Secdede burun ile alın
yere değdirilir. Bir özür yoksa yalnız burnu yere değdirmekle yetinmek caiz
değildir. Secdede burun ile alnı yere değdirmek vaciptir.
Rasulullah (s.a.s):
"Yedi kemik üzerinde secde etmekle
emrolunmuşumdur" diye söylerken "bu kemiklerden biri
alındır" buyurdu.
(Buhari, Müslim., Ebu
Davud, Tirmizi, Nesei, ibni Mace)
20- Kişinin, başındaki
sarığım veyahut sırtındaki elbise nin herhangi bir kısmı üzerine secde
etmesi caizdir.
Enes b. Malik (r.a) şöyle dedi:
Sıcağın Şiddetli yamanında Rasulullah (s.a.s) ile
birlikte namaz kılardık ta herhangi birimiz sıcaktan dolayı alnımızı yere
koymaya güç yetiremedigimiz zaman elbisemizi yayar onun üzerine secde
ederdik."
(Buhari, Müslim, Ebu
Davud, Tirmizi, Nesei)
21 - Secdede kollar yerden yüksek
tutulur. Karında uyluklara yapıştırılmaz.
Rasulullah (s.a.s) şöyle
buyurdu:
"Secde ettiğinde avuçlarını
yere koy ve dirseklerini kaldır." (Müslim)
Bir başka rivayette ise şöyle buyurmuştur:
"Secdede itidale riayet ediniz ve sizden biriniz namazda köpeğin
yaydığı gibi kollarını yaymasın."
(Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesei)
"Rasulullah (s.a.s) secde
yaparken karnını uyluklarından o kadar uzak tutardı ki eğer ufak bir kuzu göğsünün
altından geçmek isterse geçebilirdi."
(Buhari, Müslim)
Kadınlar, kollar vücuda bitişik
şekilde, fakat dirsekleri yüksek olarak ve karnını uyluklarına bitiştirerek
secde yapar. Çünkü secdenin bu şekilde yapılması örtünmeye daha fazla
yardımcı olur.
22- Secdede ayak parmaklarının
uçları kıbleye doğru tutulur.
"Rasulullah (s.a.s) secde
yaparken ayak parmaklarının uçlarını kıbleye doğru tutardı."
(Buhari)
23- Secdede en az üç kere
"Sübhane Rabbiyel-Alâ"denilir.
"Rasulullah (s.a.s) şöyle
buyurdu:
"Biriniz secde ettiği zaman
secdesinde üç kere:"Sübhane Rabbiyel-Alâ" desin. Bu da en
azıdır."
(Ebu Davud, Tirmizi, İbn Mace, Beyhaki)’Mürsel hadis. ‘ Huzeyfe
(r.a)den şöyle rivayet edilmiştir:
"Fesebbih bismi Rabbike
l-azim" (Büyük Rabbinin ismi ile teşbih et...) âyeti nazil olunca,
Rasulullah (s.a.s):
"Rükunuzdaki teşbihi
(Sübhane Rabbiye l-Azim) diyerek âyetteki gibi yapınız. "Sebbih isme
Rabbikel-Alâ" nazil olduğu vakit te: "Secdelerinizi de
"Sübhane Rabbiye'l-Alâ" demek suretiyle âyetteki gibi yapınız" buyurdu."
(Ebu Davud, Ahmed)
24- Secdeden sonra kişi, başını
kaldırır ve tekbir getirir.
Rasulullah (s.a.s) bedevi araba
namazı öğretirken: "Secdeden sonra başını kaldırarak dimdik
otur"buyurdu.
(Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesei, İbni Mace)
25- Birinci secdeden kalkıldıktan
sonra aşağıdaki hadiste geçen duanın okunması sünnettir.
İbni Abbas (r.a) şöyle demiştir:
-"Rasulullah (s.a.s) iki
secde arasında "Allahumeğfirli verhamni ve afini vahdini
verzugni" (Ey Allahım! Günahlarımı affet, bana merhamet et, sıhhat
ver, beni doğru yola yönelt ve rızıklandır.) diyordu."
(Ebu Davud, Tirmizi, İbni Mace) Hakim bu hadis için Sahih dedi.
26- Oturuştan mutmain olunduktan
sonra tekbir getirilerek ikinci secdeye gidilir ve birinci secdede
söylenenler söylenir.
Rasulullah (s.a.s) bedevi araba
namazı öğretirken:
"Ondan sonra güzelce secde
et. Sonra tam oturun caya kadar kal, yine güzelce secde et" buyurdu.
(Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesei, İbni Mace)
27- İkinci secde yapıldıktan sonra
tekbir getirilerek ayakların uçları üzerinde ve oturulmadan ayağa kalkılır.
Ayağa kalkılırken eller ile yere dayanılmaz. "Rasulullah (s.a.s)
namazda ayaklarının sırtları yere değmeden kalkardı."
(Tirmizi)’Zayıf hadis.
Ebu Hureyre (r.a) şöyle
demiştir:
"Rasulullah (s.a.s) namaza
kalktığında tekbir alırdı, rükua eğilirken tekrar tekbir alır ve rükudan
doğrulurken "semiallahu limen hamideh" derdi. Ayakta
tamamen doğrulunca da "Rabbena ve lekel hamd" der ve
secdeye giderken tekrar tekbir alırdı. Başını secdeden kaldırırken tekrar
tekbir alır yine tekbir alıp secdeye gider ve tekrar tekbir alıp başını
secdeden kaldırırdı.
Namazını bitirinceye kadar böyle
tekbir alırdı. Ve ikinci rekâtın oturuşunu bitirdikten sonra kalkarken
tekbir alırdı."
(Buhari, Müslim)
28- İftitah duasıyla
(Sübhanekellahümme) euzunun dışında, birinci rekâtta okunan ve yapılan
şeylerin hepsi ikinci rekâtta da aynen yapılır. İftitah duası ve euzu
okumak sadece niyet edildikten sonra sünnettir.
29- İftitah tekbirinden başka
hiçbir tekbir de eller kaldırılmaz.
Abdullah b. Mesud (r.a) şöyle dedi:
"Size Rasulullah (s.a.s)in namazını
kıldırayımmı?" Sonra namaz kıldı ve yalnız başlangıçta (iftitah
tekbirinde) ellerini kaldırdı. .
(Tirmizi "rivayet
etti ve Hasen dedi.)
30- İkinci rekâtın ikinci
secdesinden kalkınca sol ayak yatırılıp üzerinde oturulur. Sağ ayak ta
dikilip parmak uçları kıbleye doğru tutulur. Aişe (r.a)dan:
"Ve her iki rekâtın sonunda (ettehiyyatü)yü
okurdu. Oturduğu vakit te sol ayağını yayar ve sağayağını dikerdi."
(Müslim, Ebu Davud)
Kadınlar ise sol kalçaları üzerinde oturur ve her
iki ayağını sağ yandan dışarıya çıkarır. Çünkü bu biçim oturuş örtünmesini
daha fazla sağlamış olur.
31- Oturduktan sonra iki el
uyluklar üzerine konur ve parmaklar birleştirilerek "Ettehiyyatü"
(teşehhüd) okunur.
Abdullah b. Mesud (r.a) şöyle dedi:
"İkinci rekâtta oturduğumuz zaman
"Ettehiyyatü lillahi vessalavatü vattayyibatu esselamu aleyke eyyu
hennebiyyu ve rahmetullahi ve berekâtuhu esselamu aleyna ve ala
ibadiilahissalihiyn. Eşhedü en lailahe illallah ve eşhedü enne Muhammaden
abduhu ve resulühü" demeyi bize Rasulullah (s.a.s) öğretti."
(Müslim, Ebu Davud, Nesei, İbni Mace)
32 - Birinci oturuşta teşehhüdden
başka bir şey okunmaz. Üç veya dört rekâtlı namazlarda birinci oturuş
vaciptir. Namazların her oturuşunda teşehhüd (Ettehiyyatü) okumak vaciptir.
İbni Mesud (r.a) şöyle rivayet
etti:
"RasuluUah (s.a.s) bana hem
namazın ortasındaki hem de, sonundaki teşehhüdleri öğretmiş bulunmaktadır.
Namazın ortasında kişi teşehhüdü bitirince kalkar, sonunda ise istediği
duaları yapabilir, demiştir."
(Ahmed)İbni Hacer el-Haytami bu hadis için Sahih dedi.
33- Namazın son iki rekâtında
yalnız Fatiha okunur.
Ebu Katade (r.a):
"RasuluUah (s.a.s) son iki
rekâtta yalnız Fatihayı okudu" demiştir.
(Buhari, Müslim)
34- İkinci oturuş da şekil
bakımından birinci oturuş gibidir. Birinci oturuş gibi ikinci oturuşta da
teşehhüd okunur ve sonra Rasulullah (s.a.s)’e salavat getirilir.
Ebu Mesud el-Ensari (r.a) şöyle rivayet etti:
"RasuluUah (s.a.s)in yanında oturduğumuz
zaman bir adam gelerek dedi ki:
"Ey Allahın Rasulü! "Ettehiyyatü"yü
nasıl okuyacağımızı anladık. Namazda sana salavat getirmek istediğimizde
nasıl salavat getirelim?"
Rasulullah (s.a.s) bir müddet sustu. Sonra dedi
ki:
"Bana salavat getireceğiniz zaman şöyle
deyin:
"Allahümme salli alâ Muhammed ve alâ âli
Muhammed kema salleyte alâ İbrahim ve alâ âli İbrahim ve barik alâ Muhammed
ve alâ âli Muhammed kema barekte alâ İbrahim ve alâ âli İbrahim inneke
hamidün mecid."
(Müslim, Ahmed, Hakim, Dare Kutni)
35 - Tadil-i Erkân yapmak. Yâni;
namazın kıyam (ayakta durmak) rüku ve sücut gibi her rüknünü bir sükunet
ile yerine getirmek.
Meselâ; rükudan kıyama kalkarken vücut,
dimdik bir hale gelmeli, sükunet bulmalı, en az bir kere
(Sübhanallahilazim) diyecek kadar ayakta durup sonra secdeye varmalıdır.
Her iki secde arasında da böyle bir teşbih miktarı durmalıdır. Tadil-i
Erkân yapmak namazın vaciplerindendir.
Rifaâ b. Râfi (r.a) şunları
anlatıyor:
Biz,Rasulullah (s.a.s) ile
beraber (mescidde) idik. Derken bir adam geldi ve namaz kıldı.
Rasulullah(s.a.s) onu takip ediyordu. Fakat adamın haberi yoktu. (O adam)
namazını bitirdi ve Rasulullah (s.a.s)in yanına gelip selâm verdi.
Rasulullah (s.a.s) selâmını aldı ve:
"Dön de namazını tekrar
kıl. Çünkü sen namaz kılış olmadın" buyurdu. Olay bu şekilde üç kez tekrarlanınca
adam:
"Sana kitabı (Kuranı)
gönderene yemin olsun ki, bütün, gayretimi sarf ettim. Bana doğrusunu öğret
ve göster" dedi. Bunun üzerine
Rasulullah (s.a.s) şöyle
buyurdu: "Namaz kılmak istediğinde abdest al, ama güzelce abdest
al. Sonra kalk ve kıbleye dön. Sonra tekbir al. Sonra (Kuran) oku. Sonra
rüku et ve mutmain oluncaya kadar doğrul. Sonra secde et ve mutmain
oluncaya kadar secdede kal. Sonra başını kaldır ve otur. Sonra tekrar secde
et ve mutmain oluncaya kadar kal. Bu şekilde yaparsan namazını kılmış
olursun. Bunları noksan yaparsan namazını da noksan kılmış olursun."
(Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesei, İbni Mace)
36- İkinci teşehhüdden sonra Kuran
âyetlerine ve varid olan dualara benzer dualar istendiği kadar okunabilir.
İnsanların birbirleriyle yaptıkları konuşmalar türünden dua yapılamaz.
(Allahım, beni besle, bana ev ver gibi...)
İbn Mesud (r.a)den Rasulullah
(s.a.s)in şöyle dediği rivayet edilmiştir:
"Teşehhüdden sonra duaların
en güzelini ve senin hoşuna en çok gidenini seç."
(Buhari, Müslim, Tirmizi, Nesei, İbn Mace)
37- Sonra sağ tarafa dönülüp: "Esselamu
aleyküm ve rahmetullah" denilir ve sol tarafa dönülüp aynı söz
tekrarlanır.
İbni Mesud (r.a) şöyle rivayet etti:
"Rasulullah (s.a.s) birinci selâmı verirken
sağ yanağının beyazlığı görününceye kadar sağ tarafa, ikinciyi verirken de
sol yanağının beyazlığı görününceye kadar sol tarafa dönerdi."
(Ebu Davud, Tirmizi,
Nesei, İbn Mace) Tirmizi bu hadis için Hasen-Sahih dedi.
Vail b. Hacer (r.a) şöyle dedi:
"Rasulullah (s.a.s) ile
beraber namaz kıldım. Sağ tarafına "Esselamu aleyküm
verahmetullah" sol tarafına
"Esselamu aleyküm ve
rahmetullah" diyerek selâm verdi."
(Ebu Davud Sahih senedle rivayet etti.)
Namazın sonunda selâm vermek
vaciptir.
Rasulullah (s.a.s) şöyle
buyurdu:
"Namazın girişi tekbir,
çıkışı selâmdır."
(Ebu Davud, Tirmizi, İbn Mace, Ahmed) Tirmizi bu hadis için Sahih dedi.
Abdullah b. Mesud (r.a) şöyle rivayet etti:
-"Rasulullah (s.a.s) bedevi araba teşehhüdü
öğrettikten sonra şöyle dedi: "Teşehhüdü söyledikten sonra namazın
bitmiş olur. Kalkmak istersen kalkabilirsin, oturmak istersen
oturabilirsin."
(Ebu Davud)
Abdullah b. Mesud (r.a)nün hadisinde Rasulullah
(s.a.s) selâmı zikretmeden namazın bittiğini ifade ediyor.
Bir önceki hadisi gözönünde bulundurarak Hanefi
âlimleri namazın sonunda . selâm vermenin farz değil vacip olduğuna
hükmettiler.
38 - Namazlarda farz olan
kıraatin ilk iki rekâtta okunması vaciptir.
39 - Tek başına namaz kılan
kimse; sabah, akşam, yatsı namazlarında kıraati dilerse yüksek sesle
dilerse sessiz (dudaklarını kıpırdatarak) okur. Geceleyin kılacağı nafile
namazlarda da böylece muhayyerdir. Fakat; öğle, ikindi ve gündüzün kılacağı
nafile namazlarda sessiz (dudakları kıpırdatarak) okumak vaciptir.
Cemaatle kılanan namazlarda iman olan kimse, sabah
namazında ve akşam ile yatsı namazlarının ilk iki rekâtlarında sesli, son
rekâtlarında gizli okuması vaciptir. Öğle ile ikindi namazlarında Arafat
dağında dahi olsa gizli okuması vaciptir.
Habbab (r.a)ye:
"Rasulullah (s.a.s)in öğle ve ikindi
namazlarında Kuran okuduğunu nasıl anlardınız?" diye sordular.
"Sakalının kımıldaması ile" karşılığında
bulundu. (Buhari, Ebu Davud)
Cübeyr b. Mutim (r.a) demiştir ki:
"Rasulullah (s.a.s)i akşam namazında (Tür)
sûresini okurken işittim."
(Buhari, Müslim, Ebu
Davud, Tirmizi, Nesei)
Berâ (r.a) şöyle demiştir:
"Rasulullah (s.a.s)in yatsı namazında (Vet-Tini-Zeytuni)
sûresini okuduğunu işittim de ondan daha güzel sesli bir kimse
duymadım."
(Buhari, Müslim, Tirmizi,
Nesei)
Rasulullah(s.a.s) sabah namazında: "Kâf
vel-Kur’an il’-Mecid" sûresini okurdu."
(Müslim, Tirmizi)
"Rasulullah (s.a.s) Cuma günü "Sebbih
isme Rabbikel alâ" ve "Hel etake hadisul gaşiyeh" sûrelerini
okurdu."
(Müslim, Ebu Davud,
Tirmizi, Nesei, İbni Mace)
41 - İmamın arkasında namaz kılan
kimse, ne Fatihayi ve ne de zammı sûreyi okumaz.
Rasulullah (s.a.s) şöyle
buyurdu:
"Kim ki imamı bulunursa,
imamın okuyuşu onun için de okuyuş olur."
(İbni Mace, Ahmed, Dare Kutni)Zayıf hadis.
İbni Ömer (r.a)ye: "Kişi
imamın arkasında namaz kılarken Kur’an okusun mu?" diye sordular. İbni
Ömer (r.a) şöyle cevap verdi:
"Hayır. Kişi imamın
arkasında namaz kılarken imamın okuması onun için yeterlidir." İbni
Ömer imamın arkasında namaz kıldığı zaman hiçbir namazında Kur’an okumazdı.
(Malik, Beyhaki, Dare Kutni
sahih senedle rivayet ettiler.)
Ubeydullah b. Mukassem (r.a):
"İmamın arkasında namaz kılarken Kur’ an okunur mu?" diye
sorduğunda İbni Ömer, Zeyd b. Sabit, Cabir b. Abdullah (r.a):
"Hayır" diye cevap
verdiler.
(Tahavi "Şerhil Asar" kitabında sahih senedle rivayet etti.)
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.